İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, TBMM’deki bütçe görüşmelerinde “Bakanların dahi Cumhurbaşkanı izin vermeden konuşamadığı, onurlu bir istifa hakkına dahi sahip olmadığı, yalnızca af dileyebildiği bu ucube sistemde belki de size çok fazla yükleniyoruz. Sizlere hürriyet ve şahsiyet kavramlarının faziletini hatırlatıyor, lafın daha fazlasını feraset ve tahayyül kabiliyetinize bırakıyorum” dedi.
2022 bütçesi üzerindeki görüşmeler, TBMM Genel Kurulu’nda sürüyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın bütçe sunuşunun ardından İYİ Parti Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, partisinin grubu adına söz aldı. Dervişoğlu, şunları söyledi:
"BU BÜTÇE YOKLUK BÜTÇESİDİR"
"Bütçe yapma yetkisi elinden alınmış bir Meclis''te, seçilmişlerin değil, atanmış bürokratların sunduğu bir bütçeyi tartışıyoruz. Hatta buna ‘tartışma’ demek dahi ne kadar doğru bilemiyorum. Saraydan buraya bir metin geldi, yanında sayfalarca doküman. İçinde vatandaşın yoksulluğuna çare yok, EYT''linin sorununa çözüm yok, 3600 sözünüzü yerine getirecek kaynak yok, gençler yok, çocuklar yok, kadınlar yok. Önümüze gelen bu bütçede geleceğe dair bir umut yok, insanımıza vadedilen bir mutluluk da yok. Bu bütçenin sahibi de burada yok. Nerede bu Cumhurbaşkanı? Kendi bütçesini savunmaya gelmiyor, kendi bütçesini sunmaya gelmiyor; biz de diyoruz ki: ‘Sayın Cumhurbaşkanının herhâlde çok işi var’ Sayın Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin itibarını nazarı itibara almalı ve öyle davranmaya kendini mecbur hissetmelidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne, 4 bütçeden beri ne bütçeyi sunma ne de bütçeyi savunma zahmetine katlanamayan bir Cumhurbaşkanının elbette ki bu yüce kuruma olan saygısı da tartışma konusu olacaktır. O sebeple, bu bütçeye öncelikle Sayın Cumhurbaşkanının lütfedip sunmaması ve savunmaya da gelmeyeceğinin anlaşılması münasebetiyle neresinden bakarsanız bakınız en başından itibaren öksüz ve yetim bir bütçe olarak bakıyoruz. Bu bütçe yokluk bütçesidir ve bu bütçenin sonucu da doğal sonucu da pek tabiidir ki yolsuzluktur.”
Dervişoğlu, Plan ve Bütçe Komisyonu''nda 2022 yılı bütçesi için parti olarak 19 önerge verildiğini ancak iktidar partileri tarafından reddedildiğini belirterek, şunları söyledi:
“Bir taneniz bile söz alıp bu önergelerin üzerinde konuşmadınız, bir taneniz bile tartışmadınız, bir taneniz bile önerilerimizi istişare etme zahmetine katlanmadınız. Bakanların dahi Cumhurbaşkanı izin vermeden konuşamadığı, onurlu bir istifa hakkına dahi sahip olmadığı, yalnızca af dileyebildiği bu ucube sistemde belki de size çok fazla yükleniyoruz, fazla şey istiyoruz. Sizlere hürriyet ve şahsiyet kavramlarının faziletini hatırlatıyor, lafın daha fazlasını feraset ve tahayyül kabiliyetinize bırakıyorum.”
DERVİŞOĞLU''NUN KONUŞMASI AKP''LİLERİ RAHATSIZ ETTİ
AKP Grup Başkanvekili Mahir Ünal, “Sayın Başkan, bu ifadeler çok ağır ifadeler. Burada gördüğünüz her bir milletvekili haysiyetli ve şereflidir. Lütfen hatibi temiz bir dil kullanmaya davet edin. Bu ifadeleri aynıyla iade ediyoruz” dedi.
AKP Rize Milletvekili Osman Aşkın Bak da “Sen kendine bak. Sen bizim haysiyetimize laf söyleyemezsin. Aynen iade ediyoruz. Konuşuyorsun... Ne gülüyorsun orada ne gülüyorsun. Bunu bize söyleyemezsin sen” diye bağırdı.
Dervişoğlu, “Ben oldukça temiz bir dil kullandım” karşılığını verdi.
Bak, “Ne temizi ya” dedi. Mahir Ünal, “İnsanların onurları ve haysiyetleriyle ilgili konuşamazsınız” dedi.
Bunun üzerine Dervişoğlu, “Şahsiyetinize ve şerefinize laf etmem. Türkiye Büyük Millet Meclisinin şerefini ayağa düşüren ben değilim” karşılığını verdi.
