İYİ Parti İstanbul Milletvekili Yavuz Ağıralioğlu, Kültür Bakanlığı'nın bütçesinin tartışıldığı oturumda yaptığı konuşmada, Süleyman Şah Türbesi'ne dikkat çekti.
Sözde tarihi anlatan dizilerin vatandaşı yazılı kaynaklardan daha çok etkilediğine dikkat çeken Ağıralioğlu, "Ertuğrul’un kabrine iki baltalı nöbetçi göndermektense, Süleyman Şah’ın mezarına musallat olanlara beş yüz bin kişilik orduyu arkasında da ruhları üniformaları olan bir milleti göndermektir" ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu'nun açıklamaları şöyle:
"Yazılı kaynakları bozulmadan elinde olduğu halde bir filim karakterinden bu kadar etkilenen bizim kadar garip bir millet yoktur. Diriliş Ertuğrul dizisinde filme karakter olarak katılan o rol model şu anda gençliğimizin üç aşağı beş yukarı kendisini de ifade tarzı olduğu için rol modeli olmuştur. Hatta bunun siyasi karşılığı var. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde kareografisi çok berbat ama güzel bir şey düşünülmüş. Eski Türk devletlerini temsilen, bir görüntü. Burada zarfına kurban gittik mi bir mevzunun olay şuna döner, Ertuğrul dediğiniz kurucu iradeyi birleştirdiğiniz film senaryosu şuna döner; Ertuğrul’un kabrine baltalı iki adam gönderirsiniz. Ben ilk duyduğumda kamera şakası zannetmiştim. Sonra araştırdım ki Ertuğrul’un kabrine gerçekten iki baltalı nöbet tutuyor. Turgutalp.
Ertuğrul’un vatanına sadakat vefat ettiği bin yıl önce defnedildiği mezara iki tane adam göndermek değil. Size bu vatanı bıraktığı duygularla vatanı beklemektir. Vatan dediğiniz yer öldüğünüz ve defnedildiğiniz yerdir. O yüzden Türklerdeki cihan hakimiyeti mefkuresi ölümden mefkure çıkarmaya dönüktür. He ölen demiştir ki beni istikbale fırlayacağınız son noktaya gömün ki gelenler üzerimizden zıplasın. Mezar sadakati bizde şuna döner Süleyman Şah Türbesi’ni taşımaya değil oraya herkesin başına musallat olmaya döner. Şimdi bu iş tersinde döndü bizde. Ertuğrul’un kabrine iki baltalı adam göndermektense, Süleyman Şah’ın mezarına musallat olanlara beş yüz bin kişilik orduyu arkasında da ruhları üniformaları olan bir milleti göndermektir."
