Tüm Emekliler Sendikası İzmir Şubesi üyeleri, bugün Konak Meydanı’nda bir araya gelerek “Direne direne kazanacağız”, “AKP zammını al başına çal”, “Sadaka değil toplu sözleşme” sloganları attılar.
Tüm Emekliler Sendikası Konak Şube Başkanı Saadet Erkuş yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“6 Şubat’ta, 11 ilimizde yaşadığımız deprem, yönetenlerin ideolojik ve siyasi tercihlerinden dolayı bir katliama dönüştü. Bu durumun sorumlusu olan iktidar gerçeklerin üzerini örtmek, gerçek sorumluları gizlemek, dikkatleri başka yönlere çekmek amacıyla çeşitli algılar yaratma peşinde. Emekliler arasında ayrımcılık, adaletsizlik yaratıyor ve sefalette eşitliyorlar. Emekliler, açlık sınırı altında yaşamaya ‘hayır’ diyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Nisan 2023 ödeme dönemi itibari ile yüzde 36.6 artışla, en düşük emekli maaşının 5 bin 500 liradan 7 bin 500 liraya yükseltildiğini, bu artıştan yararlanacak emekli sayısının da 8.8 milyon olduğunu duyurmuştu. Üstelik bu zam, hazineden karşılandığı ve kök maaş esas alınmadığı için, temmuz maaş artış döneminde, maaşlara zam yapıldığında bu zammı 7500 lira üzerinden değil, 5500 lira üzerinden alacaktır. Geriye kalan 7 milyona yakın emeklinin maaşlarıyla ilgili herhangi bir düzenleme yapılmamaktadır. Müjde diye verilen zam, yüksek prim ödeyerek emekli olanların maaşlarının da eriyerek, en düşük emekli maaşı seviyesine inmesine neden olacaktır.”
“EMEKLİ MAAŞLARININ DÜŞMESİNİN TEMEL SEBEBİ 5510 SAYILI KANUNDUR”
Öncelikle en düşük emekli maaşı asgari ücret seviyesine getirilmelidir. Aynı oranlı olarak 7 bin 500 lira ve üzeri maaş alanlarda da artışa gidilmelidir. Emekli maaşlarının düşmesinin temel sebebi, 2008 yılında AKP hükümeti tarafından çıkarılan, 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunudur. Bu kanunla, maaş bağlama oranları ve güncelleme katsayıları düşürüldü. 2008’de yüzde 75’lerde olan aylık bağlanma oranı, daha sonra yüzde 50 ve hatta altına çekildi” ifadelerine yer verildi.
“EN DÜŞÜK EMEKLİ MAAŞI ASGARİ ÜCRET SEVİYESİNE ÇEKİLMELİ”
Emekliler taleplerini ise şu cümlelerle dile getirdi:
“Biz emekliler olarak; her yıl milli gelirden, sermayenin değil, emekçilerin daha fazla pay almasını, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun bağımsızlaştırılarak; söz, yetki ve kararın emekçilerde olmasını, emekliler arasında, eşitsizliğe neden olan, farklı maaş uygulamalarının giderilmesini, en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine getirilmesini, ayrım yapılmaksızın tüm emeklilere, yılda dört kez asgari ücret tutarında ikramiye verilmesini, sağlık harcamalarından alınan katkı payının kaldırılmasını, emeklilerin, sendikal örgütlenmelerinin önündeki tüm engellerin kaldırılmasını ve sendikal örgütlenmelerin teşvik edilmesini istiyoruz.”