Bak ve Ünal’ın sık sık Dervişoğlu’nun sözünü kesmesi üzerine TBMM Başkanı Mustafa Şentop araya girerek uyarılarda bulundu. Ancak tansiyon düşmedi. Bak, “Sen kendi Genel Başkanına söylesene! Sayın Başkan, kimse bizim şahsiyetimize laf söyleyemez. Temiz dil kullan ya! Böyle şey olur mu” diye konuştu.
İYİ Parti Grup Başkanı İsmail Tatlıoğlu da “Bütçenin sahibi var orada” diye tepki gösterdi.
Mahir Ünal, “Bütçenin sahibi var ama bizimle ilgili konuşuyor, bizim onurumuzla ilgili…” dedi.
Bunun üzerine Bak, “Ayıptır ya” dedi. Dervişoğlu ise, “Otur oturduğun yere. Ayıp ya” diyerek karşılık verdi.
Dervişoğlu, “Ben onur ve haysiyetten hiç bahsetmedim. Neden bu kadar alınganlık gösteriyorsunuz doğrusu isterseniz anlayabilmiş değilim” dedi.
Bak da “Konuşma. Olur mu öyle şey ya? Söyleyemezsin ya” sözleriyle Dervişoğlu''nun konuşmasına müdahale etmeye devam etti.
"BURASI TÜRK DEMOKRASİSİNİN KALBİDİR"
Dervişoğlu, “Burası Türk demokrasisin kalbidir. İktidar oldunuz diye bu kürsüde bulunan hiçbir hatibe hadsizlik yapamazsınız, haddinizi bilin. Siz tahammülsüz” tepkisi gösterdi.
Bak ise “Vatandaşa cevap veremiyorsunuz. Kaçıyorsunuz vatandaştan, Meral Hanım kaçıyor vatandaştan, niye konuşmuyorsun? Bir de küfrediyor vatandaşa. Konuşma, konuşma” dedi.
Bunun üzerine Dervişoğlu, “Tahammülsüzlüğü anlıyorum, doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar, onu da biliyorum ama bu yandan laf atmalarla tehditlere pabuç bırakmayacağımı da buradan söylüyorum. Sayın Başkan, bu, susturulacak bir insan değil, bunu birisi zapt etsin, zapt etsin. Fikir insicamımı bozamazsın, senin attığın laflar bu kürsüde bana güç verir. Ben, Türk milletinin sesinin temsilcisiyim, ayakçısı değilim iktidarın” diye yanıt verdi.
Dervişoğlu’nun sözleri sık sık İYİ Parti ve CHP grubu sıralarından alkış aldı. Bak''ın “Hadi, hadi, hadi” sözlerine Dervişoğlu “Kimsenin terbiyesinden mesul değilim, üslubundan hiç değilim” karşılığını verdi.
Dervişoğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
“İktidarınız, yoksulluk demektir. İktidarınız, pahalılık demektir. İktidarınız, işsizlik demektir. İktidarınız, israf demektir. İktidarınız, adaletsizlik demektir. Şimdi, bu kürsüye çıkıp birtakım süslü laflarla ve kelime oyunlarıyla bu aziz milletin gerçeklerini inkâr edebilirsiniz ama günü gelir o gerçekler sizi bulur ve ilk seçimde yakanıza yapışır; hesabını da er geç ödersiniz. Demokrasi, kabul etseniz de etmesiniz de isteseniz de istemeseniz de bir hesap sorma ve hesap verme rejiminin adıdır.
Savunulacak bir şeyi kalmayanlar kendilerini haklı çıkarmak için her şeyi inkâr etmeye başlarlar. Sizin, Türk halkının emeğini ucuz iş gücü olarak uluslararası piyasalara pazarlamaktan başka savunacak hiçbir şeyiniz kalmamıştır. Türk milletinin cebinden aldığınız faizi Londra''daki tefecilere verdiğiniz ve bu milletin kanını emen müteahhitleri ihya ettiğiniz bu iktidarın miadı dolmuştur.
Görüşmekte olduğumuz bütçe teklifi Meclise sunulduğunda ödenekler toplamı 211 milyar dolara tekabül ediyordu, şu anda ise 130 milyar dolara denk gelmektedir. Bu, şu demektir: Türkiye Cumhuriyeti devletinin 2022 yılı bütçesinin üçte 1''den fazlası henüz Komisyonda görüşülürken erimiş, yok olmuştur. Bu bütçe, anlamını yitirmiş ve kaybetmiştir. Böyle bir tablo karşısında yapılması gereken, anlamını ve var olma sebebini yitirmiş olan bu bütçeyi geri çekmek, onun yerine tüm siyasi partilerin ortak mutabakatıyla erken seçim takvimini de öngören bir ekonomi programı ortaya koymaktır. Şu anda, aslında, Türkiye Büyük Millet Meclisi var olmayan bir bütçe üzerinde tartışmaktadır.”