Gökhan AKSOY - EDİRNE / YENİÇAĞ
İYİ Parti Edirne Milletvekili Orhan Çakırlar, yaptığı açıklamada buğday ve ayçiçek ithalatının büyük bir bölümünü Rusya ve Ukrayna’dan temin edildiğini belirtti.
Bir ülkenin birinci derecedeki önemli konusunun gıda olduğunun altını çizen Çakırlar; "Bir ülkenin birinci derecedeki önemli konusu gıdadır. Gıda bir ülkenin can güvenliği ve istikbalidir. Ordu gibi vazgeçilmez bir unsurudur ve daha da önemlidir. Gıdayı temenni edemezseniz, milli güvenlik sorunudur. Yakın tarihe kadar biz kendimiz ürettiğimiz tarım ürünlerini, Cumhuriyet kurulduğu yıldan 1960’lı yıllara kadar ihraç ediyorduk. Biz çiftçimizi kollayamıyoruz. Bu artık görünen bir realite. Mazot, gübre ve tarım ilaçlarının maliyetleri son zamanda aşırı derecede artış gösterdi. Çiftçimizin ürettiği ürün para etmiyor. Üretici 2,5 liradan buğday sattı. 6-7 kilo buğday satıp 1 kilo mazot alacak. Bunları yıllardır söylüyoruz. Buğday ve ayçiçek ithalatının büyük bir bölümünü Rusya ve Ukrayna’dan temin ediyoruz. Kendisinin ihtiyacı olduğu taktirde kilosuna 10 lira yerine 20 lira da versen satmaz. Evine aldığın iki ekmeği öbür mahalledeki bir adama vermezsin. Çünkü önce kendi evini düşünürsün ve ''önceliğim kendi çocuklarımı doyurmakla mükellefim'' dersin. Devletler de böyledir. Önce kendi halkını doyurmakla ve onların sıkıntıya düşmesini engellemekle mükelleftir. Şimdi ne yapacağız? Gübre ve mazot fiyatlarından dolayı ekim alanları daraldı. Nereden buğday alacağız ve alacaksak da kaç paraya alacağız? Belki de 1 liraya alacağımızı 5 liraya alacağız. Bugünkü şartlarda Türkiye’deki tarıma hükümetlerin muazzam bir destek olması lazım." dedi.
" RUSYA İNSANİ BİR SUÇ İŞLİYOR "
Rusya ve Ukrayna arasında yaşanan savaşa da değinen Orhan Çakırlar; "Rusya insani bir suç işliyor. Bu da yetmezmiş gibi nükleer tehditte bulundu. Çernobil’de yaşanan bir sızıntıdan bütün Türkiye etkilenmişti. Sorumsuz bir politika ve devlet adamı örneği gösteren Putin, böyle bir niyete kalkışsa oralarda olacak bir olumsuzluk bizim üzerimizde nasıl bir etki yaratacak? Dünya bunlara bir takım yaptırımlar uyguluyor. Bu yangının durdurulması lazım. O kendince bir düşman yaratmış. ''NATO burnumun dibine kadar geldi ve ben buna tedbir almalıyım'' dedi. Sovyetler Birliği''ne sosyalist sistem gelene kadar, yani 1990’lı yıllara kadar neredeyse 70-80 yıl beraber yaşadılar. Batı, 2. Dünya Savaşı''ndan sonra bundan ders almış olması lazım. Avrupa Birliği''ni kurarak bundan ders de aldı. Burada korkunç bir despotizm var. El kadar bebekler ve çocuklar sığınaklarda. O çocukların gözlerinde korku işaretleri var. Bir de orada 20 – 22 bine yakın kendi insanımız var. Çoğunun da öğrenci olduğu söyleniyor. Ülkenin gıda ihtiyacının bir kısmını oradan karşılıyor olmamamızın getirdiği sıkıntının yanı sıra orada iş kurmuş, düzen kurmuş ve öğrencilik yapan insanlarımız da sıkıntıya düşmüş durumda. Birleşmiş Milletler''de Rusya’nın veto etme yetkisi var. Çin, Rusya, Amerika, İngiltere ve Fransa’nın veto etme yetkileri bulunmakta. Bunlardan birisi muhalefet ettiği zaman karar çıkmaz. O zaman Birleşmiş Milletler''in ne hükmü kalıyor. Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan sorunu masaya getirseler Rusya’nın bunu kabul edecek hali yok. Bu durumda Birleşmiş Milletler''in de bir anlamı kalmayacak. İnsanlık tarihi, çevremiz ve ülkemiz açısından da bu iyi bir gidişat değil. Biran önce barış sağlanmalı. Rusya da geri gidip kendi sınırları içerisinde nasıl yaşayacaklarsa öyle yaşamalı." İfadelerini kullandı.