İzmir Milletvekili ve İYİ Parti Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Başkan’ı Dr. Aytun Çıray, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya COVİD-19’da kullanılan hidroksiklorokin adlı ilaç hakkında hayati sorular yöneltti. Çıray’ın önergesi şöyle:
HİDROKSİKLOROKİNİ HANGİ BİLİMSEL VERİLERE DAYANARAK KULLANDINIZ
2019 yılının Aralık ayında Çin’de ortaya çıkan ve kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alarak milyonları enfekte eden ve binlerce insanın ölümüne sebep olan Coronavirus pandemisi ülkemizde resmi olarak ilk kez 11 Mart 2020 tarihinde tespit edilmiş ve sonrasında hızla yayılarak hayatı durdurma noktasına getirmiştir. 11 Mart’tan günümüze kadar 159 bin 797 vaka, 4 bin 431 vefat resmi kayıtlara geçmiştir.
Tüm dünyada bilim insanları tarafından virüsün antiviral ilaç ve aşı çalışmaları devam etmektedir. Henüz kesin tedavisi bulunamamakla birlikte, virüsün sebep olduğu COVİD-19 hastalığının semptomlarını kontrol altına almak ve hastalara zaman kazandırmak üzere farklı ilaç ve tedavi varyasyonları uygulanmakta ve bu tedavi ve ilaçlara karşı yüksek yüzdeyle olumlu sonuç alınıp alınmadığı kamuoyu tarafından kesin olarak bilinememektedir.
COVİD-19 tedavisinde Fransa’da çıkan bir makale üzerine önce Çin’de kullanılan ve az sayıdaki gözlemsel bulgulara dayanılarak iyi sonuçlar alındığı belirtilen “Hidroksiklorokin” ülkemizde de Sağlık Bakanlığı tarafından tedavi protokolüne sokulmuştur. O kadar ki, Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca, “Türkiye tedavide farklı bir yaklaşıma sahip. Hiçbir ülke pozitif, şüpheli tüm vakalarda Hidroksiklorokin ilacını erken dönemde kullanmadı. Biz bu ilaçtan daha vaka görülmeden 1 milyon kutu alıp depoladık. Çin’den getirilen Favipiravir’ini de bizdeki yaklaşımla kullanan ülke yok,” sözleri ile Hidroklorokin kullanmayı matah bir övünç kaynağı gibi sunmuştur.
HİDROKSİKLOROKİNİN ÖLÜM ORANINI YÜKSELTTİĞİ AÇIKLANDI
Halen randomize çalışmaları devam eden Hidroksiklorokin hakkında geçtiğimiz günlerde hidroksiklorokin ve klorokinin COVİD-19 hastalarında tek veya bir makrolid eşliğinde kullanılmasının tedaviye etkileri ve advers etkisi açısından incelenmesine yönelik çok merkezli, kayıt tabanlı bir çalışma yayınlandı (Mehra ve ark. 22 Mayıs 2020) Bu kayıt tabanlı çalışma sonucu hiroksiklorokin/klorokin tedavisinin hastalar üzerinde olumlu sonuçlarına rastlanmadığı belirtildi. Tam aksine bu tedavinin hastalarda kardiyolojik riskleri artırdığı ve ölüm oranını %45 civarında yükselttiği açıklandı. Böylece bilimsel yayın yapan The Lancet’te yayımlanan bu araştırma “Klorokin” ve “Hidroksiklorokinin” ilaçlarının faydası ve riskleriyle ilgili yeni bir tartışma yarattı.
Altı kıtada 100 bine yakın COVİD-19 hastasının hastanedeki tedavi süreçleri ve sağlık raporları incelenerek yapılan bu araştırmanın yayımlanmasının ardından DSÖ yaptığı açıklamada ilaçla ilgili elde edilen bulguların bilim insanları tarafından incelenmesi için COVİD-19 tedavisinde hidroksiklorokini araştırmalardan geçici olarak çıkartma kararı aldığını bildirmiştir.
