İYİ Parti’nin, kiralara getirilen yüzde 25 artış sınırının uygulanabilirliğinin denetlenmesi, kiracıları ve ev sahiplerini mağdur etmeden kira artışlarına yönelik alınabilecek önlemlerin belirlenmesi, konut satışıyla Türk vatandaşlığı kazanılmasının neden olduğu sorunların araştırılması amacıyla TBMM’ye verdiği Meclis Araştırma önergesinin TBMM Genel Kurulu’nun bugünkü birleşiminde görüşülmesi için grup önerisi getirdi. Önergenin gerekçesini açıklayan İYİ Parti Bursa Milletvekili Hasan Toktaş şunları söyledi:
“İKTİDARIN UYGULADIĞI BAŞARISIZ EKONOMİ POLİTİKASIYLA ÜLKEMİZ BİRÇOK SORUNA GEBE HALİNE GETİRİLMİŞTİR”
“İktidarın uyguladığı başarısız ekonomi politikasıyla ülkemiz birçok soruna gebe haline getirilmiştir. Kira artışları sorunu da bu nedenle vatandaşlarımızı ciddi anlamda etkilemeye başlamıştır. TÜİK verilerine göre ülkemiz hane halkının yüzde 60,7’si ikamet ettiği konutun sahibiyken, yüzde 27,6’sı ise kiracı konumundadır. Yükselen enflasyonla birlikte kiracılar çok zor duruma düşmüştür. 2022 Haziran ayında Türk Borçlar Kanunu’na eklenen geçici madde 1 ile 2023 yılı temmuz ayına kadar yapılacak kira artışları için bir üst sınır belirlenmiştir. Buna göre uygulanacak artışın bir önceki kira yılına ait kira bedelinin yüzde 25’ini geçmeyeceği hüküm altına alınmıştır. Ancak bu polisiye tedbirler yaşanan sorunu çözemediği gibi birçok mağduriyete de sebep olmuştur.
Yüzde 25 üst sınır uygulamada yer edinememiş, kiracılara yönelik tahliye davalarında da ciddi bir artış olmuştur. Balyozla kapı kırmalar, yaralamalar ve hatta cinayetlere kadar ulaşan ev sahibi, kiracı ilişkileri sorunları ciddi anlamda karşımızda problem olarak durmaktadır. Ayrıca yeni ev kiralayacak vatandaşlarımızı koruyacak bir düzenleme henüz yapılmamıştır. Özellikle tayini çıkan memur gideceği şehirde yüksek kiralarla karşılaşmaktadır. Kira gideri memur maaşının en az yarısına tekabül etmektedir. Asgari ücretliler ise çoğu yerde talep edilen kiraları tek maaşla ödeyecek kadar gelir elde edememektedirler.
“3 YIL ÖNCE 3 BİN- 3 BİN 500 LİRA KİRA BANDI ŞU ANDA 25 BİN LİRAYA ÇIKMIŞTIR”
Bursa’da orta gelir grubunun oturabileceği bir sitede bundan 3 yıl önce 3 bin- 3 bin 500 lira kira bandı şu anda 25 bin liraya çıkmıştır. Böyle bir sitede bu memleketin kıdemli bir profesörü oturamaz. Böyle bir sitede bu memleketin namuslu bir hakimi, savcısı oturamaz. Böyle bir sitede bu memleketin namuslu bir avukatı, mühendisi, esnafı maalesef oturamaz. Nasıl bu hale getirdiniz bu memleketi? Bu memleketin saymış olduğum meslek grupları, Bursa gibi bir kentte, orta gelir grubunun oturabildiği bir sitede oturamaz ise ne yapacaktır? Asgari ücretli bir kira dahi ödeyemiyorsa bu memleketin gençleri, işsizleri ve hatta iş bulmuş çalışan genci ev kiralayamadığı için evlenmesini dahi erteliyorsa ne yapmayı planlıyorsunuz bu konuda?
Bunları mutlaka çözüme kavuşturmamız gerekmektedir. Malzeme maliyetleri, işçilik maliyetleri almış başını gitmektedir. Sığınmacıların, vatandaşlık elde etmek için 400 bin dolar vererek kendi iç hukukuna göre birkaç hanımı olan, 15-20 çocuğu olan Araplara bu memlekette 20 bin dolara vatandaşlık satıyorsunuz. Bundan derhal vazgeçilmesi lazım. Arsa maliyetleri çok ciddi anlamda yükselmiştir. Ucuz arsa mutlaka üretilmesi gerekmektedir. Türkiye’de 2 buçuk milyon konutu işgal eden sığınmacılar sorunu mutlaka ama mutlaka çözülmelidir.”
“AKP İKTİDARI DÖNEMİ BOYUNCA MİLYONLARCA YOKSUL, YOKSULLAŞMAYA DEVAM EDİYOR”
İYİ Parti’nin grup önerisi hakkında söz alan Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili Çiçek Otlu, şunları kaydetti:
“AKP iktidarı dönemi boyunca milyonlarca yoksul, yoksullaşmaya devam ediyor ve yoksulluğun sınırı 30 bin liranın üzerindedir. DİSK Sendikası tarafından 33 bin lira olarak açıklanmıştır. Ama asgari ücret net şekilde 11 bin 400 liradır. Siz bize diyorsunuz ki, ‘12 bin liraya kirada oturun, sadece bunları lüks olarak görün. Yani size yaşam hakkı yok’ deniyor yoksullara. Sadece yoksullara, açlık ve sefalet içerisinde yaşamayı gözeten bir iktidarla karşı karşıyayız. Yoksulların eğitim almaya, sağlığa, barınmaya ve beslenmeye hakkının olmadığı söyleniyor.
