Tüm hesaplarını 2023 seçimlerini kazanmak üzerine kuran AKP, şapkadan tavşan çıkartma çabasını sürdürüyor.
Son olarak TOKİ eliyle yeni bir sosyal konut projesinin başlayacağını duyuran AKP, arkasında birçok soru işareti bıraktı.
İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, konuyla ilgi bir açıklama yayınladı.
Türkkan, “Aylarca ödeme yapmanıza rağmen kalan borcunuz azalmıyor. Tam tersine borcunuz katlanarak büyüyor. Diyelim ki; 850 bin liralık 3+1 evlere başınızı sokmak istediniz. Peşinat sonrası kalan 765 bin lira borcunuz 2023 sonuna geldiğinizde 1 milyon 160 liraya kadar artıyor. 608 bin liralık evin 20 yıl sonra size gelişi tam 115 milyon lirayı buluyor.” dedi.
İşte Türkkan’ın açıklaması:
“20 yıllık AK Parti İktidarı ve getirdikleri bu ucube düzen yokluk ve yoksulluktan beslenmeye devam ediyor.
Vatandaşı önce yardıma muhtaç hale getiriyorlar. Sonra da sosyal yardımları yokluk içine ittikleri insanlara karşı oy tehdidi olarak kullanıyorlar.
Türkiye’de tam 27 milyon kişi sosyal yardım alıyor. Son iki yılda bu sayı yüzde 157 arttı. Her yıl bu sayıya milyonlarca insan ekleniyor. Neredeyse her 3 kişiden biri bu yardımlarla ayakta durmaya çalışıyor.
2023 hedeflerinde kişi başı milli gelir 20 bin dolar olacak dediler. 2023 kapıdayken herkesi Hint fakirine çevirdiler.
En temel insani ihtiyaçlardan olan barınma hakkını bile insanların elinden aldılar. Kömürlükten bozma evler asgari ücretin üstüne çıktı. Ev almaya kalksanız fiyatlar milyondan başlıyor. İnsanlar bırakın ev hayali kurmayı, kira artış zamanını korkuyla bekliyor.
Gözlerdeki ışıltı sonrası kira ve konut fiyatları artmadı, uçuşa geçti.
Kirası, depozitosu, nakliyesiydi derken başınızı bir yere sokmanız artık imkansız.
AK Parti, kendilerine muhtaçlar listesine kiracıları hem de tüm Türkiye çapındaki tüm kiracıları eklemenin zeminini hazırladı.
Seçime aylar kala sosyal konut projesiyle de “bak benim İktidarım sürerse bu evleri tamamlarım” şantajını başlattı.
Görüyorsunuz 2000’lerin başındaki fırsatlar ülkesi Türkiye’yi, 20 yılda fırsatçılar ülkesine nasıl çevirdiklerini!..
19 yılda 1 milyon konut üreten TOKİ, 2 yılda 250 bin, 5 yılda 500 bin konut üretecekmiş…
Madem niyetiniz insanlarımızı ev sahibi yapmak.
Kolayı var.
Türkiye’de 1,6 milyon boş konut bulunuyor. Hepsi yapımı tamamlanmış, maliyeti karşılanmış beton yığınları.
Önce bunları eritin o zaman.
Madem yeni sosyal konutların bedelinin yüzde 40’ını devlet karşılıyor.
Boş duran o konutların da bedellerinin yüzde 40’ını karşılayın.
Madem faiz kötülüklerin anası diyorsunuz. İnsanların gelirine göre, sabit taksitlerle ödeme planlarını hazırlayın.
Hem barınma sorununu çözeceksiniz, hem de konut fiyatlarını ve kiraları aşağı çekmiş olacaksınız.
Ama niyetleri zaten ev sahibi olmanız değil. Bu sosyal konutlarda siz eve değil, ev size sahip oluyor.
Şöyle ki; Aylarca ödeme yapmanıza rağmen kalan borcunuz azalmıyor. Tam tersine borcunuz katlanarak büyüyor.
Diyelim ki; 850 bin liralık 3+1 evlere başınızı sokmak istediniz.
Peşinat sonrası kalan 765 bin lira borcunuz 2023 sonuna geldiğinizde 1 milyon 160 liraya kadar artıyor.
Bir yıl içerisinde başınıza gelecekler bunlar. Kalan 19 yılı siz düşünün.
Yok bu beni aşar diyorsanız 2+1 dairelerde kazıklanması daha uygun. Yüzde 20 memur maaş zammını baz alırsak 608 bin liradan aldığınız evlerin 240 ayda size gelişi tam 6,9 milyon liraya geliyor.
Getirdikleri bu ucube sistemde enflasyonun yüzde 20 olması zaten mümkün değil.
Bu ucube sistemden kurtulmadan o sosyal konutların borcundan kurtulmanız ise hiç mümkün değil.
Bugün resmi enflasyon yüzde 80.
Hadi iyimser olalım. Enflasyonun yüzde 40 olduğunu farz edelim.
Enflasyonu yarı yarıya düşürseniz bile o sosyal konutlar tam bir sosyal yıkım halini alıyor.
608 bin liralık evin 20 yıl sonra size gelişi tam 115 milyon lirayı buluyor.
Yanlış duymadınız. Vatandaşa maliyeti 240 ay sonra tam 115 milyon lira.
Kamu bankalarından bugün konut kredisi kullandığınızda 608 bin liranın size geri dönüşü en fazla 1,1 milyon lira.
Aradaki uçurumu görüyor musunuz?
Rakamlar ortada. Sayılar yalan konuşmaz. Arap müşterileri hariç dertleri bu milleti ev sahibi yapmak değil. Bitmeyen borçla oy esiri yapmak.
Bir de seçim öncesi umut tacirliği yaparak peşinat lütfen diyerek yastık altında son kalanları da gider ayak götürmenin peşindeler.
İktidarın sosyal konut projesindeki vaatlerini toplayın, çarpın, çıkartın. Hesabınızı iyi yapın. Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi dedikleri şey aslında Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal soygunu gibi duruyor.”
Büyük bir ekonomik buhran kapıdayken elinizdekileri, tasarruf ve birikimlerinizi kimseye kaptırmayın. Nakde çok ihtiyaç duyacağımız günler kapıda çünkü."
