Bugün Dünya Kadınlar Günü.
Öyle bir gün ki “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu” öldürülen kadınların anısına, “Anıt Sayaç” kurdu.
Bu verilere göre son 10 yılda 3 bin 850 kadın öldürüldü.
Meclis tarafından kabul edilen ancak Recep Tayyip Erdoğan tarafından tek imza ile kaldırılan İstanbul Sözleşmesi, bugün kadın hakları açısından en büyük skandaldır.
Bugünün anlamı şudur:
İnsan hakları çerçevesinde kadınların siyasi ve sosyal bilincinin geliştirilmesi, ekonomik ve sosyal başarılarının artırılması hedeflenmektedir.
Amerika’da Sosyalist Parti, 28 Şubat 1909'da New York'ta bir "Kadınlar Günü" düzenledi.
1910’da “Uluslararası Sosyalist Kadın Konferansı” her yıl bir "Kadınlar Günü" düzenlenmesini önerdi.
Kadınların oy hakkı kazandığı 8 Mart 1917 günü Sovyetlerde “ulusal bayram” ilan edildi.
Türkiye'de ise 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında, iki komünist kız kardeş Rahime Selimova ve Cemile Nuşirvanova'nın girişimi ile kutlandı.
Bu tarihten sonra yıllarca 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamalarına izin verilmedi.
1975 yılında "Birleşmiş Milletler Kadın On Yılı" ilan edildi. Türkiye de bu kapsamda yer aldığı için 1975 yılında Türkiye'de "Kadın Yılı Kongresi" yapıldı.
Ve 8 Mart Dünya Kadınlar Günü 1975’te “İlerici Kadınlar Derneği” baskısı sonucu kutlanmaya başlandı.
Kısa sürede yurt çapında 33 şube ve 35 temsilcilik aracılığıyla 15 bine yakın üyeye sahip oldu. “Kadınların Sesi” adlı yayın organı ile 35 bin kişiye ulaşabiliyordu.
12 Eylül Darbesi'nden sonra tekrar askerî cunta yönetimi tarafından dört yıl süreyle hiçbir kutlama yapılmasına izin verilmedi.
1984'ten bu yana her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından kutlanıyor.
Ancak Türk kadınları için önemli olan artık kadınlar günü kutlamaları değil, hayatta kalabilmektir.
Birinci sırada elbette öldürülmemek gelir.
Ayrıca kadınlarımızın siyasi, sosyal ve ekonomik hayatta ön plana çıkarılmaları şarttır.
Erkek egemen Türk siyasetçileri kadınları sözde kotalarla oyalamaktadır.
Kadın Partisi ise maalesef çok pasif durumdadır.
Tüm kadınların 8 Mart gününü kutluyor ve sadece bir gün değil her günün kadınlar günü olmasını diliyorum.
Değerli okurlarım,
1962’den 1980’e kadar 18 sene, amatör başlayıp Yenişehir kulübünde profesyonel basketbol oynadım. 1. Ligde kaptan olarak aktif sporculuğumu sonlandırdım.
Benim de ikamet ettiğim Ankara’nın ve Türkiye’nin önemli ilçesi Çankaya’nın Belediye Başkanı Alper Taşdelen’i 10 yıl başarı ile görev yapması dolayısıyla kutluyorum.
Taşdelen bayrağı 31 Mart’ta Hüseyin Can Güner’e devredecek.
Güner ile telefon sohbetimizde efsane Yenişehir kulübümüzden de bahsettim. Çankaya demek Yenişehir’dir.
Güner’in özellikle sportif alanda atacağı adımları izleyecek ve açık söylüyorum destekleyeceğim.
Konu basketbol olunca sevincimi sizlerle de paylaşmak istedim.
Amerika’da NBA’deki temsilcimiz, Millî basketbolcumuz 21 yaşındaki Alperen Şengün, Houston Rockets takımında muhteşem rekorlara imza attı, atıyor.
Şengün, San Antonio Spurs maçında 45 sayı, 16 ribaunt, 3 asist ve 5 top çalma ile Türk basketbol tarihine geçecek müthiş bir performans ortaya koydu.
Houston Rockets, Los Angeles Clippers karşısında 122-116’lık skorla mağlup olmasına rağmen Alperen Şengün, 23 sayı, 19 ribaunt, 14 asist ve 2 top çalma başarısını yakaladı.
Değerli evladımız Alperen Şengün’ü canı gönülden kutluyor, ayakta alkışlıyorum.