Bazılarımız burada eminim burada 3 maaş alırken, tek hayali ev almak olan yoksulların hayalleri bile ellerinden alınıyor. Bu ülkede 7 milyona yakın insanın icralık olduğu, icra mahkemelerinde görülüyor. Demek ki burada tartışılması gereken şey bu ev satın almanın bir rant aracına döndüğü, yatırım aracına döndüğü; insanların kendilerini yaşam hakları için barınma hakkının elinden alındığını tartışmaya ihtiyacımız var. Bir tane deprem oluyor kiralar artıyor. Ukrayna ile Rusya arasında savaş çıkıyor kiralar artıyor. Göçmenlik politikası oluyor kiralar artıyor. Demek ki AKP iktidarı kendisi bakımından beslediği ve bizim bakımımızdan da 5’li çeteler dediğimiz rant çetesi her gün zenginleşiyor. Cengiz Holding’in zenginleşmesi için bütün araziler açılıyor ama ne hikmetse bu bütün araziler yatırım aracına dönüyor.
“DEPREME DAYANIKLI EVLERİN YAPILMASI VE ÜCRETSİZ OLMASI GEREKİYOR”
Sayılara baktığımızda 2 milyona yakın ev boş bulunuyor. Demek ki 8 milyon insanımız bu evlerde yaşayabilir. AKP’ye sorsanız kadınları ev kölesi yapmaya çalışıyor, ‘aile düzeni kurun’ diyor, ailenin içine hapsetmeye çalışıyor ama insanlara ücretsiz konut hakkını bile çok gören bir iktidarla karşı karşıyayız. O nedenle bu dönem bakımından Yeşil Sol Parti olarak ekolojiyi uygun, depreme dayanıklı evlerin yapılması ve ücretsiz olması gerekiyor. Yoksulu yoksullaştıran bu yağmacı düzen dışında Yeşil Sol Parti’nin programındaki halkçı düşünen, halkçı bir ekonomiye ihtiyacımız var.”
“BARINMA İHTİYACI ÜLKEMİZDE AKP İKTİDARININ İŞ BİLMEZ UYGULAMALARI NEDENİYLE BÜYÜK BİR SORUN HALİNE GELDİ”
CHP grubu adına söz alan İzmir Milletvekili Deniz Yücel ise şunları söyledi:
“Geçen yıl haziran ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kira artış oranını yüzde 25’le sınırlayan bir düzenleme yapıldı. Böyle bir düzenlemeye neden ihtiyaç duyuldu? Her ürünün fiyatının arttığı, dövizin yükseldiği ama maaşların ve enflasyonun altında kaldığı bir dönemde kira bedelleri de hızla arttı. Fahiş kira artışlarına karşı getirilen bu çözüm elbette bir AKP klasiği olarak her zamanki gibi geçiciydi, palyatifti, sorunu çözmekten uzaktı.
Bugün yarın Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne mevcut düzenlemeyi bir yıl daha uzatan bir kanun teklifi sunacaksınız. Çünkü kiralardaki artış hala çok yüksek düzeyde. Üstelik sizin getirdiğiniz bu düzenlemeler sorunu kayıt dışı bir alana itti. Emlak piyasası adeta çıldırdı. Barınma ihtiyacı ülkemizde AKP iktidarının iş bilmez uygulamaları nedeniyle büyük bir sorun haline geldi. Ev sahipleri tahliye taaddüdü imzalamayan kişilere evlerini kiraya vermiyor. Yüzde 200, yüzde 300 kira artışları nedeniyle kiracıların neredeyse tamamına yakını adliye koridorlarında.
“HAYAT PAHALILIĞININSA ÖNÜNE GEÇİLEMİYOR, ÜLKEMİZDE DERİN BİR EKONOMİK BUHRAN VAR”
Sorunu çözmek için önce sorunun kaynağına bakmak lazım. Yanlış ekonomi politikaları nedeniyle döviz kurları fırlarken Türk lirası alabildiğine değer kaybetti. Hayat pahalılığınınsa önüne geçilemiyor. Ülkemizde derin bir ekonomik buhran var. Ülkede kimsenin maaşı 4-5 kat artmazken konut kiralarındaki artışın önüne geçilemiyor. İktidarın günü birlik politikalarının bedelini kiracılar ağır bir şekilde ödüyor. Diğer yandan hayata yeni atılan, sıfırdan ev kiralayan çiftlerin durumu çok daha vahim. Emeklinin, memurun, işçinin aldığı maaşın yarıdan fazlası kiraya gidiyor.
Anayasa’nın 57’nci maddesi açık. Devletin konut ihtiyacını karşılayacak tedbirleri alması anayasal bir zorunluluktur. Ama siz önlem alacağınıza sorunu geçiştirip kiracıyla ev sahibini karşı karşıya getiriyorsunuz. Üstüne bir de kira artış oranlarına uymayanları hapis cezasıyla tehdit ediyorsunuz. Ülkeyi soktuğunuz bu derin enflasyon çukurundan vatandaşın boğulmasını izliyorsunuz. Öncelikle dar gelirli kesimlere kira desteğinde bulunmak artık bir tartışma ya da öneri konusu değil bir zorunluluk haline geldi.”
Görüşmelerin tamamlanmasının ardından İYİ Parti’nin grup önerisi TBMM Genel Kurulu’nda AKP ve MHP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.