Sağlıklı beslenmedeki yeri ve doğal gıdaların her geçen gün önem kazandığı günümüzde inciri tüketme bilincin yerleştirilmesinin beslenme değerinin yeterince tanınması ile mümkün olabileceğinin altını çizen Kurt, "İncir diğer meyvelerle karşılaştırıldığı zaman kalsiyum, bakır, magnezyum, potasyum ve kükürt bakımından birinci, enerji, pantotenik asit, riboflavin, tiamin ve piridoksin bakımından ikinci sıra bulunuyor. Süte oranla daha çok kalsiyum içermekte olan incir, pektik maddelerin kaynağı olmasından dolayı, bağırsaklarda toksik maddelerin atılması, kandaki kolesterol düzeyinin düşürülmesi, şeker hastalarında kan şekerinin hızlı yükselmesinin önlenmesi gibi pek çok yarar sağlıyor. Mineral madde ve özellikle demir içeriğinin fazla olması nedeni ile beslenmede önemli bir yere sahip olan kuru incir, özellikle hamileler ve küçük çocuklarda ortaya çıkan mineral madde ve vitamin eksikliğinin neden olduğu hastalıklar ve kansızlığa iyi geldiği biliniyor" diye konuştu.
Kurt, sözlerine şunları ekledi:
"Kuru incirin 100 gramında 0.24 miligram bakır bulunması, demirin vücut tarafından emilimini kolaylaştırmaktadır. İçeriğindeki ham lif oranının yüksek olması, kuru incirin boğaz ve bağırsak hastalıklarında yumuşatıcı olarak kullanılmasına, sütte bulunan kalsiyuma oranla daha fazla kalsiyum içermesi de, kemik hastalarında gelişim bozukluklarına tavsiye edilmesine neden olmaktadır. İncirin anti-kanserojenik etkisi üzerinde de çalışmalar bulunmaktadır. Japonya’da yapılan bir araştırmada deri altında tümör geliştirilmiş farelere enjekte edilen incir distilatının, tümörleri 11 günde yüzde 39 oranında küçülttüğü tespit edilmiştir. İncir küçük bir meyve olmasına karşın içerdiği yüzlerce çekirdeğin herbiri birer genetik şifredir. Özellikle çocuklar günde bir adet kuru incir yerse, protein sentezi için gerekli tüm kökleri alabilir. Protein, vitamin ve mineral deposudur. 100 gram kuru incir günlük; kalsiyum gereksiniminin yüzde17’sini, demir ve magnezyum gereksiniminin yüzde 30’unu, fosfat gereksiniminin yüzde 20’sini, B1 vitamini gereksiniminin yüzde 5’ini ve B2 vitamini gereksiniminin yüzde 4’ünü karşılar"