İYİ Parti Ankara Milletvekili İbrahim Halil Oral, Türk Hava Kurumu’nun kayyuma devri sonrasında yaşanan personel mağduriyetleriyle alakalı verdiği soru önergesine İçişleri Bakanlığından gelen cevabı "devlet ciddiyetine" yakışmamakla suçladı.
Oral, sosyal medya hesaplarından şu açıklamayı yaptı:
"Biz ne sorduk ne cevap geldi? Bu cevap Google'da da var!
Sayın Süleyman Soylu, ülkemizi bisikletle seyahat edilebilecek kadar güvenli bir yer yapamadığı gibi milletvekillerinin sorularına makam sorumluluğuna yakışmayan cevaplar vererek ciddiyetsizliğini göstermiştir.
Türk Hava Kurumu personellerinin kayyum tarafından haksızlığa uğratıldığını, sebepsiz işten çıkarmalar olduğunu ve buna bağlı pek çok soruyu İçişleri Bakanlığına ilettik.
Sorular ve gelen cevap yukarıda görsel olarak yer alıyor.
Cevap mealen şu: Her şeyi kayyum yapıyor! Biz kayyumun ne zaman atandığını Google'a yazarak da öğrenebilirdik. Bilseydik beyefendileri yazılı soru önergesiyle hiç yormazdık. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi millet iradesini her geçen gün daha çok hiçe saymaktadır. Takdir Türk milletinindir."
İYİ Partili Oral’ın soru önergesinde THK personeliyle alakalı şu ifadeler yer alıyordu:
"THK son dönemde ekonomik ve idari sorunlar yaşamış ve siyasi pek çok tartışmanın da merkezinde yer almıştır. Bu bağlamda 16 Ekim 2019’da kuruma kayyum atanmıştır. Kurum kayyum süreleri dolmasına rağmen genel kurul yapıp normal idari sürece geçmemiştir. Bu süreçte ise ekonomik sorunlar ve borçlar sebep gösterilerek pek çok personel Kurum bünyesinden çıkartılmıştır. Aktif görev yapmasına rağmen bazı personel “istihdam fazlası” olarak nitelenerek iş akitlerine son verilmiştir. 2019 yılı Kasım ayı itibariyle işten çıkarmalar başlamış, günümüze kadar sürmüştür. Kurumda çalışan personelin veya işten çıkarılan personelin iddialarına ve yargıya yansıyan beyanlarına göre ise Kasım ayından Şubat ayına kadar işten çıkartılmayan 200’e yakın personelin maaşlarını alamadığı ya da eksik aldığı öğrenilmiştir. Mesleki uzmanlık gerektiren pek çok pozisyonun işe maaşlarının düşürülerek “Genel Hizmet Görevlisi” statüsüne getirildikleri iddia edilmiştir. Bu bağlamda 100’den fazla dosyanın önce Arabuluculuk sonra ise yargıya yansıdığı görülmektedir."
Soylu'nun soru önergesine cevabı şu şekilde:
