Erman Çimen / YENİÇAĞ
Türkiye ile Rusya arasındaki İdlib gerginliği karşılıklı açıklamalar sonrası krize dönüştü. Cumhurbaşkanı Erdoğan bugün AKP grup toplantısında "İdlib'e her an girebiliriz" açıklaması yaparken, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov "Türkiye ile anlaşamadık" ifadelerinde bulundu.
Kremlin sözcüsü Peskov ise Erdoğan'a yanıt olarak ‘Türkiye’nin İdlib operasyonu en kötü senaryo olur. Kesinlikle karşıyız’ dedi.
Söz konusu krizi Yeniçağ’a değerlendiren İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi, Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin; Rusya’nın İdlib konusundaki gerilimi bilerek artırma politikası izlediğini belirterek ‘Rusya’nın özellikle Suriye bağlamında her türlü silahlı çatışmayı içeren ihtilafta uyguladığı yöntem gerilimi artırma hamlesidir. Buna ‘Gerasimov doktrini’ denir. Gerilimi arttırarak üstünlük sağlama amacındalar.’ diye konuştu.
İYİ Partili Aydın Adnan Sezgin’in Yeniçağ’a yaptığı açıklamalar şöyle:
‘RUSYA GERİLİMİ BİLEREK TIRMANDIRIYOR’
“Lavrov anlaşamadık açıklamasını daha öncede yapmıştı. İdlib konusunda 2011’den beri aynı hatayı yapıyoruz. Rusya’nın ne tepki göstereceğini hesaplamadan bu işe girdik. Bizim hamlelerimize onlar da gerilimi tırmandırma hamleleri ile yanıt verdi.
'GERASİMOV DOKTİRİNİ' UYGULANIYOR!
Rusya’nın özellikle Suriye bağlamında her türlü silahlı çatışmayı içeren ihtilafta uyguladığı yöntem budur. Buna ‘Gerasimov doktrini’ denir. Gerilimi arttırarak üstünlük sağlama amacındalar. İdlib konusunda da bu çerçevede hareket ediyorlar. Yani kendi pozisyonları konusunda kararlılar.
Burada bence akıl yolundan uzaklaşmamak lazım. Fiili bir çatışma, yani konvansiyonel bir savaş, Rusya ile çatışma anlamına gelecektir. Bunun sorunun çözümüne ya da Türkiye’nin çıkarlarına hizmet edeceğini de hiç sanmıyorum.
‘DİPLOMASİ HAREKETE GEÇİRİLMELİ’
Türkiye bu noktadan sonra makul diplomasiyi harekete geçirmeli ve çözüm için taraflarla anlaşmalı.
Diplomasi savaşın, çatışmanın, kan dökülmesinin, bizlerin şehit vermesinin önüne geçmek için en önemli araçtır. Bu aracın sonuna kadar kullanılması gerekir. Bunun için hala imkân mevcuttur.
‘ATEŞKES HATTI OLUŞTURULMALI’
Çözüm için bir ateşkes hattı belirlenmeli ve güvenli bölge oluşturulmalıdır. Aynı zamanda bizim gözlem noktalarımızın bu güvenli bölge çekilmesi gerekir.
M4-M5 karayollarında Türkiye’nin de katkısıyla tam olarak bir denetim ve kontrol sağlanmalıdır. İnsani yardım koridorlarının bu güvenli bölgeye açılması şarttır.
Böyle bir çözüm şu an için hem tansiyonu düşürecektir hem de Suriye’nin bütünüyle ilgili nihai bir barışa doğru adım atılmasını sağlayacaktır.
Aksi halde Türkiye Bir taraftan Suriye ordusu, bir taraftan İranlılar, diğer taraftan Ruslar ki hava hakimiyeti onlar da biliyorsunuz, bu mücadelede ciddi zorluklarla karşılaşabilir, çok daha tehlikeli sonuçlara yol açabilir.”
