Artan gübre fiyatları ve Rusya’ya yönelikler yaptırımlar sonrası gübrede yaşanan tedarik sorunu küresel çapta bir gıda krizine dönüştü. Son olarak Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un küresel bir kıtlık tehlikesinin eşiğinde olunduğunu hatırlatmasına rağmen Türkiye’de İktidar cephesi bu konuda herhangi bir sıkıntı olmadığını belirtiyor. İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan ise konuyu Meclis gündemine taşıyarak verdiği soru önergesinde Türkiye’nin gübre krizine karşı hazırlıksız ve dışa bağımlı olduğu gerçeğini gözler önüne serdi.
Türkkan önergesinde 2022 kışı için yağışların verimli geçmesine rağmen gübre fiyatlarındaki artış yüzünden bu sene çiftçilerin gerekli gübreyi kullanamaması sebebiyle üretimde istenen verimliliğin sağlanamayacağını belirtti. İklim değişikliğinden en çok etkilenen ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğine dikkat çeken Türkkan, gübre temininde yaşanan sorunların tarımsal üretimi sekteye uğratacağını, yağışların yeterli olsa dahi bir anlamı kalmayacağını ve Türkiye’nin kıtlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu ifade etti.
ÖNCE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ ŞİMDİ GÜBRE SORUNU KITLIK KAPIDA
Rusya ve Çin’in dünya gübre üretiminin yüzde 45’ini oluşturduğunu ifade eden Türkkan, gübredeki asıl sorunun ulaşılabilirliği olduğunu, gübre kullanımının azalmasıyla beraber tarımda verim ve kalitenin düşeceğine ve gıda arzı üzerinde bir baskı oluşacağına dikkat çekti.
Türkkan gübrede ithalata bağlı olan Türkiye’nin tüm bu risk hesaplarının tek bir noktaya çıktığını, onunda Türkiye’nin bedeli ne olursa olsun acilen ulusal bir gübre planı oluşturması gerektiğini, gübrede dışa bağımlılığın ortadan kaldırılmasını aksi takdirde Türkiye’nin kıtlıkla yüz yüze geleceğini ve tarımın ortadan kalkacağını açıkladı. Gübrenin de bir silah gibi kullanıldığına dikkat çeken Türkkan, Rusya’nın gübre ihracatını yasakladığını, Rusya yaptırımlarından ders çıkaran Çin’in gübreyi ve tarımsal üretimi elinde bir şantaj aracı olarak dünyaya karşı kullanacağını belirtti.
Bir çok ülkenin 2022 yılını çıkaracak gübre stoğu olmadığını belirten Türkkan, bunun kuraklık kadar büyük bir tehlike olduğunu, İktidarın hiçbir sorun yok demek yerine bu konuda acilen bir önlem alması gerektiğini, boş kalan tarlaların, yetişmeyen ürünlerin ve temel gıda maddelerinde yaşanacak kıtlığın sorumlusunun İktidar olacağını belirtti.
Yukarıdaki bilgiler çerçevesinde;
Rusya tarafından gübre ihracatı geçici olarak yasaklanmıştır. Bu durumun gübre tedarikinde meydana getirdiği aksaklıklara karşı Bakanlığınız tarafından herhangi bir eylem planı ve sorunun çözümüne yönelik atılan herhangi bir adım bulunmakta mıdır? Bulunmaktaysa, çiftçilerin toprağı ekime hazırlandığı bir dönemde eylem planı ve alınacak önlemler ne zaman gerçekleşecektir?
Küreselleşen modern dünyada savaşların ve siyasi krizlerin gıda arzı üzerindeki yıkıcı etkisi iyice ortaya çıkmaktadır. Rusya ve Çin neredeyse dünya gübre üretiminin yarısını elinde bulundurmaktadır. Çin gübre üretimini bir koz olarak masada tutmaktadır. Küresel ölçekte bir sonraki siyasi krizin Çin – Tayvan arasında yaşanması ise muhtemeldir. Böyle bir senaryonun gerçekleşmesi ihtimaline karşı Türkiye’nin herhangi bir gübre planı bulunmakta mıdır?
Bu sene Ocak-Şubat ve Mart ayları yağışlar açısından verimli geçmiştir. Bu verimliliğin tarımda üretime yansıması için ise gübre kullanımı da oldukça önemlidir. Ancak gübre kullanımındaki maliyet artışları üretim sürecini sekteye uğratacak, yağışların etkisini ortadan kaldıracak düzeydedir. 2022 yılı için çiftçilere bu konuda verilecek olan destekleme boyutları ne aşamada olacaktır?
Gübre tedarikinde küresel çapta yaşanan sıkıntılar, Türkiye’nin yem ithalatını ve dolayısıyla hayvancılığı da doğrudan etkileyecektir. Bu konuyla ilgili Bakanlığınız tarafından alınan herhangi bir önlem var mıdır? Varsa bu önlemler nelerdir?
Gübrede fiyatlarındaki artış ve gübre temininde yaşanan sorunlarla birlikte gübre kullanımının azalması sonucu üretimde düşüş yaşanacaktır. Bu durum gıda fiyatlarında sert yükselişlere sebep olacaktır. Bu durumla ilgili Bakanlığınız tarafından alınan tedbirler nelerdir?
Türkiye’de halihazırda stoklarda bulunan gübre miktarı ne kadardır? Bu miktar tüm ülkeye ne kadar süre yetecek düzeydedir? Gübre tedarikinde sorun yaşanmaması adına hangi adımlar atılmaktadır?
Gübrede dışa bağımlılığın azaltılması ve dünya çapında yaşanacak gübre tedarikindeki krizlere karşı ülkemizin dayanıklılığını arttırmak amacıyla kamu-özel iş birliğinde hangi önlemler alınmaktadır?
Türkiye’de satılan gübrenin yarısı yerli üretim yarısı ise ithaldir. Ancak ülkemizde üretilen gübre hammaddesinin yüzde 90’ından fazlası ithaldir. Türkiye niçin kendi gübresini üretememektedir? Bunun başlıca sebepleri nelerdir? Bu konuyla ilgili olarak üretimin büyük oranda yerli ve milli olması için yapılan çalışmalar ve teşvikler bulunmakta mıdır? Bulunmaktaysa eğer piyasanın kontrolü neden ithalata bağımlıdır? Bulunmamaktaysa eğer gerekçesi nedir?