İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, Meclis'te basın toplantısı düzenledi. "İktidar bu dönemde iki şeyden korkuyor, birisi ekonomi birisi de korona virüs." ifadelerini kullanan Türkkan, "Unuttukları bir şey var; Türkiye’de idam var şu anda. Demokrasi idam edildi bu iktidar zamanında, hukuk idam edildi, Türkiye’nin dış politikası ipte sallanıyor. Ekonominin Türk Lirası çoktan idam edilmişti." şeklinde konuştu.
Türkkan'ın açıklamaları şu şekilde:
"İktidar bu dönemde iki şeyden korkuyor, birisi ekonomi birisi de koronavirüs. O nedenle yapay gündemlerle geçiştiriyorlar. Bunun için çok şey denediler. En sonunda idam hükmüne sarılmışlar. İktidarın küçük ortağının teklifiyle idamı Türkiye’nin gündemine getirmeye çalışıyor. Vatandaş iş diyor, aş diyor, hukuk diyor, çığlık atıyor, bunlar idamı konuşmaya başladılar. Unuttukları bir şey var; Türkiye’de idam var şu anda. Demokrasi idam edildi bu iktidar zamanında, hukuk idam edildi, Türkiye’nin dış politikası ipte sallanıyor. Ekonominin Türk Lirası çoktan idam edilmişti."
TÜİK BİRAZ DAHA ÇALIŞSA İŞSİZLİK RAKAMINI TANZANYA SEVİYESİNE ÇEKECEK
"TÜİK’in yeni açıkladığı rakamlarda işsizlik Mayıs ayında 12.9’du Haziran’da 13.4 olmuş. Aynı zamanda geçen yılın Haziran ayına göre işsizlik 152 bin kişi azaldı diyor. Yani işsizlik oranını düşük göstermek için o kadar büyük çaba gösteriyorlar ki. Bunu başından anlamalıydık, Hazine Maliye Bakanlığıyla birleştirildi bir de TÜİK’i bağlayalım dediler. Yalan yanlış ifadeleri TÜİK’le gizleriz dediler. Türkiye’de böyle bir saçmalığın gezindiği siyaset ortamındayız. Türkiye’de işsizlik 13.4 Tanzanya’da kaç biliyor musunuz 9.7 TÜİK biraz daha çalışsa işsizlik rakamını Tanzanya seviyesine çekecek. Genç işsizlik 26.1’e çıkmış gerçeği bu mu? Değil, üniversiteyi bitiren öğrencilerin yarısından fazlası işsiz.
MAK araştırma şirketi bir anket yapmış anket sonuçlarından bir tanesi; Türkiye’de her gencin yüzde 66.4’ü ben artık Türkiye’de değil yurtdışında yaşamak istiyorum diyor. Gençlerin umutsuzluğa kapıldığı bir durumda bu ülkeyi idare ettiğinizi iddia edemezsiniz."
YILBAŞINDAN BUYANA DOLARIN ARTIŞIYLA KAMUNUN BORCU 150 MİLYAR ARTTI
"Yılbaşından buyana doların artışıyla kamunun borcu 150 milyar lira artmış. Bu 150 milyar lira ne demek: Bandırma – Osmaneli demiryolu hattından 16 tane yapılabilir. Bugünkü kurla 17 tane İstanbul Havalimanı inşa edilebilir.
Geçen hafta 21/b usulüyle ihale edilen Samsun Şehir Hastanesi'ne gelen en düşük teklif 1 milyar 69 milyon TL'ydi. Antalya Şehir Hastanesi'ne gelen en düşük teklif ise 1 milyar 21 milyon. Biri 900, diğeri 1000 yataklı. Bu rakamlar gösteriyor ki 150 Milyar lira ile 100’ün üzerinde şehir hastanesi inşa edilebilirdi. Dolardaki her 1 kuruşluk artışın devlete maliyeti 1 Milyar TL. Bu yeni vergiler, artan vergi oranları ve giderek fakirleşen Türkiye demek.
Berat Albayrak’a sorarsanız her önümüzdeki ay bir öncekinden daha iyi olacağını söylüyor. Ben buradan Berat Albayrak’a okuyorum; Nisan’da dolar 6.61 lira, Nisan’da demiş ki Berat Albayrak Haziran’da çok daha iyi olacak. Daha iyi olmuş 6.80’e çıkmış. Temmuz’da yine dolar daha iyi olmuş 6.95. Temmuz’da bir söz söylemiştir Ağustos Türkiye’nin sıçrama tahtasına çıktığı bir dönem olacaktır, Türkiye dünyadaki ekonomik krizin nasıl yenildiğini tüm dünyaya gösterecektir demiştir. Evet göstermiş Ağustos ayında dolar 7.30 olmuş en son bugün 7.50. Sadece bunu temin etmek için Sayın Berat Albayrak Hazine’nin 60 milyar dolar döviz rezervini tüketti Türkiye’nin şu anda Merkez Bankası döviz rezervi eksi 30 milyar liralarda. Bu artık Türkiye dövizi olmayan bir ülke demektir. Döviziniz yoksa ithal edemeyeceksiniz ithal edemezseniz vatandaşı aç bırakacaksınız demektir.
