Yokuş, Türkiye’nin de içinde bulunduğu, Dünya Gıda örgütünün( FAO) Gıda fiyatları endeksine göre son bir yılda dünyada gıda fiyatlarının sadece yüzde 4 oranında arttığını, OECD ülkelerinde ise gıda fiyat artışının yüzde 15 oranında gerçekleştiğini, aynı dönemde ise TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de gıda fiyatlarındaki artış yüzde 92 oranında gerçekleştiğini söyledi.
TÜRKİYEDE UYGULANAN YENİ EKONOMİK MODEL TARIMI DA VURDU!
Dünyadaki Gıda fiyatları artışı ile ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki artış oranları Kasım 2021 ayına kadar paralellik gösterirken özellikle siyasi iktidarın “Yeni Ekonomik Modele” geçtiği Aralık 2021 ayından itibaren gıda fiyatlarında rekor seviyede artışlar olmaya başladığını ve kontrolden çıktığını belirten Yokuş, “Tarım ürünlerindeki fahiş fiyat artışlarının önemli sebeplerinden birisi de tarımsal üretimin temelini oluşturan mazot, elektrik, gübre, tohum ve tarımsal ilaç fiyatlarında yüzde 100’den yüzde 400’lere varan artışlardır.” dedi.
TARIM DESTEKLERİNİN YETERSİZLİĞİ VE ZAMANINDA VERİLMEMESİ FİYAT ARTIŞLARINI TETİKLİYOR
Bilindiği gibi ülkemizde 2016 yılından bu yana yasa gereği Tarımsal destekler (hibeler) Gayrisafi yurt içi hasılanın yüzde biri oranında verilmesi gerekiyor. Siyasi iktidar Çiftçimize yasa gereği verilmesi gereken desteklerin her yıl en az yarısına el koyarak çiftçilerimizin yasal haklarını gasp ediyor. Ayrıca destekler zamanında verilmeyerek hem çiftçimiz mağdur ediliyor hem de üretim maliyetlerini artırıyor.
ÇİFTÇİLERİMİZ VE BESİCİLERİMİZ HER GEÇEN GÜN ÜRETİMDEN UZAKLAŞIYOR
Siyasi iktidarın yanlış tarım politikaları üreticilerimizi toprağına küstürüyor. Besicilerimiz hayranlarını elden çıkarıyor. Bu yanlış tarım politikalarından vazgeçilmez ise yakın gelecekte Türk halkı gıdaya ulaşımda sıkıntıya düşecektir. Bütün Dünya, Gıda ürünlerine erişimimizin zorlaştığı bir sürece evirilmektedir. Bu nedenle ülkemizi yönetenler Tarım politikalarında yanlış ve eksiklikleri bir an önce ortadan kaldıracak programları ortaya koymalı, tarımsal destekleri artırarak çiftçilerimizi üretime teşvik etmelidir. Siyasi iktidar yanlış tarım politikalarından vazgeçmezse tarım ürünlerindeki fahiş fiyat artışları devam edecektir. Dar ve sabit gelirli vatandaşlarımızın gıda ürünlerine erişimi zorlaşacaktır.
TÜRKİYE TARIMDA ACİLEN ÜRETİM PLANLAMASI YAPMALI VE ALIM GARANTİSİ UYGULAMASI BAŞLATMALIDIR
Bugün tarım ve besicilikte ülkemizin en önemli sorunlarından birisi de “Üretim Planlaması” eksikliğidir. Bir diğeri ise alım garantisinin olmayışıdır. Bazı tarımsal ürünlerimizdeki “taban fiyatı” uygulamasında da büyük sorunlar yaşanmaktadır. Bütün bu sorunlar çözülmeden tarımsal üretimde arzu ettiğimiz büyüklüğe ulaşmamız mümkün değildir.
TARIM ARAZİLERİMİZİN RANT UĞRUNA HEBA EDİLMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİDİR
Ülkemizde son yirmi yılda ekilebilir tarım arazilerimizin yüzde 18’i vasfını yitirmiştir. Siyasi iktidarın rant hevesi birinci sınıf tarım arazilerimizi ve zeytinliklerimizi yok etmektedir. Tarım arazilerine konut zeytinliklerimiz maden ocağı, ormanlarımız ise turistik tesisler yapılarak yok edilmektedir. Rant uğruna varlıklarımız heba etmeye kimsenin hakkı yoktur." şeklinde konuştu.
