İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şube Başkanı Eylem Ulutaş, İzmir’deki yapılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, gelecekteki tehlikeye dikkat çekti.
Ulutaş, İzmir’deki yapıların bir kısmının yapılaşmaya uygun olmayan alanlar üzerinde bulunduğunu ifade etti ve "Bir kısmı kaçak yapılar olarak imar affıyla belgelendirilmiş, mühendislik hizmeti almamış yapılardır. Bir kısmı eski yönetmeliklere uygun olarak yapılmış ruhsatlı yapılar. Bir de güncel yönetmeliklere uygun bir şekilde inşa edilen yapılar var. Mühendislik hizmeti almamış olan yapılar risk oluşturuyor; çünkü bu alanlarda zemin açısından daha uygun bir alanda bulunmakla beraber, mühendislik hizmetini hiç almamış olması, aslında yapının kendi güvenliği açısından bir tehdit oluşturuyor." açıklamasında bulundu.
"BU YAPILARIN DENETLENMİŞ OLMASI GEREKİYOR"
Ulutaş, "Bu yapıların güvenliğinden bahsetmek mümkün değil. Özellikle imar aflarıyla tescillenmiş yapılar, hiçbir yapı güvenliğin testine tabi tutulmadan belgelendirilmiş yapılardır. Bir yapının üretiminden bahsettiğimizde aslında belirli bir aşamaları var; birisi projelendirme, diğeri uygulama, üçüncüsü de denetim diyebiliriz. Bu aşamaların her birinin yetkin mühendisler eliyle yapılmış, uygulanmış ve denetlenmiş olması gerekiyor” dedi.
"İMALATLA İLGİLİ SIKINTILAR YAŞADIĞIMIZI DÜŞÜNÜYORUM"
Ulutaş, “İzmir’deki dönüşüme uğraması gereken binaların oranı aslında birebir yapılan bir tespit değil. Belirli bir yıl öncesi baz alınarak ve imar barışından belgelendirilen yapılar dikkate alınarak yani mühendislik hizmeti almamış yapılar dikkate alınarak ortaya çıkan oranlardır. Yapı stoklarının güvenilirliği konusunda ciddi problem var. Birincisi; mevcut yapı stoku üzerine soru işaretlerimiz var. İkincisi; şuanda yaptığımız imalatla ilgili de hala sıkıntılar yaşadığımızı düşünüyorum” diye konuştu.
"ÖNÜMÜZDE İKİ SEÇENEK VAR"
Can güvenliği sağlamayan yapıların güçlendirilmesi gerektiğini ifade eden Ulutaş, “Deprem yönetmeninin yanı sıra bir de kentsel dönüşüm yasasında kullandığımız bir riskli yapı tespiti yöntemimiz var. Riskli yapı tespiti yönetmenliğine girdiğimizde yapımız riskli çıkarsa yıkım sürecini başlatmış oluyoruz. Deprem yönetmeliği öyle değil. Biraz daha detaylı bir analizle bize yapımızın can güvenliğini sağlayıp sağlamadığı hakkında bilgi veriyor. Bunun sonrasında da iki seçeneğimiz var. Yapımız can güvenliği sağlıyorsa bir sıkıntımız yok. Fakat can güvenliği sağlamıyorsa bu yapıyı ya güçlendireceğiz ya da yıkıp yeniden yapacağız” ifadelerini kullandı.