İYİ Partili Enez Kaplan'dan AKP Grubunu sarsan konuşma. Milletvekilleri dondu kaldı

İYİ Partili Enez Kaplan'dan AKP Grubunu sarsan konuşma. Milletvekilleri dondu kaldı

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan, TBMM'de yaptığı konuşmada partili cumhurbaşkanlığı sistemi üzerinden AKP Milletvekillerine yüklendi. Kaplan, AKP'li vekillere "Sayın Cumhurbaşkanının beşer için imkânsız gibi görünen mesaisine destek olmayacaksınız ama bu sistemi destekleyen konuşmalar yapacaksınız." dedi.

İYİ Parti Tekirdağ Milletvekili Enez Kaplan TBMM'de yaptığı konuşmada Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne yönelik eleştirilerde bulundu.

Kaplan, Partili Cumhurbaşkanı Sisteminin yol açtığı tek adam rejimi sonucu bir kişinin iki dudağının arasına mahkûm edilmiş bir ülke haline gelindiğini belirterek, "Sayın Cumhurbaşkanı da, bizler de birer fani bireyiz.
Yapabildiklerimiz, yapamadıklarımız, becerilerimiz, yettiklerimiz ya da yetemediklerimiz var."
dedi.

AKP Milletvekillerine, "Tek başına bir insanın bu kadar çok konuyu inceleyebilmesi, karara bağlayabilmesi,
uygulamaya konulmasını sağlaması sizce mümkün mü?"
sorusunu yönelten Kaplan, "Bence Sayın Cumhurbaşkanı şahsına bu kadar iş yükleyip, sonra da yoklamalarda sizleri mecliste göremediğinde sizlere ne diyordur acaba? Öyle ya, kendisine bir gün 25 saat olsa yetmeyecek, sizlerse mecliste yok yazılacaksınız. Sayın Cumhurbaşkanının beşer için imkânsız gibi görünen mesaisine destek olmayacaksınız ama bu sistemi destekleyen konuşmalar yapacaksınız." şeklinde konuştu.

Kaplan'ın açıklamaları şu şekilde;

Partili Cumhurbaşkanlığı sistemine geçildiği 2018 tarihinden bu yana, zaten
hayatımıza dair tüm konuların nasıl, nerede ve ne zaman yapılacağı Cumhurbaşkanı
tarafından belirleniyor.
Cumhurbaşkanı;
Kar tipi lastiklerin ne zaman takılacağından, Uzaya gönderilecek TÜRKSAT
Uydusunun çalışma takvimine;
Okullarda teneffüslerin kaç dakika olacağından Üniversitelere kimlerin rektör olarak
atanacağına,
Gıdaların saklanma koşullarından toprak reformu ve uluslararası tohum
sertifikasyonuna,
Sağlık çalışanlarının çalışma saatlerinden ulusal sağlık politikalarının belirlenmesine,
Kur ve faiz oranlarının belirlenmesinden Merkez Bankası Başkanının atanmasına
kadar, Hemen her konu Cumhurbaşkanının yetkisinde.
Eleştirel bir bakış açısıyla bakıldığında Partili Cumhurbaşkanı Sisteminin yol açtığı
tek adam rejimi sonucu bir kişinin iki dudağının arasına mahkûm edilmiş bir ülke
haline geldik deyip konunun vahametini ortaya koyabiliriz.
Ancak İYİ Parti olarak bizler, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in de
tavsiyesiyle siyasette kirli ve çözüm odaklı olmayan bir dilden azami ölçüde
kaçınıyoruz.
Onun için olup biteni faklı bir açıdan yorumlamaya çalışacağım;
Sayın Milletvekilleri;
Sayın Cumhurbaşkanı da, bizler de birer fani bireyiz.
Yapabildiklerimiz, yapamadıklarımız, becerilerimiz, yettiklerimiz ya da
yetemediklerimiz var.
Şöyle bir bakalım olan bitene…

Tek başına bir insanın bu kadar çok konuyu inceleyebilmesi, karara bağlayabilmesi,
uygulamaya konulmasını sağlaması sizce mümkün mü?
Yani Sayın Cumhurbaşkanına bu kadar mesai yüklemek, zatı şahanelerini bu kadar
yormak haksızlık değil mi?
Bir kişinin bu kadar evrak, bu kadar bürokratik işlem, bu kadar imza işine,
Gününün ve gücünün yetmesi mümkün olabilir mi?
Bu işler eğer yapılıyorsa doğru yapılıyor olabilir mi?
Devlet adına, dış devlet yöneticileriyle ya da misafirlerle görüşmek, uluslararası
çalıştaylara, ekonomik forumlara, liderler zirvelerine katılmak gibi görevleriniz de
varken ülkede çabuk karar alabilmek adına bir sistem kurulduğundan söz edilebilir
mi?
Bu kadar yoğun bir programı olan insanın, kabine toplantıları dışında bakanlarıyla
görüşmeye, 83 milyon vatandaş adına bakanlarla birlikte karar almaya vakti kalır mı?
Bence Sayın Cumhurbaşkanı şahsına bu kadar iş yükleyip, sonra da yoklamalarda
sizleri mecliste göremediğinde sizlere ne diyordur acaba?
Öyle ya, kendisine bir gün 25 saat olsa yetmeyecek, sizlerse mecliste yok
yazılacaksınız.
Sayın Cumhurbaşkanının beşer için imkânsız gibi görünen mesaisine destek
olmayacaksınız ama bu sistemi destekleyen konuşmalar yapacaksınız.
Bizlerin biliyor olduğu gibi, sizler de biliyorsunuz ki sürdürülemez bir sistemle
yönetiliyoruz.
Şahsımistan Devleti olsa belki bir yolu bulunur ama burası Türkiye Cumhuriyeti
Devleti ve bu sistemin kabul edilebilir bir tarafı maalesef yok.
Değerli Milletvekilleri,
Sistemin, vatandaşın evine ocağına bir katkısı olmadığını, aksine ekonomi yönetiminin
yanlış uygulamaları sebebiyle, aşını işini kaybettiği gibi hayallerinin de yok edildiğini
maalesef yaşayarak öğrendik.
Dış politikada komşularla sıfır sorun diye kolları sıvayıp ülkeyi getirdiğiniz noktaya
bir bakın!
IMF’ye borç veren ülke olacağız diye yola çıkıp ekonomiyi ne hale getirdiğinize bir
bakın!
Basın özgürlüğü, fikir ve düşünce hürriyeti diye vaatler vererek başladığınız
iktidarlarınızın, ülkede hak hukuk adalet düzenini, ne duruma getirdiğine bir bakın!
3Y ile mücadele diye halka söz vererek başlattığınız yürüyüşünüzün;
Yoksullukta, yolsuzlukta, yasakların kaldırılması noktasında ne durumda olduğuna bir
bakın!