Ülkede koronavirüs kontrol altında değildir. Verilen rakamların hiçbirine toplumda kimse inanmıyor. Verilen rakamların 20-30 misli daha fazla ölü sayısı vaka sayısı var deniliyor. Bunun yapılacak bir tek şey var, yılbaşına kadar mutlaka ve mutlaka sokağa çıkma yasakları tekrar uygulanmaya başlanmalı. Başlanmazsa yoğun bakımların dolduğu ülkelerde olduğu gibi koridorlarda can veren insanların olduğu fotoğraflarla karşı karşıya olacağız. Sağlık bakanlığını gerekli tedbirleri almaya davet ediyorum. Özellikle Ankara ve İstanbul’da sokağa çıkma yasağı gündeme gelmeli."
DEVLET ÖĞRENCİLERE İŞ TEKLİFİ YERİNE İCRA KAĞIDI VERDİ
"Geçtiğimiz hafta 5 milyon KYK borcu olan öğrencilerin 300’i icraya verildi. Oklunu bitiren bir genç devletin icra kağıdıyla karşı karşıya kalıyor. Biz KYK borçlarının tekrar düzenlenmesi için Meclis’e bir araştırma önergesi verdik, şeytan görmüş gibi kaçtılar. Devlet öğrencilere iş teklifi yerine icra kağıdı verdi. Bu icraların hemen geri alınmasını istiyoruz.
4+4+4 sistemiyle devlet eğitim hayatından kademe kademe çekilmektedir. 2012’den bugüne kadar 4022 İlkokul kapatılmıştır. 4+4+4 sistemi niteliksiz eğitim getirmiş Türkiye’ye. Irak’ın kuzeyinde, İran ve Suriye’de medrese eğitimine giden tespit edilen öğrenci sayısı 10 binin üzerindedir. Bu yüzden eğitim sorunu artık bir ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir. Vatandaşını terk etmek isteyen gençlerin sayısı yüzde 66 ise bu bir milli güvenlik meselesidir. Şu anda ekonomik kriz aynı eğitim sistemi gibi ulusal güvenlik meselesi haline gelmiştir."
28 AĞUSTOS 2019’DA GÖREVE BAŞLAYAN KAYMAKAMI KİM ATADI?
"İçişleri Bakanlığı, Emniyet ve MİT'in ortak soruşturmaları sonrasında mülki idare amirliklerinde görevli son iki günde 100’e yakın Vali Yardımcısı ve Kaymakam Fetö iddiasıyla görevden alındı. Görevden alınanlar arasında yer alan Ahlat Kaymakamı İsa Erat dikkat çeken bir isim. Ahlat'ta 26 Ağustos’ta yapılan Malazgirt Zaferi etkinliğinde devletin zirvesine Ahlat Kaymakamı Erkan İsa Erat ev sahipliği yaptı.
Temmuz ayında canlı yayında Ak Parti eski milletvekili Mehmet Metiner, İçişleri Bakanlığının bazı Fetöcülere göz yumduğunu söylemişti.
Metiner; “Bazı isimler var bizde. Biz de izliyoruz kendimize göre. Kritik yerlerde hâlâ isimler varsa, 'Nedamet gösterdiler, sahiplenmemiz, kazanmamız lazım' adı altında bu tür atamalar, tayin ve terfiler yapılırsa korkarım ki FETÖ'yle mücadele konusunda yeniden zafiyet yaşayabiliriz' ifadelerini kullanmıştı.
Canlı yayına bağlanan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Metiner'e
“Bir tek FETÖ’cüyü göreve getirmişsem ve bu söylenmiyorsa bu ülkemize ihanettir. Ben getirmişsem ben ihanet ediyorum demektir” demişti.
Sayın Süleyman Soylu’ya soruyorum; 28 Ağustos 2019’da göreve başlayan, Malazgirt Zaferi Anmalarında Sayın Cumhurbaşkanı’nın dibine kadar girebilen Kaymakamı kim atadı Sayın Süleyman Soylu? Burada ihanet eden kim, ihanete vesile olan kim? Bunun cevabını Sayın Soylu’dan bekliyoruz."