FRANSA ÖNERMİŞTİ FRANSA YASAKLADI
Fransa’da özellikle Marsilya Devlet Hastanesi’nde kullanımı desteklenen hidroksiklorokinin ilacının yapılan yeni araştırmalara göre faydalı olmadığı, The Lancet dergisinde yayınlanan araştırmanın yanı sıra iki farklı klinik araştırmanın (New England Journal of Medicine – ABD National Institutes of Health) da aynı yönde olduğu ifade edilmiştir. Bu araştırma sonuçlarının ve DSÖ’nün aldığı kararın ardından Fransa Hükümeti hidroksiklorokinin ilacının COVİD-19 tedavisinde kullanımının durdurulmasına karar vermiştir.
Ülkemizde de yaklaşık iki aydır COVİD-19 tedavisinde kullanılan bu ilacın etken maddesi olan hidroksiklorokin’in etkileri konusunda Türk Mikrobiyoloji Derneği başta olmak üzere bilim insanlarımız tarafından da COVİD-19 tedavisinde etkili olduğuna dair hiçbir bilimsel veri bulunmadığına da dikkat çekilmiştir.
Bu bağlamda, insan sağlığı göz önünde bulundurulduğunda COVİD-19 tedavisinde kullanılan bu ilaç ile ilgili kamuoyunda oluşan soru işaretlerini gidermek ve ülkemizde uygulanan “ farklı tedavi yaklaşımları”nı açıklığa kavuşturmak için aşağıdaki yazılı sorularımın Anayasanın 98. ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İç Tüzüğü’nün 96. Maddesi gereğince Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ve talep ederim.
HİDROKSİKLOROKİN YOĞUN BAKIM HASTALARINDA KULLANILDI MI?
Türkiye’de tedavi protokollerinde COVİD-19 tedavisinde kullanılan HCQ (Hidroksiklorokin) hangi bilimsel verilere dayanarak kullanılmaktadır?
HCQ ilacı, Sağlık Bakanlığı tarafından COVİD-19 hastalığının hangi aşamasında, hangi doz ve süre ile uygulanmaktadır? Bu uygulamada başka ilaçlar ile kombine edilmiş midir? Bu kombinasyonlara hangi bilimsel verilerle kim onay vermiştir?
Lancet’te yayınlanan araştırmada belirtilen 35 ülke 400 hastane arasında Türkiye de var mı? Yoksa 1 milyon hidroksiklorokinin toplatmanın amacı bu çalışmanın bir ayağı olmak mı?
Hidroksiklorokin tedavisi yapılacak hastalardan bu dozlar için onam formları alındı mı? Yoksa bakanlığın ve kurulu bilim denen ayağının yayınladığı yüksek dozlu protokollere zorunlu uyum istediği bu çalışma ile ilintili mi?
Romatolojik hastalardaki kullanımından biliyoruz ki, hidroksiklorokin yüksek dozda ve başka ilaçlarla kombine edilerek genel durumu kötü yoğun bakım hastalarında kullanıldığında aritmi ve ölüme neden olabilir. Hidroksiklorokin yoğun bakım hastalarına kullanıldı mı? Kullanıldıysa kaç yoğun bakım hastasına kullanıldı? Kullanıldıysa, hastalardan kaçı kaybedildi? Bu hastalardan veya yakınlarından izin alındı mı? Alınmadı ise bunun suç olduğunu biliyor musunuz?
SAĞLIK BAKANLIĞI KONTROL GRUPLARI OLUŞTURDU MU?
Sağlık Bakanlığı hidroksiklorokinin de içinde bulunduğu tedavi protokollerini uygulamaya başladığında kontrol grupları oluşturdu mu? Türkiye’de başlatılan randomize bir çalışma var mı?
1 milyon stok yapıldığı söylenen ilacın ne kadarı, kaç hastaya uygulanmıştır? O hastaların kaçından olumlu sonuç alınmıştır?
Son yapılan yayınlardan sonra Fransa’da yasaklanan hidroksiklorokinin Türkiye’de COVİD-19 tedavisinde kullanımına devam edilecek midir? Edilmeyecekse neye göre karar verilecektir?
Sayın Bakan’ın ifade ettiği Türkiye’de uygulanan farklı tedavi yaklaşımı nedir? Henüz açıklanmayan bu tedavi yaklaşımını ne zaman açıklamayı düşünüyorsunuz?