Hak mıdır reva mıdır bu Millete?
Yeni sistemle bu konuların hangisine bir çözüm bulunmuştur?
Değişimden ve dönüşümden sürekli bahsediyorsunuz ya aslında doğru, çok şey
değişti:
Bu yılsonu Avrupa Birliği ile üyelik müzakereleri başlıyor dediniz…
Avrupa Birliği artık Türkiye olmadan yoluna devam edemez dediniz…
Komşularımızla sıfır sorun politikasıyla hareket edeceğiz dediğiniz günden bu yana
çok şey değişti;
Tek müttefikimiz olarak Katar’la yola devam ediyoruz.
O da sizin mi dostunuz yoksa ülkenin mi bilemiyoruz.
Uçak, tank palet, Kanal İstanbul kenarındaki arsalar,
Borsa İstanbul ve swap anlaşması gibi kelimelerden başka, temeli olmayan bir
müttefiklik kime ne fayda sağlar ki?
IMF bizden borç istedi, değişen dünyanın lider ülkesi olacağız dediğiniz günden bu
yana çok şey değişti;
Mesela
Merkez bankası başkanları, maliye bakanları değişti …
Faiz, rant, yüksek kur, daralan ekonomi, adına fiyat güncellemesi dediğiniz zam, dış
borç kelimelerinden başka, temeli olmayan bir ekonomi sistemi halkına ne fayda
sağlar ki?
AK Parti iktidarında özgürlükler ülkesi olacağız dediğiniz günden bu yana çok şey
değişti,
Tutuklu gazeteciler, sosyal medya fişlemeleri, eleştiriye sıfır tolerans ve yasaklar
ülkesi olduk.
Yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklar noktasında mücadelemizi başlatıyoruz dediğiniz
günden bu yana çok şey değişti,
Çocuğuna pantolon alamadığı için intihar eden baba, yoksulluğa daha fazla
dayanamayıp canına kıyan kardeşler İnsanların "iş, aş" diyerek intihar ettiği bir
TÜRKİYE yarattınız
Ayakkabı kutusu, Para sayma makinası,
17-25 gibi kelimelerin konuşulduğu bir ülkede, 4 Bakanı ve birçok Büyükşehir
Belediye Başkanlarınızı görevden aldınız fakat hiçbir işlem yapmadınız.
Yolsuzluk ile mücadeleden söz etmek kime ne fayda sağlar ki?

Değerli Milletvekilleri;
Bizler İYİ Parti Grubu olarak “Devlet ebed Müddet ülküsüne” sonuna kadar bağlı
milletvekilleriyiz.
Partimiz kurulduğu günden bu yana, kendisini milliyetçi, demokrat ve kalkınmacı
olarak tanımlar.
Yani İYİ Parti ailesi, millet menfaatine olmayan, ülkeyi müreffeh bir geleceğe doğru
götürmeyen, halkına demokrasiyi azami düzeyde yaşatmayan hiçbir görüş, düşünce,
sistem ya da projeye ortak olmaz, olamaz.
Bunun içindir ki halkımızın, bizlere verdiği muhalefet görevimizi en iyi şekilde yerine
getirmek amacıyla, sizleri yanlışlarınızda sorguluyoruz, doğrularınızda destek
oluyoruz.
Bunun içindir ki sizlere, Güçlendirilmiş Parlamenter Demokratik Sisteme geçişin,
Ülkeyi sorunlar sarmalına çeviren,
Sürekli aksayan,
Her gün yeni bir revizeye ihtiyaç duyulan bugünkü Partili Cumhurbaşkanlığı
Sisteminden ülkeyi kurtaracağını anlatıyoruz.
Bunun içindir ki,
Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener “hep birlikte bir millet masası kuralım,
birlikte doğruyu bulalım, birlikte büyük ve güçlü Türkiye’yi inşa edelim” diyor.
Sayın Başkan Değerli Milletvekilleri;
Mevlana Hazretleri “Doğruyu ara, güzeli ara, iyiyi ara ama kusur arama” diyor.
Bizler de bu sistemde doğruyu, güzeli ve iyi olanı arıyoruz fakat bulamıyoruz.
Tamamı kusurlar ve eksiklikler üzerine kurulu olan bir sisteme, doğruluk temelinden
yaklaştığımızda sadece yanlışlıkları görebiliyoruz.
Gelin yol yakınken milletin menfaatine bir iş yapın, İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş
Parlamenter Demokratik Sistemi gündemimize alalım.
Millet Masasını kuralım, milletimize nefes aldıralım.
Unutmayalım ki hiçbir miras doğruluktan daha değerli değildir diyor, Gazi Meclisi
saygılarımla selamlıyorum.