İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliklerini veto eden AKP''li Cumhurbaşkanı Erdoğan Madrid’deki 4’lü zirve sonrası geri adım attı.
Zirve öncesi İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için “Tutumumuzu açıkça belli edeceğiz” diyen Erdoğan, dün akşam Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinistö, İsveç Başbakanı Magdelena Andersson ve NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg dörtlü görüşmede bir araya geldi. Finlandiya ve İsveç’in NATO üyelik süreçleri hakkında üçlü memorandum imzalandı.
Görüşmelerin ardından iki ülkeye yönelik yapılan “fiili ambargo” kaldırıldı. Türkiye’den ayrılırken engellemenin somut adım atılmadıkça süreceği sinyalini veren Erdoğan’ın Finlandiya Cumhurbaşkanı Niinistö ve İsveç Başbakanı Andersson’a onay verdiği açıklandı.
HÜKÜMETE YAKIN MEDYA “ERDOĞAN’IN ZAFERİ” DEDİ
AKP sözcüsü Ömer Çelik, “Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan''ın ortaya koyduğu duruşla Türkiye’nin tezleri temelinde güçlü bir kazanım elde edildi" dedi.
Erdoğan’ın İsveç ve Finlandiya’ya yönelik aldığı karar somut bir kazanım olmamasına rağmen hükümete yakın medya “Erdoğan’ın Zaferi” başlığını kullandı. Erdoğan, iki ülkenin üyeliklerine "terör örgütlerine karşı tavırları" gerekçesiyle sıcak bakmazken 4’lü zirve sonrası yeşil ışık yakması muhalefetten tepki gördü.
“ABD’NİN GIRTLAĞINDAN TUTMUŞTUK”
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuzağıralioğlu TBMM kürsüsünden yaptığı konuşmada Türkiye’nin 40 yıl sonra eline geçen stratejik kozu kaybettiğine dikkat çekti.
Ağıralioğlu’nun konuşması şu şekilde:
“Tenkitlerimizin yine hilafını iktidar yine çok muazzam bir başarının altına imza atıldığı açıklamaları yaptı. İktidar kurmaylarının açıklamalarını dinledim. Biz İsveç ve Finlandiya’nın teröre desteğini görmezden gelelim demiyoruz lakin bu fırsat 40 yıldır Yunanistan’ın NATO’ya dönüşünü ıskaladığımız ve bunu Yunanistan’la münasebetlerimizde Yunanistan’ın şımarıklığına malzeme yapan diploması zafiyetini konuştuğumuz 40 yıldan sonra elimize geçmiş en kuvvetli kozdu. 69 yıllık NATO hukukumuz vardı. hukukumuz ABD’nin kendi menfaatleri lehine Türk menfaatleri hilafına çiğnemiş olmasına elimize geçirdiğim en kuvvetli kozu ABD’yi NATO hukukunu uymaya çekebileceğimiz kuvveti Finlandiya’ya hassasiyetlerimizi bir metne ‘PKK’yı da terör listesine aldırdık’ gibi bir teselliye zafer diyorsunuz.
Bu fırsat kaçırılmamalıydı. ABD’nin şımarıklığının gırtlağından tuttuk ilk defa. PKK’ya FETÖ’cülere verdikleri desteğin, Yunanistan’a verdikleri cüretkarlık desteğinin, aşağıda PKK devleti kurması için verilen silahlara itirazımızın bize sağladığı imkandı. Gırtlağını tutmuştuk ABD’nin... Şimdi onları hizaya getirmenin ‘FETÖ’cüleri bize iade edeceksiniz0 PKK’ya verdiğiniz silahları vermekten vazgeçeceksiniz Yunanistan’a bu cüretkarlık için verdiğiniz destekten vazgeçecek, Ege’deki Türk menfaatlerine saygı duyacaksınız’ diyecektik. Sonra dönüp İsveç ve Finlandiya’ya ‘Bizim yaptığımız şeyler NATO hukukunu inşa etmek içindir, ABD NATO hukukunu çiğneyip PKK’ya silah veriyor yarın sizin de düşmanlarınıza silah verebilir o yüzden bizim size itirazımız ABD’ye NATO hukukunu hatırlatmak içindir.’ dememiz lazımdı. Vazgeçtik…”