İYİ Parti Genel İdare Kurulu Üyesi (GİK) Ali Türkşen, Yalova’da partisinin gençlik kolları tarafından düzenlenen yemekli programa katıldı.
Burada partililerin sorularını yanıtlayan Türkşen, Ege’de ada ve kayalıklarla ilgili Türkiye ve Yunanistan arasında yaşanan gerginlikle ilgili konuştu.
Türkşen, "Biz biraz denize sırtımızı dönmüş ve oradaki olayı anlamamış durumdayız. Sıkıntı da şu: Yarın öbür gün normalde üzerinde insan yaşamayan kaya parçalarının bir karasuyu genişliği yok ama üzerinde varlık sürdürdüğünüz zaman bunun karasuyu genişliği olacak. Şu anda Ege’de 6 mil karasuyu uygulanmakla birlikte 1982 Birleşmiş Milletler Yaz Hukuku Sözleşmesi ülkelere karasularını 12 mile kadar çıkartabilme hakkı verdi. Türkiye de sadece bu maddeden dolayı imzalamadı o sözleşmeyi. Sözleşmeyi imzalamayan 5-6 ülke var. BM’de geri kalan herkes imzaladı. Yunanistan da imzaladı. Turgut Özal döneminde Türkiye ‘Bu anlaşmaya dayanıp da 6 milden 12 mile çıkarmaya çalışma, savaş sebebi sayarım’ dedi. O zaman zınk diye durdu.
Yunanistan’ın bugünkü AKP hükümetine kabul ettirmeye çalıştığı, ‘Savaş sebebi sayarız demeyin de biz rahatlayalım’ diyorlar. Yunanistan bunu kolluyor. Onu dediğiniz zaman şak diye 12 mile çıkacak. Üzerinde insan bulundurulan adaya siz 10 küsur senedir ne nota vermişsiniz ne itiraz etmişsiniz. Uluslararası Mahkeme’ye gitseniz de ‘Sizin aklınız neredeydi?’ diyecekler. Onlar 12 mile çevirdikleri zaman tüm Ege’yi kapatırlar. Yunanistan karasuları genişliğini 6 milden 12 mile çıkartmak istiyor. O zaman Marmara Denizi’nde kürek çekeriz. O zaman oradan geçemezsiniz, hiçbir şey yapamazsınız" diye konuştu.
'EVİNİZİN BALKONUNA BİRİSİ MASA KURMUŞ'
Yunanistan’ın Ege’de egemenliği tartışma konusu olan 152 adadan şu ana kadar üzerine tesis inşa ettiği 18 ada ve 1 kayalığın olduğunu söyleyen Türkşen, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı seviyesinde ziyaret ediyorlar, askerleri kuzu çeviriyor. İnternette fotoğrafları var. 1936 yılında bizim dönemin dışişleri bakanı, o dönem yapılan bir mutabakat sonrasında hemen gidip boş adalara plaket çakmış ve tapuya kaydettirmiş. Muğla, Aydın ve İzmir’e kayıtlı adalarımız var. Aslına baktığımız zaman hukuken oradaki belediye adanın belediye başkanı. Bu konuyu araştıran bir albay var.
O tapudan kayıt istediğinde bizim devletimiz kayıtları vermemiş. Yunanistan karasularını genişlettiği anda olduğu gibi Ege’yi kapatıyor. Oradaki denizden elde edeceğiniz ne fayda varsa tamamı, ekonomik anlamda da suyun altındaki ne kadar canlı varsa ve toprağın altında maden ve petrol varsa tamamı Yunanlara geçiyor.
Silahlandırılmaları da burnunuzun dibinde. Orada adam 10 senedir tüfekle oturuyor. Siz de ‘İyi otursun o zaman’ diyorsunuz. Evinizin balkonuna birisi masa kurmuş, her gün kahvaltı ediyor. Siz de ‘Ne yapalım balkonda kahvaltı ediyorlar işte, sıkıntı yok’ diyorsunuz. Balkon size dahil ama, sizin. Böyle bakmak lazım olaya."