Türkücü İzzet Yıldızhan''ın Gülşen''i kastederek "Külotla da sahneye çıkmasınlar" demesi tartışmalara yol açarken, Gülşen sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aidim" ifadelerini kullandı.
Gülşen, Hadise ve Hande Yener gibi şarkıcıların sahne kostümleri hakkında “Sahne adabı denilen bir gerçek var. Külotla da sahneye çıkmasınlar” diyen İzzet Yıldızhan bir anda sosyal medyanın gündemine oturmuştu.
Türk pop müziğinin yıldız ismi Gülşen ise söz konusu açıklamanın ardından Cahide adlı mekanda dinleyicileriyle buluştu.
Gülşen''in sahnede giydiği transparan cesur kıyafet İzzet Yıldızhan''a yanıt olarak yorumlanmıştı.
ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMALAR
Gülşen, Instagram hesabından yaptığı son paylaşımlarda şu ifadeleri kullandı:
"Bu kıyafet plajda giyilir ama sahnede giyilmez. Bu kıyafeti sesi olmayan şarkılarıyla gündeme gelemeyen giyer ama sanatkar olan giymez. Bu kıyafeti yabancılar giyer ama burası Türkiye. Giyemez. Hadi giydi, ama o dansı edemez. Evliliği yolunda değilse, aldatılıyorsa, boşanıyorsa ve yeni bir erkek peşindeyse giyer ama her şeyi yolunda giden bir evliliği varsa giymez. Şu ana kadar tamamdı ama bu sefer limiti aştı.
Kadınlara ''anne olma, evlat olma, eş olma'', Erkeklere ''erkek olma, hükmetme zorunluluğunda olma, aksi taktirde eksik olacağı'' üzerinden uygulanan tüm tahakkümün nasıl bir cehennem olduğunu ve bu tahakkümün en sonunda erk''lik taşımayanın ya da onun yasalarına uymayanın yaşamdan silinmesini meşrulaştırmaya hizmet etmekte olduğunu ne olur görelim artık hep birlikte. Bir insanın yaşam hakkı, yaşam tercihleri bir başkası tarafından belirlenemez. Bir cins ya da insan bir diğerinden üstün olamaz.
Evet, ben bir anne-babanın kızı, evet bir erkeğin eşi, ve bir yavrunun annesiyim. Babasının kızı Bir erkeğin karısı Bir çocuğun annesi olmaktan öte; Ben aklı ve düşünme yeteneği olan özgür iradeye sahip bir insanım. Bu sıfatlardan fazlasıyım. Hiçbir sıfatın kölesi değilim. Kimseye ait değilim. Ben kendimim. Kendime aidim.
Çocuklarımıza ve kendimize öğretmemiz gereken en önemli şeyin kimseye zarar vermeden, yalan söylemeden, hiçbir canlının yaşama hakkını çalmadan, kırmadan, incitmeden yaşamak olduğuna... Yaşamın, yaşamanın ve kendi kıymetlerini bilerek, sadece kendi hayallerinin, yeteneklerinin ve emeklerinin peşinde olmalarınınsa; bu hayatta mutluluğun ve huzurun tek anahtarı olduğuna inanıyorum. Benim meselem hiç bir zaman ne giydi ne giymedi, yakıştı yakışmadı çerçevesinde kıyafetim üzerinden yapılan eleştiriler değil, hiçbir zaman da olmadı. Çünkü bu son derece göreceli ve her kişiye göre değişebilen zevklerle milyonlarca farklı şekilde yorumlanabilir. Yorumlanmal ıdır da. Benim asıl meselem; yakışık alıp almaması ile ilgili yaptığınız tüm yorumlar, bir kadının, nasıl giyinmesi gerektiğine dair kestiğiniz tüm ahkamlar."