Ocak ayında Avustralya Açık’ta Carlos Alcaraz’a karşı oynarken sakatlanarak turnuvadan çekilen Jack Draper, fiziksel dayanıklılığı konusunda soru işaretleriyle karşı karşıya kalmıştı. Ancak genç İngiliz tenisçi, sadece sekiz hafta içinde tüm eleştirilere yanıt verdi ve Indian Wells’te kariyerinin en büyük zaferini elde etti.
Draper, Avustralya Açık’taki maçlarında kalça sakatlığı nedeniyle düzenli olarak ağrı kesici kullanmak zorunda kaldı. Zorlu beş setlik mücadelelerin ardından dördüncü tura ulaşmayı başarsa da Alcaraz’a karşı dayanamadı ve turnuvadan çekilme kararı aldı. Ancak bu karar, onun için bir dönüm noktası oldu.
ZİRVEYE GİDEN YOLDA STRATEJİK HAMLELER
Sakatlığını yönetmek adına Britanya’nın Japonya ile oynadığı Davis Kupası serisini ve Şubat ayında Rotterdam’daki turnuvayı pas geçti. Bunun yerine, antrenmanlarına odaklanarak fiziksel dayanıklılığını artırmaya yöneldi. Bu kararlar meyvesini verdi; Katar Açık’ta final oynadıktan sonra Indian Wells’e tam formda geldi.
Draper’in başarısındaki en büyük etkenlerden biri de teknik ve taktiksel gelişimiydi. Servislerindeki çeşitlilik, hem geniş açılı keskin vuruşları hem de hızlı ve düz servisleriyle rakiplerini zor durumda bıraktı. Forehand vuruşlarında dönüşümlü olarak düz ve spinli vuruşlar kullanarak rakiplerini şaşırttı. Ayak hareketlerindeki gelişim ise rallilerde daha uzun süre kalmasını sağladı.
Koçu James Trotman, Draper’in her şeyden önce kendi oyun tarzına sadık kalması gerektiğini vurguladı. "Jack’in belirli bir oyun stili var ve bunu sahaya en iyi şekilde yansıtmalıyız" diyerek öğrencisinin taktiksel disiplini sayesinde başarıya ulaştığını belirtti.
MURRAY’NİN ESKİ EKİBİYLE GÜÇ KAZANDI
Jack Draper, fiziksel dayanıklılığını artırmak için Andy Murray’nin eski ekibiyle çalışmaya başladı. Eski dünya bir numarası olan Murray’nin uzun yıllar birlikte çalıştığı fizyoterapist Shane Annun ve fitness antrenörü Matt Little, artık Draper’in ekibinin bir parçası.
Bu iş birliği, Draper’in fiziksel açıdan çok daha güçlü hale gelmesini sağladı. İki yıl önce sürekli sakatlanan bir oyuncu olarak anılan Draper, artık turnuvalarda düzenli olarak mücadele edebiliyor ve uzun süreli performans sergileyebiliyor.
Draper, yoğun antrenman programını "Bazı günler gerçekten çok keyif alıyorsunuz, ama bazı günler yataktan bile çıkmak istemiyorsunuz. Yine de kalkıp elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz, çünkü bunun büyük sahnede karşılığını alacağınızı biliyorsunuz" sözleriyle özetledi.
GRAND SLAM ZAFERİ KAPIDA MI?
Indian Wells şampiyonluğu, Draper’in kariyerinde bir dönüm noktası oldu. Bu zaferle dünya sıralamasında yedinciliğe kadar yükselen İngiliz raket, artık Grand Slam şampiyonluğu için de ciddi bir aday haline geldi.
Draper, geçen yıl çim kortta Stuttgart’ta, sert kortta ise Viyana’da ATP 500 seviyesinde turnuvalar kazanmıştı. ABD Açık’ta yarı finale kadar yükselerek geniş kitlelerin dikkatini çekti. Ancak o turnuvada yaşadığı stres, sahada mide bulantısı yaşamasına ve Jannik Sinner karşısında kaybetmesine neden oldu. Bunun üzerine bir nefes koçuyla çalışmaya başlayan Draper, Alcaraz’a karşı oynadığı üçüncü sette gösterdiği dayanıklılığı bu çalışmalara bağladı.
Önümüzdeki dönemde onu Fransa Açık ve Wimbledon gibi büyük turnuvalar bekliyor. Fransa Açık’ın toprak kortları Draper için henüz keşfedilmemiş bir alan olsa da ayak hareketlerindeki gelişim ona büyük avantaj sağlayabilir. Çim kort ise güçlü servisleri ve etkili yer vuruşlarıyla onun için en uygun zeminlerden biri olabilir.
"Geçen yıl toprak kortta istediğim performansı sergileyemedim ama en iyi oyunculara karşı rekabet edebileceğime inanıyorum. Çim kortta ise oyunumu geçen seneye göre çok daha geliştirdiğimi düşünüyorum" diyen Draper, Grand Slam hayalini gerçekleştirmek için emin adımlarla ilerliyor.