Bünyamin ÖZTÜRK / ANKARA
“Türkiye'de bir af gerekli mi?”, “İYİ Parti’nin af konusuna bakışı nedir?”, “MHP’ninTBMM Başkanlığı’na sunduğu af teklifi ne anlama geliyor?” sorularını İYİ Parti Seçim İşleri, Hukuk ve İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hasan Seymen’e yönelttik.
Tefklifi eleştiren Hasan Seymen, “Taslağın kapsadığı suçlara bakıldığı zaman, özellikle belli başlı suçlar var ki; insan kendisine, ’Acaba bu suçu kapsama alarak hangi yandaşı kurtarma amacı güdüyorlar?’sorusunu sormadan edemiyor” dedi.
Af konusunda toplumsal mutabakata işaret eden Hasan Seymen, “Cin şişeden çıkmıştı” diye konuştu.
Seymen’in sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
MHP’nin TBMM’ye sunduğu af ile ilgili taslağı nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Öncelikle söz konusu taslağın tarafınızca da af taslağı olarak kabul edilmiş olmasını memnuniyetle karşılıyoruz. Zira gerek daha önceki basın açıklamamızda, gerekse katıldığımız radyo ve televizyon programlarında, bu teklifin bir infaz yasası değişikliği olmadığını; MHP’nin AKP ile birlikte af kanunu için gereken nitelikli çoğunluğa ulaşamayacaklarını düşündüğünden, bu teklife salt çoğunlukla çıkarılabilecek infaz yasası değişikliği süsü vermeye çalıştığını kamuoyuna ilan etmiştik.
Söz konusu teklif hukuki uzmanlıktan oldukça uzak, gerek içeriği gerekse sonuçları enine boyuna düşünülmemiş, tarafımızca arka planında bir takım şahısları yahut belirli bir zümreyi kurtarma amacı güden bir taslaktır. Taslağın kapsadığı suçlara bakıldığı zaman, özellikle belli başlı suçlar var ki; insan kendisine: ‘Acaba bu suçu kapsama alarak hangi yandaşı kurtarma amacı güdüyorlar?’ sorusunu sormadan edemiyor.
Örnek verecek olursak;‘Hileli İflas’, ’İhaleye Fesat Karıştırmak’, ‘Usulsüz Dinleme’, ‘Nitelikli Dolandırıcılık’ gibi suçlar hangi amaç ya da amaçlarla bu teklifte af kapsamına alınmıştır? Kimler tarafından hangi ihaleye fesat karıştırılmıştır ki, bu suçu işleyen kişilerin affedilmesi istenilmektedir?
MHP’nin bu sorulara cevap vererek milletimizin kafasındaki soru işaretlerini gidermesi gerekmektedir. Yine baktığımız zaman teklifin yasalaşması durumunda uyuşturucu madde ticareti yapmaktan hüküm giyen suçluların cezaları affa uğrayacaktır. Hükümet her mecrada uyuşturucu ile mücadele konusunda adeta destan yazdığını anlatırken, her yerde uyuşturucu ile mücadele için halkımız ve emniyet güçlerimiz tabiri caizse tek vücut olmuşken, MHP’nin hazırlamış olduğu af teklifi yasalaşırsa uyuşturucu tacirlerinin cezaları devlet tarafından affedilecektir.
Teklifin gerekçesinde yaşam hakkının önemine vurgu yapılarak adam öldürme suçunun af kapsamı dışında bırakıldığı belirtilmiştir. Peki ya bonzai satarak gençlerimizin sokak köşelerinde ölmelerine sebep olanların yaşam hakkına gerçekleştirdikleri saldırı nasıl affedilecektir? İYİ Parti olarak uyuşturucu tacirlerinin cezalarını çekmeksizin sokağa salınmalarına ve gençlerimizi zehirlemeye devam etmelerine müsaade etmeyeceğimizi bir kez daha sizin vasıtanızla tekrar ediyoruz.”
İYİ Parti’nin af konusuna yaklaşımı nedir? Türkiye’de bir af gerekli midir? Gerekli ise gerekçeleri nelerdir?
“İYİParti alelade ve yangından mal kaçırırmışçasına hazırlanmış mevcut af teklifine kesinlikle karşıdır. Af söylentisinin çıkartılması cezaevlerinde yüksek bir beklenti oluşmasına sebep olmuştur. Amiyane tabir ile ’Cin şişeden çıkmıştır’. İYİ Parti için ancak toplumsal mutabakat sağlanmak suretiyle,mağdurların ve sivil toplum örgütlerinin de görüşleri alınarak; ayrıca gerçek kader mahkûmlarının tespitinin gerçekleştirilmesi ile bu şahıslara yönelik af çıkarılmasının görüşülmesi kabul edilebilir bir durum olur.İYİ Parti’nin temel amacı ülkemizde özellikle eğitim ve yargı alanlarında yapılacak reformlarla bir yandan suç oranının azalmasını, diğer yandan yalnızca ülkemizde kullanılan ‘kader mahkûmu’ tabirinin ortadan kalkmasını sağlamaktır.”
İYİLİK Kervanı Yollarda Projesi kapsamındaki gezilerinizde yaptığınız tespitler nelerdir?
Medya tarafından partimize uygulanan ambargoyu halkımızla kucaklaşarak aşıyoruz. Geçen hafta yaptığımız ziyaretlerde tüm bölgelerdeki öncelikli konu ekonomi olmuştur. Sanayicinin, esnafın, vatandaşın canı yanmaktadır. İktidar krizi psikoloji ile açıklama komikliğine düşerek krizin varlığını kabul etmezken, Türkiye, bir babanın çocuğuna okul pantolonu alamadığı için intihar etmesiyle sarsıldı.
Bugün bir anne okul forması alamadığı kızını t-shirt ile okula gönderdi. Kriz vatandaşın canını fena yakıyor. Ve toplum artık bu krizin mevcut iktidar tarafından düzeltilebileceğine inanmıyor. Biz bölge ziyaretlerinde partimizin işinin ehli ve tecrübeli kadroları ile artık tek umut olduğunu gördük. Bu ziyaretlerimiz sayesinde vatandaşlarımıza da bunu anlatma fırsatı bulduk. Ziyaret ettiğimiz odalar ve sivil toplum örgütleri konuşmaktan çekiniyor ama bıçak kemiğe dayanmış durumda. İYİ Parti bu korkuları giderecek tek yapı.
Türk yargısının geldiği durum bakımından Rahip Brunson davasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Türk yargısının bağımsız ve tarafsız hareket ettiğine hem uluslararası camiayı hem kendi vatandaşlarımızı ikna etmediğimiz sürece bu konuda insanlar mutmain olmadıkları sürece bu tür ithamlarla karşı karşıya kalmaya devam edecek Türkiye. Mahkeme kendi vicdanıyla mı hareket edecek hem bizim hem vatandaşın aklını kurcalayan husus. Ülkemizde yargı siyasi telkinlerden ve medya baskısından etkileniyor.
Dolayısıyla bu anlamda bir güven kalmadığı ve Sayın Cumhurbaşkanı yargı kararlarıyla ilgili sık sık yorum yaptığı için (al papazı ver papazı) yargının üzerinde bir gölge var. Biz bunu nasıl görüyorsak ABD de Avrupa’da görüyor ve Türk yargısına müdahale noktasına gelecek açıklamalara imza atıyorlar. Yabancılara bu cüreti veren bizim hükümetimizin ve yargımızın durumudur. Türkiye’de yargı bağımsızlığı düzelmeden hiçbir konuda kalıcı çözüm sağlanamaz.”