Takvim yaprakları 6 Haziran 2013 gösterdiğinde Milli Arşiv Sitesi'nin açılış kurdelesini kesmek için Eski Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sahneye çıktı.
Erdoğan, Kağıthane’de Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından 165 milyon lira bedelle yaptırılan yeni binaların hizmete alınması programında yaptığı konuşmada, "Açıkçası bugün, sadece bir kamu yatırımını açmıyoruz, tarihi muhafaza edecek, tarihe yön verecek bir hazineyi Türkiye'ye kazandırıyoruz" dedi.
Erdoğan’ın muhafaza etmekten bahsettiği "Tarihe yön verecek hazine" Sultanahmet’teki binada gerektiği gibi korunamadığı düşüncesiyle taşınmasına karar verilen Osmanlı arşivlerindeki belgelerdi.
Bu belgelerin korunması ve gelecek nesillere sağlam ulaştırılması için inşa edilecek yeni binaların yanlış yere yapıldığı tartışması başlamıştı.
Arşiv binalarının Kağıthane'de dere yatağına yakın bir yerde inşa edilmesinin, gelecekte yeni tehlikeleri beraberinde getireceği iddia ediliyordu.
Özellikle su baskınları, nem, rutubet ve küfün oluşabileceğini ileri süren bazı mimarlar ve mühendisler, arşiv binalarının Kağıthane yerine başka bir yerde yapılmasını savunuyordu.
Tartışmaların odağındaki bina açıldı açılmasına ama aradan çok fazla zaman geçmeden eski tartışmalarla yeniden gündeme geldi.
Sebebi de 2013'te açılışı gerçekleştirilen binalar için “temel altı susuzlaştırma ihalesi” açılması...
"TARİHİ BELGELER RİSK ALTINDA"
İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ahat Andican, Osmanlı arşivlerinin nem ve rutubet tehdidi altında olduğunu Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) taşıdı.
Andican'ın araştırma önergesi, AKP ve Milliyetçi Hareket Partisi milletvekillerinin oylarıyla reddedildi.
Gelişmeyi sosyal paylaşım hesabında duyuran Andican, "Osmanlı arşivleri, rutubet ve küf nedeniyle zarar görüyor. TOKİ, 'temel altı susuzlaştırma' ihalesi açtı. Bina dere yatağında yapıldığı için faydası olmayacak. Araştırma önergesi verdim. AKP ve MHP oylarıyla reddedildi. Bu eşsiz hazinemizin gördüğü eşsiz zararın sorumlusu kim olacak?” diye sordu.
Bunun üzerine görüştüğümüz Andican, “Tarihi arşivler; bir milletin, bir devletin en değerli hazineleridir” dedi.
"100 MİLYON BELGE 370 BİN DEFTER"
Andican, Osmanlı arşivlerinin sadece Türkiye'nin değil, Osmanlı İmparatorluğu topraklarından çıkan yaklaşık 60'a yakın ülkenin de tarihini yakından ilgilendirdiği için çok daha önemli ve çok daha değerli olduğunu söyledi.
Osmanlı arşivleri denildiğinde yaklaşık 100 milyon belgeden ve 370 bin civarında defterden bahsedildiğini kaydeden Andican, “Bu kadar kapsamlı bir arşiv” ifadesini kullandı.
Tarihi belgelerin Babıali’deki binada muhafaza edilirken sağlıklı saklama koşulları olmaması ve yer darlığı nedeniyle hükümetin haklı ve doğru bir gerekçeyle başka yere taşıma kararı aldığını vurgulayan Andican, yer seçimi konusunda büyük bir yanlışın yapıldığı görüşünde olduğunu kaydetti.
Binaların yapıldığı dönemde mimar, mühendis ve şehir planlamacıların buna karşı çıktığını hatırlatan Andican, “Devlet Su işleri dahi ‘Bu bölgede baskın, taşkın tehlikesi vardır’ dedi. ‘Dere yatağına arşiv binası yapılamaz’ görüşü savunuldu ama dinleyen olmadı” diye konuştu.
"5 YIL SONRA TEMEL ALTI SUSUZLAŞTIRMA İHALESİ AÇILDI"
İtirazlara rağmen sonunda TOKİ’nin ihaleyi, Siyahkalem İnşaat diye bir firmaya 165 milyon bedelle verdiğini dile getiren Andican, şöyle devam etti:
13 bloktan oluşan arşiv binası inşa ediyor ama 5 yıl geçmeden nem, rutubet, küf oluştu bilgisi gelmeye başladı. Arşiv binası dere yatağından sızan sudan etkileniyor, depolarda rutubet kokusu yayılmaya başlıyor, araştırmacıların önüne getirilen bazı evrakların ıslak olduğu ortaya çıkıyor. 2019'un Ocak ayında TOKİ ‘İstanbul ili Kağıthane İlçesi Talatpaşa Mahallesi vesaire’ diyerek susuzlaştırma ihalesi açıyor. Ne demek susuzlaştırma, temel altı susuzlaştırma tedbirlerinin alınması? Bu, şu demektir. Yani temelin altında su var. Bunun kurutulması isteniyor. Araştırmacılar, arşiv binalarında koku geldiğini, nem ve rutubetin bulunduğu söylüyor.
"ÖNEMLİ OLAN ORİJİNAL BELGELERİN MUHAFAZA EDİLMESİDİR"
Andican’a göre alınan önlemler işe yaramayacak. Bunun için de Osmanlı belgelerinin başka bir binaya taşınması, mevcut yapıların da farklı amaçlarla kullanılması gerektiğini belirtti Andican.
AKP’lilerin, "Arşivlerin yüzde 80’i dijitale geçirildi. Dolayısıyla risk altında değil" açıklamalarına da değinen Andican, ısrarla "Osmanlı belgeleri korunmalı" diyerek "Buradaki sorun arşivdeki belgelerin dijitale geçirilmesi değil. Önemli olan orijinal belgelerin muhafaza edilmesidir" diye konuştu.
Ahat Andican'ın iddiaları üzerine görüşlerine başvurmak için aradığımız Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı yetkilileri, herhangi bir açıklama yapmadı.