Kabuslar, genellikle korku, kaygı, stres veya travmatik deneyimlerin bir yansıması olarak ortaya çıkar. Ancak, bazı durumlarda kabusların altında daha karmaşık psikolojik veya fizyolojik sorunlar yatabilir. Peki, sürekli kabus görmek neyin işareti olabilir? Uzmanlar, bu konuda farklı görüşler sunuyor.
KABUSLARIN PSİKOLOJİK TEMELLERİ
Kabuslar, genellikle stresli veya travmatik olaylara tepki olarak ortaya çıkar.
Dr. Matthew Walker, Kaliforniya Üniversitesi’nde uyku bilimi profesörü ve "Why We Sleep" (Neden Uyuruz) adlı kitabın yazarı, kabusların çoğunlukla uyku döngüsünün REM (Hızlı Göz Hareketi) evresinde meydana geldiğini belirtiyor. Walker, "Kabuslar genellikle uykunun derin evrelerinde, özellikle REM uykusunda ortaya çıkar. Bu dönemde beyin, duygusal deneyimleri işler ve geçmişteki travmalarla ilgili olumsuz duyguları yeniden canlandırabilir" diyor.
Kabuslar, özellikle geçmişte yaşanan travmaların bir sonucu olarak da ortaya çıkabilir.
Dr. Susan O. White, New York'taki Psikiyatri Enstitüsü'nde çalışan bir psikolog, travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) ve kabusların sıkça bağlantılı olduğunu belirtiyor: "TSSB hastalarında, kabuslar sıkça görülen bir belirtidir. Özellikle savaş, kaza, cinsel saldırı gibi travmatik olaylar yaşayan bireylerde, bu tür kabuslar uyku sırasında yeniden yaşanabilir."
KABUSLAR VE KAYGI DURUMLARI
Kabuslar, kaygı bozuklukları ile de ilişkilendirilebilir. Dr. David Spiegel, Stanford Üniversitesi Psikiyatri ve Davranış Bilimleri Profesörü, kaygı bozukluğu olan bireylerin kabus görme olasılığının daha yüksek olduğunu ifade ediyor: "Kaygı bozuklukları, bireylerin stresle başa çıkma mekanizmalarını zayıflatabilir ve bu da kabusların sıklığını artırabilir. Sürekli endişe, uykunun kalitesizleşmesine ve duygusal dengesizliğe yol açabilir."
Özellikle genel anksiyete bozukluğu, sosyal anksiyete ve obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) gibi durumlar, kabusların tetikleyicisi olabilir. Kaygı, bireylerin uyku döngüsünü olumsuz etkileyerek kabusların sıklığını artırabilir.
FİZİKSEL SAĞLIK VE KABUSLAR
Bunun yanı sıra, bazı fizyolojik durumlar da kabusların sıklığını artırabilir. Dr. Mark Mahowald, Minnesota Üniversitesi Uyku Merkezi'nden bir uyku uzmanı, bazı sağlık sorunlarının kabusları tetikleyebileceğini belirtiyor: "Uykusuzluk, uyku apnesi, aşırı alkol tüketimi ve bazı ilaçlar, kabusları artırabilir. Ayrıca, bazı hastalıklar, özellikle nörolojik bozukluklar, kabusların sıklığını etkileyebilir."
Örneğin, uyku apnesi, gece boyunca nefesin kısa süreli durması durumudur ve bu durum, uyku kalitesini bozar. Uyku apnesi yaşayan bireylerde, kabus görme sıklığının arttığı gözlemlenmiştir. Ayrıca, aşırı alkol tüketimi, REM uykusunun düzenini bozarak, kabusların görülme olasılığını artırabilir.
KABUSLAR VE DEPRESYON İLİŞKİSİ
Kabuslar, depresyon gibi ruhsal rahatsızlıklarla da ilişkili. Dr. John Rush, Dallas'taki Southwestern Medical Center'da çalışan bir psikiyatrist, depresyon ve kabuslar arasındaki ilişkiyi şu şekilde açıklıyor: "Depresyonu olan bireyler, kabus görme konusunda daha yüksek bir risk altındadır. Depresyonun etkisiyle, negatif düşünceler uykuya yansır ve kabuslar daha sık hale gelir."
Depresyon, kişiyi genellikle negatif düşüncelerle doldurur ve bu da uyku sırasında zihnin olumsuz duyguları işleme biçimini etkiler. Bu durum, kabusların sıklığını ve yoğunluğunu artırabilir.
KABUSLARIN ÖNLENMESİ VE TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Kabusları tedavi etmek için çeşitli psikolojik ve tıbbi yaklaşımlar mevcuttur. Dr. John B. Muench, psikiyatrist ve uyku uzmanı, kabusların tedavisinde psikoterapi ve ilaç tedavisinin etkili olabileceğini belirtiyor: "Bilişsel davranışçı terapi (BDT), kabusların tedavisinde etkili bir yöntemdir. Bu terapi, bireylerin kabuslarını yeniden yapılandırmalarına ve olumsuz düşünceleri daha sağlıklı bir şekilde işlemelerine yardımcı olur."
Dr. Muench ayrıca, bazı antidepresan ilaçların, özellikle Prazosin gibi ilaçların, kabusların sıklığını azaltmada etkili olduğunu belirtiyor. Prazosin, genellikle travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) tedavisinde kullanılır ve kabusların sıklığını azaltma etkisi var.
Bunun yanı sıra, uyku hijyenine dikkat etmek, rahatlatıcı teknikler (derin nefes alma, meditasyon, gevşeme egzersizleri) uygulamak ve düzenli bir uyku programı oluşturmak, kabusları önlemeye yardımcı olabilir.
KABUSLARIN ARDINDA YATAN SEBEPLER
Sürekli kabus görmek, genellikle psikolojik ve fizyolojik faktörlerin birleşiminden kaynaklanır.
Travmatik deneyimler, kaygı bozuklukları, depresyon, uyku apnesi ve diğer sağlık sorunları, kabusların tetikleyicileri arasında yer alır.
Uzmanlar, kabusların tedavisinde bilişsel davranışçı terapi, ilaç tedavisi ve yaşam tarzı değişikliklerini öneriyor.
Kabusların sıklığı ve yoğunluğu, bireylerin ruhsal ve fiziksel sağlık durumlarıyla doğrudan ilişkili. Eğer kabuslar uzun süre devam ederse, bir psikiyatrist veya uyku uzmanına başvurmak, sorunun daha derinlemesine incelenmesini sağlayacağı bildirildi. Kabuslar sadece geceyi değil, günlük yaşamı da olumsuz etkileyebileceği için, profesyonel destek almak önemli.