Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı 3. Bölge Müdürlüğü tarafından Seferihisar'a bağlı Ürkmez Mahallesi'nde yat limanı projesi için çalışma başlatıldı. Halk plajına yapılması planlanan yat limanına, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nca ÇED olumlu kararı verildi. Ürkmez'de yaşayan 50 kişi ile Seferihisar Belediyesi tarafından ÇED olumlu kararının iptali için İzmir 1. İdare Mahkemesi'nde dava açıldı. Dava kapsamında bölgede keşif yapan bilirkişi heyeti, hazırladığı raporu mahkemeye sundu.
Heyet; ÇED raporunun, projenin Lebedos antik kenti ile 1. ve 3. derecede sit alanına komşu olmasına karşın kentin konumu, kuruluş amacı, topoğrafyası, üzerindeki kalıntılar ile olası yayılım alanının çevresiyle birlikte yapılması planlanan yat limanından nasıl etkileneceği konusunda değerlendirme içermediğine dikkat çekti. Ayrıca proje sahasında dağılım gösteren bentik omurgasız türlerin tespiti için yapılan örnekleme ve değerlendirmenin yetersiz olduğu belirtilen bilirkişi raporunda, koruma altındaki deniz çiçekli bitkisi türü 'posidonia' (deniz eriştesi) çayırlarının proje sahasındaki dağılım sınırlarının hatalı verildiği kaydedildi.
Projenin çevresel etkilerinin bilimsel olarak ortaya konulmadığı savunulan raporda, Lebedos antik kentinin sıradan bir yer olmadığına ve 12 iyon kentinden biri olduğuna dikkat çekilerek, limanın çevresi ile birlikte değerlendirilmesi gerektiği görüşü paylaşıldı. Bilirkişi heyeti, ÇED raporunun yetersiz olduğunu da belirtti.
Bilirkişi raporunu, davanın takipçileri Ürkmezlilerle birlikte değerlendiren Seferihisar Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer, Türkiye'de hiçbir mahkemenin hazırlanan rapora rağmen söz konusu projeye izin veremeyeceğini söyledi. Raporun son derece bilimsel, detaylı ve net olduğunu savunan Soyer, proje için yetkililere yer gösterdiklerini; ancak alanın istenmediğini ileri sürdü. Başkan Soyer, "Üzerinde tartışılacak 'Aman şu şöyle olsa da böyle olsa da' denecek bir şey yok. Bizim diri durmamız, uyanık durmamız ve esnaf arkadaşlarımıza gerçekleri anlatmamız lazım. Biz 'İstemezük' demedik. 'Madem marinaya ihtiyaç var, o halde şuraya yapılabilir' diye yer gösterdik; ama çeşitli nedenlerle uygun görmediler. Şimdi nasıl bir yol izleyecekler onu bilmiyorum; ama şunu biliyorum ki burada o marinayı yaptırmayacağız" dedi.
Derya içinde olup, deryayı bilmeyen balıklar gibi bu topraklarda yaşandığını kaydeden Soyer, "Atalarımızdan devraldığımız mirasa ihanet ediyoruz. O nedenle bizim asli görevimiz, bu denizi, bu toprakları, ağaçları sonuna kadar korumaktır. Bundan daha değerli bir iş olamaz. Bizden sonraki nesillerin bizi yadetmesinin tek yolu budur. Bu bilinçle çalışıyoruz. O nedenle baştan beri karşı çıktık" diye konuştu.
Davanın avukatı Şehrazat Mercan ise ÇED raporunun taahhütlere dayalı olduğunu ileri sürdü. Raporun, bilimsel gerçeklik içermediğini savunan Mercan, "Çevreye olumsuz etkilerini irdeleyen bir rapor değil; ancak yapılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapora göre de bu yatırım burada yapılmamalı. Lebedos Antik Kenti açısından yapılmamalı. Yat limanının bu bölgeyi olumsuz yönde etkileyeceği çok açık. Ayrıca burada endemik türlerden posidonia çayırları da var. Dünyada ormanlardan önce en çok oksijen salgılayan, dünyayı temizleyen bitkiler var. Doldurulmak istenen alanda yer alıyor. Bu nedenle yatırım burada yapılmamalı. Olmaz, yapmayın" dedi.