İzmir / İsmail Aybars Aksoy
Toplantıda, sözlerine son dönemde meydana gelen yangın ve sel felaketlerinde hayatını kaybedenlere başsağlığı dileyerek başlayan Dervişoğlu, önlem alınmadığı gibi oluşan kriz ortamında da yeterli aksiyonu alamayan hükümeti eleştirdi. Küresel ısınma ve kasıtlı saldırı gibi nedenlerle Türkiye’nin orman yangınlarına açık bir ülke olduğunu belirten Dervişoğlu, yangınlara müdahale edilmesi hususunda bir zafiyet oluşuyorsa, bu eleştirildiğinde hükümetin kızmaması gerektiğini ifade etti.
Milletin devletin gücünü bildiğini ve devletine güvendiğini, ancak hükümetin güçsüzlüğü nedeniyle kriz yönetimi konusunda güvensizlik oluştuğunu söyleyen Dervişoğlu, yaşanan felaketlerde, müdahale etme sorumluluğu olan ilgili bakanların yalnızca görevlerini yapması gerektiğini ve siyaset yapmaması gerektiğini belirtti.
Genel Başkan Meral Akşener’in Türkiye’de farklı şehirleri ziyaret ederek, sorunları yerinde tespit ettiğini ve bu doğrultuda kendilerinin de saha çalışmalarına hızla devam ettiğini ve zaman zaman provakatif eylemlere maruz kaldıklarını söyleyen Dervişoğlu, bu tahrik girişimlerinin kaynağının ne olduğunu anlamak için Recep Tayyip Erdoğan’ın söylemlerine bakmak gerektiğini, ancak bu provokasyonların kendilerini yıldıramayacağını, milletin kendilerini çağırdığını ve kendilerinin de millete gittiğini belirtti. Ayrıca, esnafın, çiftçinin ve dezavantajlı diğer grupların sorunları için kapsamlı çalışmalar yaptıklarını ve bu sorunlara çözüm getireceklerini dile getirdi.
Türkiye’nin, şu anda olduğu gibi sınır kapılarının delik deşik olduğu bir ülke olmaması gerektiğini, her isteyenin elini kolunu sallayarak sınırdaşından gelip yerleşmesine izin verilmemesini söyleyen Dervişoğlu, güçlü bir devletin çevredeki mazlum toplumlara kollarını açacağını, ancak iskan sorunlarını halletmeden, yerleşim planlarını ve geleceğe yönelik eğitim planlarını yapmadan bu göçlere müsaade edilmesi durumunda ülkenin göç hendeğine döneceğini söyledi. Ankara’nın göbeğinde yaşanan olaylara ve gündemdeki Afgan göçmenler krizine de değinen Müsavat Dervişoğlu, bu sorunların çözümsüz olmadığını bildiklerini ve çözümler için iktidara talip olduklarını söyledi.
Korona döneminde aşılama hakkında da konuşan Dervişoğlu, aşılamaya gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerektiğini, kişilerin sonuçları kendilerini ilgilendiren konularda kendi başlarına karar verebileceklerini, ancak sonuçları toplumu olumsuz etkileyecek konularda tek başlarına karar vermemeleri gerektiğini ifade etti.
Halk arasında iktidardan gitmeyecekler algısı olduğunun söylenmesi üzerine Dervişoğlu, bunun doğru bir söylem olmadığını söyledi ve Atatürk’ün İngilizler’e söylediği sözü hatırlattı; “Geldikleri gibi giderler!”
İzmir’in sorunları hakkında da konuşan Dervişoğlu, merkezi yönetimin İzmir’i çok ihmal ettiğini, siyasi üslubun sertleştiğini, ancak sorunların çözümü için İzmir’de İzmirce konuşulması gerektiğini vurguladı ve İzmir halkının daha fazlasını hak ettiğini sözlerine ekledi.
Dervişoğlu, son olarak toplantıya katılan basın mensuplarına teşekkür etti.