İYİ Parti Adana Milletvekili İsmail Koncuk, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un açıkladığı Eğitim 2023 Vizyonu Toplantısına ilişkin açıklamada bulundu.
Koncuk, "Öğretmenlerin büyük umut bağladığı Sayın Selçuk’tan, ataması yapılmayan, sayıları 400 bini geçen öğretmenlere bir umut beklerken, Sayın Selçuk, ücretli öğretmenlik sömürüsünü daha sistematik hale getirme kararı vermiştir" ifadelerini kullandı.
İYİ Parti'nin TBMM'ye sunduğu ve AKP-MHP oylarıyla iptal edilen emeklilikte yaşa takılanlar önergesine ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Koncuk, MHP'nin benzer bir teklifi daha önce verdiğini hatırlatarak, "Bir kanun teklifi vermişseniz o kanun teklifine destek hangi siyasi partiden gelirse gelsin arkasında duracaksınız. İYİ Parti grubu olarak böyle bir duruma düşmekten Allah’a sığınırız" şeklinde konuştu.
Koncuk'un açıklamaları şöyle:
"Bilindiği üzere 657 sayılı Devlet Memurları Kanununa göre 4B, 5393 sayılı Kanun, İdari Hizmetli Sözleşmeli, vekil ebe, hemşire, imam gibi uygulamalarla; aynı işi yapan çalışanlar farklı kanuni statülerde istihdam edilmektedir. Farklı kanuni statülerde çalışma, Anayasamızın eşitlik ilkesinin açıkça çiğnenmesidir ve maalesef bu istihdam modelleri güvencesiz çalışma şeklini oluşturmaktadır. Çalışma hayatında tek bir istihdam türü olmalı, çalışanların özlük hakları tek bir hukuki düzenlemeyle sağlanmalıdır. Aksi, çalışma hayatında aksaklıklara neden olmaktadır. Ne yazık ki hukuki karmaşaya neden olan sözleşmeli personel istihdam etme uygulamasından bir türlü vazgeçilmemiştir.
Birçok sözleşmeli memur eş durumu, sağlık, eğitim gibi özür tayin haklarına sahip değildir. Sözleşmeli çalışanlar; çocuklarından ve eşlerinden yıllarca ayrı kalmakta, aile bütünlüğü bozulmaktadır. Ekonomik ve sosyal hakları her geçen gün geriye giden, geçim sıkıntısı çeken, aile bütünlüğü sağlamakta zorluk yaşayan sözleşmeliler bu mantığın kurbanı olmaktadır. Kamuda verimliliğin ve iş kalitesinin arttırılması isteniyorsa, sözleşmeli istihdam bu amaca aykırı bir davranıştır.
"SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMENLİK SÖMÜRÜSÜ"
Geçtiğimiz gün yapılan Eğitim 2023 Vizyonu Toplantısında, bir takım kararlar verildi. Bu kararlar içerisinde müjde gibi verilen kararda sözleşmeli öğretmenliğin yeniden düzenlenmesi ve 6 yıl olan sözleşme süresini 3+1 toplam 4 yıla indirecekleri açıklandı. Bu açıklama ile Sayın Cumhurbaşkanı, “Belirlenen hedeflerin hepsinin gizli öznesi öğretmendir.” demesine rağmen, sözleşmeli öğretmenliğin başlı başına bir sorun olduğunu göz ardı ederek, binlerce öğretmeni mağdur eden asıl meselenin gündem dışı kalmasına sebep olmuştur. Biz bu açıklamaları yeterli ve samimi bulmuyoruz. Sorunun kaynağına inilmeden belirlenen bu hedeflerin, kalıcı olması ve yolun sonunda doğruyu bulması mümkün değildir. Ayrıca, Vizyon programında, tam bir sömürü olan ücretli öğretmenlik uygulamasının bir sistem haline getirilmesi tam bir vizyonsuzluktur. Öğretmenlerin büyük umut bağladığı Sayın Selçuk’tan, ataması yapılmayan, sayıları 400 bini geçen öğretmenlere bir umut beklerken, Sayın Selçuk, ücretli öğretmenlik sömürüsünü daha sistematik hale getirme kararı vermiştir. İYİ Parti olarak, böyle bir anlayışı reddediyor, umutsuz, çaresiz bırakılan 400 bin öğretmen adına kınıyoruz. 2023 Eğitim Vizyonu Toplantısı, bu nedenlerle kusurlu bir başlangıç olmuştur.
Bizim temennimiz, kamuda çalışma barışının ve verimliliğin arttırılması yolunda; hukuki statü farklılıkların tamamen kaldırılarak bundan sonra her çalışanın aynı statüyle yani 4A kadrosunda ve iş güvencesiyle çalıştırılması yönündedir. Güvencesiz istihdam modeli sonlandırılarak, hukuki statünün güvenceli olan 4A kadrosunda birleştirilmesi şarttır.
İYİ Parti olarak hazırladığımız milletimizle sözleşme çerçevesinde, insana yakışır iş tanımına uymayan sözleşmeli çalışma gibi istihdam modellerinin kaldırılması doğrultusunda Kanun Teklifi vermiş bulunuyoruz. Kanun Teklifimizin en kısa zamanda TBMM gündemine taşınmasını ısrarla istiyor ve takip ediyoruz.
Bu sebepler nedeniyle Hükümetin, bu konuda adım atması ve çalışanlardan yana taraf olmasını bekliyoruz.
"ZİYA SELÇUK’UN ATATÜRK VE ATATÜRKÇÜLÜK KONUSUNDA SÖYLEYECEKLERİ…"
Andımız ile ilgili Danıştay 8. Dairesinin kararını temyiz eden Milli Eğitim Bakanı Sayın Selçuk’un 1739 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunundan haberi olmadığı anlaşılmaktadır. Andımıza karşı olan bir Milli Eğitim Bakanı’nın, çocuklarımızı 1739 sayılı Milli Eğitim Kanununda vücut bulan, Atatürk ilke ve inkılaplarına, Türk milliyetçiliğine uygun bir eğitim öğretim zemini hazırlamasını beklemek mümkün değildir. Andımızın okunmasının yasaklanmasından yana taraf olan Milli eğitim Bakanı Sayın Ziya Selçuk’un şuandan itibaren Atatürk ve Atatürkçülük konusunda söyleyeceklerinin kamuoyu nezdinde bir anlamı olmayacaktır."
"EYT TEKLİFİ"
Basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Koncuk, İYİ Parti'nin Meclis'e sunduğu ve MHP'nin geri adım atmasıyla reddedilen emeklilikte yaşa takılanlara ilişkin önergesine ilişkin de "Vatandaşın beklentisi bir siyasi duruştur. Bir kanun teklifi vermişseniz o kanun teklifine destek hangi siyasi partiden gelirse gelsin desteklersiniz. Bu siyasi etik gereğidir ama dün tam tersini TBMM’de gördük. İYİ Parti grubu olarak böyle bir duruma düşmekten Allah’a sığınırız" değerlendirmesinde bulundu.