İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Düzenlenen basın toplantısında mevcut yönetimin ekonomi çalışmalarını ve ülkemiz ekonomisini değerlendiren Tatlıoğlu;
Mevcut ekonomi yönetiminin 10 Temmuz 2018 tarihi itibariyle iş başı yaptığını belirten Tatlıoğlu 10 Temmuz’dan bugüne geçen 318 günde; bizzat ekonomi idaresinin başında bulunan Bakan tarafından İlki, 18 Temmuz 2018 tarihindeki yapılandırma paketi, sonuncusu ise 23 Mayıs 2019’ da İVME (İleri, Verimli, Milli Endüstri) başlığıyla kamuoyuna ilan edilmiş
18 Temmuz 2018 – Yapılandırma Açıklaması
10 Ağustos 2018 – Yeni Ekonomik Yaklaşım Açıklaması
21 Eylül 2018 – YEP (Yeni Ekonomi Programı)
9 Ekim 2018 – Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı
6 Kasım 2018 – ÖTV ve KDV İndirim Paketi
25 Şubat 2019 – 2,5 Milyon İstihdam Paketi
10 Nisan 2019 – YEP Yapısal Dönüşüm Adımları
23 Mayıs 2019 – İvme Finansman Paketi olmak üzere 8 ekonomi paketi açıklandığını belirtti ve 10 ayda uygulamaya konulan tüm bu programlar neticesinde gelinen noktayı, ortaya çıkan tabloyu (KARNE) özetledi.
Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu, “bu 318 günün sonunda;
Milli Hasılanın %19,8, Fert Başına Milli Gelirin ise %18,9 azaldığını, Ekonomi yönetimi göreve başladığında 17. sırada olan Türk Ekonomisinin yapılan tahminlere göre yıl sonu 18. sıraya düşeceğini ifade eden TATLIOĞLU Enflasyonun %26,7 arttığını söyleyerek Yüzde 19,5 enflasyon ile Türkiye, OECD ülkeleri içinde büyük çaplı bir ekonomik depresyon yaşayan Arjantin’ den sonra en yüksek enflasyonuna sahip ülke konumunda olduğunu belirterek
Faizdeki artış oranının %32,4 ile Yine Arjantin’ den sonra en yüksek faiz ödeyen ülke konumuna düştüğünü, bu 318 günde Türk Lirasının Dolara karşı %32 değer kaybettiğini ve Döviz cinsi mevduatların oranı %44’ den %54’ e yükseldiğini Türk Ekonomisi yeniden, 90’ lı yıllardaki gibi dolarizasyon sürecine girdiğinin altını çizen Tatlıoğlu, “Ülkedeki kayıtlı işsiz sayısı %42,6 arttı. Geniş işsiz sayısı ise 7,8 milyon ile 130 ülke nüfusundan daha çok.
Yine bu dönemde ülkemizin kredi risk primi %68,4 yükseldi. Türkiye, Arjantin, Venezuela ve savaş halindeki Ukrayna’ dan sonra en yüksek riske sahip ülke konumuna düştü.” dedi.
10 ay sonunda yıllık bazda bütçe açığının 32,3 Milyar TL’ den 103,0 Milyar TL’ye yükseldiğini Artışın %218,8 olduğunu Türk Ekonomisinin önemli bir çıpasını, kamu dengesini kaybettiğini belirten Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu
“Merkez Bankası toplam rezervlerinin %8,2 azaldığını Net rezervimizin ne kadar olduğu ise uluslararası ekonomi basınının gündeminde olduğunu, Dolar bazında bakıldığında borsada işlem gören şirketlerimizin değerinin %33,5 oranında eridi
Ekonomik güven endeksi %6, Tüketici Güven Endeksi ise %21,3 oranında düştü” dedi.
Tüm bu rakamlar bir şeyi gösteriyor:
“Ne Cumhur-Yönetim sisteminin ne de Ekonomi Yönetiminin piyasada karşılığı kalmış. Maalesef ne de “mucizevi paketlerin” bir alıcısı var.
Bir ülke düşünün, Türkiye, Ekonomi Bakanı yurt çapında canlı yayınlanan bir ekonomi programı-paketi açıklıyor ve ne yazık ki o esnada döviz çıkıyor, borsa ise düşüyor.
10 ayda 8 program–paket, hiç mi karşılık bulmaz?
Onlarca tahmin –öngörü, hiç mi isabet etmez?
Geriye ne kalıyor…?
Şu çok açık: Mevcut yönetim Türkiye ekonomik problemleri ile baş edemez. Ekonomideki sorunların çözümü için yalnızca yeni politikalar yeterli değil, aynı zamanda kadro değişimi de gerekli” dedi.