Japonlar, şintoizm, ateizm, milliyetçilik ve ahlak...
Japonların bir dini var mı? Var, Şintoizm... Japonların %61'i bu dine inanıyor, %39'u ise ateist.
Şintoizm, Japon ulusal dinidir. Japonya'da Şintoizm uzun yüzyıllardan bu yana Budizm ile birlikte var. Şintoistlerin birçoğu aynı zamanda Budisttirler de...
Şintoizm'in VIII. Yüzyılda yazılan kutsal kitabı "Kodziki"de kozmogonik mitler ve Japon halkının kaynağı hakkında söylenceler vardır.
Şintoistler çok tanrılara ve tinlere inanıyorlar. Bu tanrılara güneş ilahesi "Amaterasu Omikami" başkanlık ediyor, bundan da güya Japonya imparatorlarının soyu türemiş. İkinci Dünya Savaşı'nın son günlerine dek Japon İmparatoru'nun kişiliği tanrısallaştırılıyordu.
Bu dinin ibadet evleri "Dzindzya"dır; ayinler, kâhinler tarafından yerine getirilir, kâhinlik soydan geçer.
Japonlar peygamberi olmayan ve 1886 yılından 1945 yılına dek devlet dini olan bu dinden yararlanarak milliyetçiliklerini canlı tutmayı başarmışlardır.
Yalnız milliyetçilik mi? Elbette hayır, sağlam bir ahlak anlayışları var Japonlar'ın dünyanın parmak ısırdığı bir ahlak anlayışı.
Nasıl bir ahlak anlayışı? Bunu somutlayalım ve birkaç gün önce basına yansıyan bir haberden yaptığım alıntıları okuyalım:
"Türkiye'ye tatile gelen Japonlar, İzmir ve Kapadokya'da çöpleri topladı.
İzmir'in simgelerinden tarihi Saat Kulesi'nin bulunduğu Konak Meydanı'nı gezen Japon turistler yerlerdeki çöpleri topladı. Çöpleri poşete dolduran turistleri bazı vatandaşlar ilgi ve şaşkınlıkla izlerken, bazı vatandaşlar da cep telefonlarıyla o anları kaydetti. Binlerce kilometre uzaktan gelip misafir oldukları şehirde çöp toplayan turistlerin görüntüleri sosyal medyada da paylaşıldı.
Bu görüntülerin bir benzeri Kapadokya'da da kaydedildi. Japon üniversite öğrencilerinden oluşan 39 kişilik grup neredeyse bir kamyon çöp topladı. Japon turistlerin örnek olmak ve farkındalık yaratmak için Kapadokya temizliğini yaptıklarını söylediler."
Bizim kadar Amerikalılar da şaşakalıyorlar bu Japon ahlakına, Hıristiyan olmayan bir ülkede böyle bir ahlak nasıl olabilirmiş? Bunun yanıtını, Batı'da yayımlanan bir dergi şöyle veriyor:
"Japon ahlakı, günah ve günah anlayışından kaynaklanan korkuya değil, çevreden utanma temeline dayanır. Yani toplumsal ahlak esas, dinsel ahlak değil, töreler ve gelenekler belirleyici... Ve çok önemli bir şey daha: Asla vazgeçmedikleri bir aile yapısı ve terbiyesi var Japonların."
Pekiii, ahlak eşittir Müslümanlık sanan ve bu eşitliğin hiç gerçekleşmediğine bakmaksızın bunu savunup duran bizim din adamlarımız, din bilginlerimiz ne buyururlar bu işe? Mehmet Akif'in 100 yıl önce yazdığı şu dizelere sığınmayı düşünüyorlarsa vazgeçsinler.
Siz gidin saffet-i İslam'ı Japonlarda görün.
O küçük boylu, büyük milletin efradı bugün.
Müslümanlıktaki erkân-ı sıyanette ferid.
Müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
Müslümanlık sanırım parlayacaktır orada
Sâde, Osmanlıların gayreti lazım arada.
Akif, Japonlardaki yüksek ahlakı keşfetmiş ve bunun aslında bir İslam ahlakı olduğunu, Japonların tek eksiğinin tevhid olduğunu sanmış, daha da ileri giderek Müslümanlığın orada parlayacağı savını da ortaya atmıştır ve tabii ki fena halde yanılmıştır. Müslümanlığın parlaması bir yana, yahu neredeyse yarısı ateisttir bugün bu toplumun.