TİGEM'in 2015-2016 yılına ilişkin raporları TBMM KİT Komisyonu'nda görüşüldü. Genel Müdür Ayşe Işıkgece, kurumun hayvancılıkta yaptığı çalışmaları anlatırken şu bilgiyi verdi: “Damızlık hayvan üretimi, ıslahı ve satışıyla ilgili çalışmalarımız var. 14 tane işletmemizde 5 ırkla damızlık sığır yetiştiriciliği faaliyetlerimizi sürdürüyoruz. Damızlık sığır varlığımız son dokuz yılda 17 bin baştan 32 bin başa, damızlık sığır dağıtımımız ise 4 bin baştan 7 bin başa çıkarılmıştır.”
NEYE BENZEDİĞİ BELLİ OLMAYAN HAYVAN
Komisyon üyesi İYİ Partili Bedri Yaşar, ithal edilen hayvanların bazı şehirlerde ciddi sorunlara yol açtığını anlattı. Seçim bölgesi Samsun'dan örnek veren Yaşar, “Geçen Samsun'a da 20 bin baş, neye benzediğini de bizim tam anlayamadığımız bir hayvan gelmişti. Bir hafta Samsun'un sokaklarında dolaşılamadı. Yani kokudan biz bir hafta, Samsunluların tamamı, böyle perişan bir vaziyetteydi. Geçen İzmir'e yanaşanı herhâlde İskenderun'a paketlediler” dedi.
"KENDİ IRKIMIZI GÖRMEK İSTİYORUZ"
Yaşar, TİGEM yetkililerine “Sonuç şu: Biz artık hayvancılıkta da kendi ırklarımızı görmek istiyoruz yani kendi geliştirdiğimiz, düve mi dersiniz, neyse bunu görmek istiyoruz” deyince CHP Amasya Milletvekili Mustafa Tuncer, ‘Karasığır' diye örnek verdi. Bedri Yaşar, dünyadaki örnekleri sayarak, şöyle konuştu: “Artık bu Hollanda'nın Holstein'ından, Amerika'nın bilmem nesinden, Afrika'nın Angus'undan mangusundan bıktık usandık. Yani bunca bir geçmişi olan TİGEM'in hâlâ bugüne kadar hayvancılık konusunda yeterli oranda bir ırk geliştirmemiş olmasını da ben biraz yadırgıyorum.”