İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Genel Başkanı Meral Akşener ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli arasında yaşanan polemik ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Türkkan, Akşener'in evinin önünde, bir grubun slogan atmasını, 'tükenmişlik sendromu' olarak değerlendirdi. Türkkan, "Sayın Devlet Bahçeli dün sosyal medyada Genel Başkanımız Meral Akşener'i açıkça tehdit eden ifadeler kullandı. Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir liderin başka bir lideri ölümle tehdit ettiği ilk örnektir" dedi.
İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, Genel İdare Kurulu Üyesi Sinem Uludamar, Sakarya Milletvekili Ümit Dikbayar, İYİ Parti Genel Merkezi'nin 'İyilik Kervanı' projesi kapsamında Çanakkale'de partililer ile bir araya geldi. İl Başkanlığındaki toplantıda, Türkiye gündemine dair açıklamalarda bulunan İYİ Parti Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasında yaşanan sözlü tartışmasının yanı sıra, dün akşam Meral Akşener'in evinin önünde bir grup tarafından slogan atılması olayını da değerlendirdi.
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ TARİHİNDE İLK"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, dün sosyal medyada Genel Başkanları Meral Akşener'i açıkça tehdit eden ifadeler kullandığını belirten Grup Başkanvekili Lütfü Türkkan, şunları söyledi:
"Bu, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir liderin, başka bir lideri ölümle tehdit ettiği ilk örnektir. Ama Sayın Devlet Bahçeli'nin unuttuğu bir şey var. O da şu, tehdit ettiği kişi asla onun tehditlerine pabuç bırakmayacak kadar cesur bir kadın. Zaten bu partiyi kurarken de hiç kimseye siz şucusunuz, siz bucusunuz diye çıkmadı yola. 'Bu bir cesurlar hareketi' dedi. Genel Başkanımızla hareket eden bütün cesur insanların da bir araya gelip, kurduğu bir parti. Sayın Genel Başkanımız da bu üsluba ayniyle bir cevap vermekten imtina etti. Ama eğer bir şey yapmayı düşünüyorsanız bu böyle uygun olmaz. Bizim partimiz var, adresimiz var şeklinde bir cevap verdi."
"DAHA ÖNCE KORKUTTUĞU KİŞİLER GİBİ KORKULACAĞINI ZANNETTİ"
Dün akşam, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in evinin önünde bir grup tarafından slogan atılması olayını da değinen Türkkan, "40-50 tane genç çocuğu evin önüne gönderip, slogan attırarak daha önce korkuttuğu kişiler gibi korkulacağını zannetti. Sayın Meral Akşener'in evinin önünde hiç koruma yok. Evinde de koruma yok. Tek başına eşiyle beraber dışarı çıktı. 'Çocuklar ne yapıyorsunuz' diye hesap sordu. Aslında hesap sordu kelimesi belki çok yapılan tavırla uygun düşmeyebilir. Zira o çocuklar başka anne, babaların çocukları. Birilerinin yönlendirmesiyle oraya gelmiş, genç çocuklar. Onlar da bu yaptıklarının ne kadar doğru olmadığını üzerinden çok zaman geçmeden anlayacaklardır" diye konuştu.
"TÜKENMİŞLİK SENDROMU"
Dün akşam yaşanan olayla ilgili tespitlerini de aktaran Türkkan, "Dün akşamki hadiseye ait bir tek yorumum var. Bunu siyaseti iyi dillendiren, siyaseti farklı dinamiklerle şekillendiren bir sürü arkadaşımla konuştum. Böyle bir tavrın sebebi ne olabilir diye. Sosyolog birkaç kişi telefon açtı. Kendilerine ait fikirlerini de beyan ettiler. Ama hepsinin ortak bir kanısı var. Dün akşamki tavrın tek bir izahı olabilir. Tükenmişlik sendromu. Böyle bir tavrı sergileyen insanlar tükenmiş insanlardır" dedi.
"PROVOKASYONDA BOĞULACAKLAR"
Türkkan, yerel seçimin birilerinin eteğinin altına girip kendini saydırmadan geçirdikleri bir genel seçim gibi olmayacağını belirterek, " Bu yerel seçimde herkes kendi eteğindeki taşları dökecek. Herkes tartıya çıkacak. Kimin kaç kilo olduğu ortaya çıkacak" dedi.
Türkkan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bunu en iyi gören de Sayın Devlet Bahçeli. Dolayısıyla seçime giderken Türkiye, bir kavga, bir kaos ortamında seçime götürmeye çalışıyorlar. Biz bunların bu oyununa gelmeyeceğiz. Türkiye'yi huzura, refaha kavuşturmak için yola çıkan bu hareket, bunların bu kirli oyunlarına alet olmayacak. Bizim vaat ettiğimiz bir Türkiye var. Demokrasi içerisinde, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı, Cumhuriyetin bütün ilkelerini sonuna kadar benimsemiş, Türkiye'yi Batı'nın çok daha ilerisine taşıyacak, müreffeh bir ülke yapacak, bir kadroyla beraber yola çıktık. Bu kadro bunun gereğini yapacak. Bununla ilgili asla taviz vermeyeceğiz. Bu tip kirli oyunlara takılıp, yolumuzdan da vazgeçmeyeceğiz. Yapılan bu kirli oyunların hepsi de, bu kirli oyunları yapanların boğulduğu alanlar olarak kalacak. Göreceksiniz dün akşamki bu provokasyonu yapanlar, yaptıkları bu provokasyonun içinde mutlaka kendileri boğulacaklar."
