Joe Rogan, "The Joe Rogan Experience" adlı popüler podcast programında, Kamala Harris'in olası bir başkanlık döneminde ifade özgürlüğünün ciddi şekilde tehdit altında olacağını dile getirdi. Rogan'a göre, Harris ve Minnesota Valisi Tim Walz, federal hükümetin çevrimiçi içerik üzerindeki sansürü daha da artırması için adımlar atabilir. Rogan, bu konuda oldukça net bir uyarıda bulunarak, Harris yönetiminin çevrimiçi konuşmaları sıkı bir denetim altına alacağını ve özellikle sosyal medya platformlarında daha fazla baskı kurulacağını öngördü.
Rogan, sosyal medyada sansürle ilgili yaptığı bu öngörüyü özellikle Harris ve Walz’ın önceki açıklamalarına dayandırıyor. Ona göre, Harris ve Walz, ifade özgürlüğü ve Birinci Anayasa Değişikliği (First Amendment) hakkında "birçok tuhaf şey" söylemiş durumda. Rogan’a göre, bu politikacılar özellikle Facebook ve X (eski adıyla Twitter) gibi platformlardaki içerik denetimi konusunda sınırlayıcı görüşler dile getirdi.
Birinci Anayasa Değişikliği ve Yanıltıcı Bilgiler Üzerindeki Tartışma
Rogan’ın Tim Walz’a katılmadığı en önemli noktalardan biri, Birinci Anayasa Değişikliği’nin yanlış bilgi ve nefret söylemi gibi konulara nasıl uygulandığıdır. Walz’ın görüşüne karşı çıkan Rogan, bu anayasa değişikliğinin yanıltıcı bilgiler ve nefret söylemi gibi konuların da korunması gerektiğini savundu. Bu konuda dikkat çeken bir detay ise Amerika Birleşik Devletleri Yüksek Mahkemesi’nin (SCOTUS), ifade özgürlüğü konusunda nefret söylemi için bir istisna bulunmadığını belirtiyor olmasıdır. Yani, Joe Rogan’ın bu konudaki görüşleri hukuken destekleniyor.
Rogan’a göre, yanlış bilgi veya nefret söylemi olarak nitelendirilen birçok ifade biçimi, aslında ifade özgürlüğü kapsamında korunmalı ve hükümet tarafından sansürlenmemelidir. Ona göre, Birinci Anayasa Değişikliği, insanların yanıldığını düşündüğümüz şeyleri söyleme hakkını da içerir. Bu nedenle, çevrimiçi platformlarda ifade özgürlüğünün daraltılmasının tehlikeli sonuçları olabileceğini vurguluyor.
ELON MUSK DA ROGAN'IN UYARILARINA KATILIYOR
Rogan’ın bu görüşleri, özellikle Elon Musk gibi önemli figürlerin de dikkatini çekti. Musk, Donald Trump’ın yeniden başkan seçilmesini açıkça desteklediği bilinen bir iş insanı olarak, Rogan’ın Harris başkanlığına yönelik eleştirilerini destekledi. Musk, Rogan’ın podcast’inden bir kesiti kendi sosyal medya platformunda paylaşarak, "Joe Rogan tamamen haklı" ifadesini kullandı.
Musk’ın bu desteği, özellikle sosyal medya ve teknoloji platformlarındaki sansür tartışmalarında önemli bir etki yaratabilir. Musk, Twitter’ı satın aldığından beri ifade özgürlüğüne daha fazla önem verileceğini belirtmişti. Rogan’ın uyarıları, Musk’ın platformunda geniş bir kitleye ulaştı ve ifade özgürlüğü konusundaki bu tartışmaların daha da büyümesine neden oldu.
SOSYAL MEDYA ÜZERİNDE ARTAN BASKILAR
Rogan’ın uyarıları, genel olarak sosyal medya üzerindeki denetim ve sansür tartışmalarını yeniden alevlendirdi. Özellikle pandemi döneminde sosyal medya platformları, yanlış bilgi yayılmasını engellemek için daha sıkı denetim politikaları uygulamaya başlamıştı. Bu durum, birçok kişi tarafından ifade özgürlüğüne bir saldırı olarak nitelendirildi.
Kamala Harris ve Tim Walz gibi politikacıların, çevrimiçi içerik denetimi konusunda daha katı önlemler almayı savunmaları, ifade özgürlüğünü savunan kişilerde endişe yaratıyor. Rogan, bu endişeleri dile getirirken, Harris yönetiminin sansürü daha da artıracağını ve çevrimiçi platformlarda düşünce özgürlüğünün ciddi bir şekilde kısıtlanacağını öne sürüyor.
Joe Rogan’ın Kamala Harris başkanlığına dair yaptığı uyarılar, ifade özgürlüğü ve sosyal medyadaki sansür tartışmalarını daha da derinleştirdi. Elon Musk’ın da bu görüşlere katılması, özellikle teknoloji dünyasında bu tartışmanın daha geniş bir yankı bulmasına neden oldu. İfade özgürlüğü konusunda Amerika’da yaşanan bu gelişmelerin nasıl sonuçlanacağı ise zamanla netleşecek.