Görülme sıklığı
Gerek dünyada gerekse ülkemizde görülme sıklığı hızla yaygınlaşan obezite, vücut kitle indeksinin 30’un üzerinde olması anlamına geliyor. 35-40 arası olup ona eşlik eden diyabet, hipertansiyon gibi bir hastalık varsa ya da vücut kitle indeksi 40’ın üzerinde ise ve beslenme ve spor desteğine rağmen düzelme sağlanamıyorsa obezite ve metabolik cerrahinin gündeme gelmesi gerekiyor. Ülkemizde obezite kadınların daha sık kapısını çalıyor. 18 yaşın üzerindeki kişilerde obezite görülme sıklığı kadınlarda yüzde 30, erkeklerde ise yüzde 20’ler seviyesini aşmış bulunuyor. Bu durum yaşam tarzıyla yani hareketsiz bir yaşantıyla ilişkili olabildiği gibi, kadınlarda hormonal dengeler de onların aleyhine çalışıyor. Canları sıkıldığında, üzüldüklerinde sıkıntılarını abur cuburla hafifletmeye çalışmaları da kilo olarak geri dönüyor.
Doğum, cinsel fonksiyon
Prof. Dr. Asım Cingi, obezitenin kadınlarda gebe kalma ve doğum sürecini olumsuz etkileyebildiğini belirterek “Obezite ameliyatı sonrası ise kadınlarda doğum verimliliği artıyor. Özellikle ameliyatın ardından hızlı kilo verme sonrası ilk bir yılda hamile kalma ihtimali birdenbire çok yükseliyor. O nedenle hastalarımızı ilk bir yıl çok dikkatli korunmaları konusunda uyarıyoruz, çünkü ameliyat sonrası ilk bir yıl içerisinde gebelik istediğimiz bir durum değil” diyor. Prof. Dr. Asım Cingi, obezitenin erkeklerde ise sperm kalitesini düşürebildiğini ve üreme fonksiyonlarını olumsuz etkilediğini belirtiyor.
Obezite süreci ve sonrası
Obezite hem estetik hem sağlık açısından büyük sıkıntılar veren bir hastalık. Dolayısıyla kadınlar da erkekler de bu sıkıntıları yaşıyorlar. Buna karşın kadınlar aşırı kiloları nedeniyle sosyal çevresinden iş hayatına hatta özgüvenine dek kendilerini çok daha fazla yıpratıyor, özgüvenleri daha çabuk kayboluyor. Toplum içine çıkmak istemeyebildikleri gibi, ameliyat sonrası bambaşka bir psikolojiye kavuşuyorlar. İstedikleri kıyafetleri rahatça bulup giyebilmenin verdiği mutluluktan, özgüvenlerine, iş hayatına katılıma dek birçok fayda sağlıyorlar. Hastaların ameliyat sonrası kilo verme hızlarında belirgin bir cinsiyet etkisi gözlenmiyor ama kilo verdikten sonra takiplerde kadınlar daha titiz davranıyor. Kontrollerine daha düzenli geliyor, ‘nasılsa kilo verdim bir daha almam’ şeklindeki yanlış kanıya daha az kapılıyor.
Yağ dağılımı
Erkeklerde çoğunlukla yağ dağılımı eşit olmuyor. Bacaklar ve kollar normale yakın olsa da yağlanma çoğunlukla vücudun üst kısmında, bel çevresinde, göbek etrafında oluyor. Kadınlarda ise yağlanma göbek bölgesi ve altında, kalçalar, bacaklar, basen bölgesinde ya da daha homojen şekilde oluyor. Obezite her iki cinste de; kalpten kansere birçok tehlikeli hastalığa yol açabilse de; yağlanmanın göbek bölgesinde odaklandığı erkeklerde kalp hastalıkları riski önemli oranda artıyor. Kadınlarda ise fazladan meme kanseri ve jinekolojik kanserlere zemin hazırlıyor.
Cerrahi işlem farklılıkları
Kadınlarda genellikle ameliyatlar teknik olarak daha kolay oluyor. Erkeklerin yağlanması, ağırlıkla göbek bölgesi ve üzerinde olduğu için ameliyat edilecek alan da bu yağlardan çok etkileniyor ve bazen ameliyatın teknik olarak zorlu geçmesine neden oluyor. Kadınlarda ise yağ dağılımı daha homojen olduğu, ya da göbek altı bölümleri ağırlıklı etkilediği için ameliyat alanının görüntüsü ve çalışma alanı daha geniş imkan sağlıyor ve ameliyatlar teknik olarak biraz daha kolay oluyor.
Cildin sarkması
Obezite ameliyatı olduktan sonra ‘her şey düzelecek’ diye düşünmeyip düzenli kontrollere gitmek şart. Bunun için beslenme uzmanı, endokrinolog, psikolog, cerrah tümünün bir arada olacağı kapsamlı bir merkez ideali. Çünkü eksilen mineraller, vitaminler, kalsiyum ve demir yerine konulmazsa çok ciddi sorunlara yol açıyor. Kadınlarda kemik erimesi ve ciltte sarkma sorunları çok daha fazla ortaya çıkıyor. Özellikle göbek çevresinde, kollar ve bacaklarda, meme bölgesinde oluşan cilt sarkmalarının ikinci yıldan sonra estetik cerrahiyle düzeltilmesi gerekebiliyor. Zira bu sarkan deriler sadece estetik değil, hareket rahatlığı ve hijyen açısından da sıkıntı yaratıyor. Erkeklerin kas kütlesi daha fazla olduğu için vücut, spor ve yüzme derken daha çabuk toparlayıp, bazen müdahaleye gerek kalmayabiliyor.