İYİ Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş, Bartın’ın Amasra ilçesinde 41 madencinin ölümüyle sonuçlanan maden faciasına ilişkin TBMM’de konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maden faciasına ilişkin yaptığı açıklamaları eleştiren Yokuş, şunları söyledi:
“Madencilik tarihi insanlık tarihi kadar eskidir; bu nedenledir ki insanoğlu için madencilik önemini hiçbir zaman kaybetmemiştir. Ham madde ihtiyacındaki artışlar, ham maddenin en önemli kaynağı olan madencilik faaliyetlerindeki üretimin büyük ölçüde artmasına sebep olmuştur. Üretimdeki bu artış ise madencilik teknolojisinin yeterince kullanılmamasından dolayı çok büyük faciaların meydana gelmesine davetiye çıkarmıştır. Tüm iş sektörlerinde kaza riski olmasına karşın madencilik sektöründe bu riskler daha da fazladır ancak, Sayın Cumhurbaşkanının dediği gibi, madenciliğin fıtratında da kaderinde de ölüm yoktur. Maden kazaları işin ehli olmayan, deneyimsiz kişilere bırakıldığı için oluyor; yeterli önlemler alınmadığı için, insan hayatı hiçe sayıldığı için yaşanıyor bu facialar. Nedir bu maden faciaları? Grizu patlaması, kömür tozu patlaması, göçük, ocak yangınları, su baskınları, şev kaymaları şeklinde sıralanıyor”
YAŞANAN MADEN FACİALARINI TEK TEK SIRALADI
Ülkemizde kayıtlara geçen büyük maden kazalarını tek tek sıralayan Yokuş, “Armutçuk''ta grizu patlaması sonucu 103 işçimizi kaybettik, Kozlu''da grizu patlaması sonucu 263 emekçimizi kaybettik, Kastamonu Küre''de yeraltı bakır işletmesinde yangından 19 emekçimizi kaybettik, Elbistan''da 2 kere meydana gelen şev kayması sonucu ilk olayda 1 işçi, ikinci olayda ise 10 işçi kayan malzemenin altında kaldı, 2''si mühendis 9 kişi kayan malzemenin altında hâlâ kalmaktadır. Soma faciasında 301 kişi hayatını kaybetmiş, yine, Ermenek''te su baskını sonucu 18 madencimizin hepsi vefat etmiş ve ancak kazadan 38 gün sonra cansız bedenlerine ulaşılabilmiştir ve son olarak da geçtiğimiz hafta Bartın Amasra''da grizu patlaması nedeniyle 41 içimizi, emekçimizi şehit verdik. Niye kaybettik bu maden işçilerimizi? Geçen onlarca yıla rağmen hiçbir ciddi tedbir almadığımız için, Sayıştay raporlarını, iş müfettişlerinin uyarılarını dinlemediğimiz için kaybettik 41 vatandaşımızı” ifadelerini kullandı.
“BU İŞİN PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ”
“Siyasi iktidarı defalarca uyardık ama duymadılar, dinlemediler bizi” diyen Yokuş, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İnsan hayatını bir kara kömüre feda eden anlayıştan vazgeçin demiştik; yine vazgeçmediler, ‘rant’ dediler. Denetimsiz yönetim anlayışını, liyakatsiz atamalarını sürdürdüler. Bütün bunların sonucu da maalesef, bu acıya hep beraber gark olduk. Ne acı ki sizin vazgeçtiğiniz insan hayatı kamu vicdanının en büyük yarası oldu. Ailelerin ocakları söndü; babasız çocuklar, evlatsız analar, babalar kaldı geriye. Bir kaçamak yol buldunuz, adına da "fıtrat ve kader" dediniz. İnsanın doğasında elbette ölüm var. Bizler, hepimiz ölümlü canlılarız, hepimiz bu kaderi zamanı gelince yaşayacağız ama bu kaderi mesleklere dayatmak neyin nesidir? Siz tedbiri alın, takdiri Allah''a bırakın ama nerede! Siz tedbir almadan takdiri de kendiniz tayin ediyorsunuz. Genel Başkanımızın dediği gibi, bu işin peşini elbette bırakmayacağız. Artık ülkemizde iş kazaları olmasın, maden ocaklarında emekçilerimiz şehit olmasın diye mücadelemizi sürdüreceğiz.”
“HANİ KAZALAR BIÇAK GİBİ KESİLMİŞTİ”
AK Parti iktidarının maden kazalarının önüne geçilmesi için yeterli önlemleri almamakla suçlayan Yokuş, sözlerini şöyle noktaladı:
Dün, burada, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Sayın Fatih Dönmez Bey''i şaşkınlıkla izledik. Gerçekten, Sayın Bakanın konuşmasını dinleyenler olarak çok üzüldük. Eğer Sayın Bakanımıza kalsaydı, orada devlet olarak hiçbir kusurları yok. Hatta, sağ olsun, AK PARTİ sözcüleri de benzer ifadeleri kullandılar. Hiç bir kusurları yok! Her şey Allah''ın kaderine kaldı. Yahu hiçbir kusuru yoktu da Allah aşkına niye buraya araştırma önergesi veriyorsunuz? Bu nasıl bir anlayış? Dün diyorsunuz ki: "Hiçbir kusurumuz yok." Bugün "Hadi bu araştırma önergesini verelim, Meclis olarak toplanalım, bu işi bir araştıralım." Niye böyle şaşkın şaşkın işler yapıyorsunuz? Nerede sizin samimiyetiniz? Aynı Bakan olaydan yirmi dört gün önce oraya gidiyor ‘Önce güvenlik’ diyor ‘Aldığımız tedbirlerle maden kazaları bıçak gibi kesildi’ diyor. Sayın Bakan, o verdiğin resmi ben burada göstermek istemiyorum utancımdan. Gösterdiğin o resimden tam 7 kişi bugün mezarda. Hani önce güvenlikti? Hani kazalar bıçak gibi kesilmişti? O işçilere o güvenceyi verdin ve şehit ettirdin. Vebaliniz büyük. Allah sizi ıslah etsin."