İYİ Parti'den korona virüs izleme komitesi

İYİ Parti'den korona virüs izleme komitesi

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında parti bünyesinde korona izleme komitesi kurulduğunu açıkladı.

İYİ Parti Sözcüsü Yavuz Ağıralioğlu, partisinin Genel Merkezinde düzenlediği basın toplantısıyla ülke gündeminin tamamını meşgul eden korona virüs salgını hakkında Parti olarak aldıkları tedbirleri, teşkilatlara yaptıkları uyarıları ve alınması gereken önlemleri anlattı.

Ağıralioğlu, Partisinin başkanlık divanı toplantısında salgın hakkında durum değerlendirmesi yaptıklarını, değerlendirme sonucunda Parti içinde bir izleme komitesi kurulduğunu, parti teşkilatlarının kongre süreçlerini ise 15 gün erteleme kararı aldıklarını duyurdu.

Ağıralioğlu alınan karları şöyle sıraladı:

“Teşkilatlarımız il ilçe başkanlıkları yöneticilerin tamamı bu süreci evde kal sosyal sorumluluk sürecine destek vererek geçirecekler. Partimizde bir nöbetçi bırakacağız. Mümkün mertebe bu sürecin sağlıklı yürütülmesi için partimiz üzerine düşen ciddiyetle meseleyi yönetecek. Kongrelerimizi 15 gün erteledik, 15 gün sonra sağlık şartlarındaki duruma göre tekrar değerlendirme kararı aldı divanımız. Genel Başkanımızın tavsiyeleriyle bir izleme komitesi kurduk, izleme komitemizde Genel Başkan Yardımcımız Cihan Paçacı, Genel Başkan Yardımcımız ve Ankara Milletvekili Şenol Sunat, Isparta Milletvekili Aylin Cesur, GİK üyemiz Profesör Dr. Sinan Sözen, İstanbul Milletvekilimiz Profesör Dr. Ahat Andican korona izleme komitesi olarak çalışacaklar. Sürece tekliflerimizle katkı sağlayacağız, doğru hamlelerin tüm Türkiye sathında uygulanması için elimizden gelen her türlü şeyi yapacağız.”

TETKİK SAYISI VE SONUÇ ALMA HIZI YETERLİ DEĞİL

Ağıralioğlu, Türk milletine mahsus bize bir şey olmaz hissiyatının olduğunu ancak bu durumu ciddiye almak zorundayız hatırlatması yaparak, virüsün bulaşma sürecinde en son ülkelerden biri olduğumuzu ama bunu bir avantaja dönüştürebilmek kursunda yeteri kadar doğru hamilelerin yapılmadığını belirterek konuşmasına şöyle devam etti:

“Şu anda Güney Kore tetkik sayısı itibariyle süreci en ciddi yönetebilen ülkelerin başında geliyor. 280.000 dün itibariyle yapılan tetkik sayısı. Türkiye'de tetkik sayılarının yeterli olmadığını, yeterli tetkik Kitinin elimizde bulunmadığını, tetkiklerden sonuçları alma hızımızın da yeterli olmadığını düşünüyoruz. 2 gün tetkik sonuçlarının çıkması. Bunu biraz kısaltmaya çalıştığını düşünüyoruz sağlık bakanlığımızın. Sağlık Bakanımızın kişisel iyi niyetine rağmen süreci yönetebilme kapasitesinin ne kadar olduğunu görebilmemiz için bir 15 gün evde geçirmemiz lazım. Bu 15 günlük tecrit bana hastalık ya da virüs bulaşmasın bencilliği değil, başkasına bulaştırmayalım sorumluluğudur. Nihayetinde Türkiye'de 82 buçuk milyon, 45 milyon mülteci barındıran bir şekilde hayatını idame ettirmek zorunda olan insanların bu şartlarda bulaştırmamak gibi bir ihtimali yok. Bu 15 günlük süreçte devletin bu anlamda alacağı kararlara milletin hassasiyetle uyması gerekmektedir.

KİT İHTİYACI ACİLEN KARŞILANMALI

Ağıralioğlu konuşmasının devamında Güney Kore’nin korona virüs ile mücadelede iyi bir performans sergilediğini ve bizim de aynı şekilde tetkiklerde kullanılmak üzere acil bir şekilde kit ihtiyacımız olduğunu vurgulayarak, “Çin'de ortaya çıktıktan sonra dünyaya yayılma hızlarında tetkiklerde ortaya çıkan sonuçlar sadece bu kitler yoluyla yapılan tahliller den sonra çıkan sonuçlar. Henüz kendisine tetkik yapılamamış olanların taşıyıcı olma ihtimali çok yüksek insanlar var. Dolayısıyla bizim acilen ihtiyacımızı karşılayacak ve süreci sağlıklı yönetmenize imkân verecek sonuçları bize verme imkânı sağlayacak ciddi bir kit ihtiyacımız var. Oldukça fazla sayıda ve hızlı sonuç verecek kitlere ihtiyacımız var. 15 dakikada sonuç verenler var bunlarında hızla tedarik edilmesi lazım” dedi.

TURİZM BÖLGESİ ÜST HALİNE GETİRİLEBİLİR

İYİ Parti olarak korona virüs ile mücadele sürecinde yatak kapasitelerinin yeterli olmaması durumunda oluşturulacak karantina bölgeleri için önerilerini belirten Ağıralioğlu, “Eğer şartlar Türkiye'de yatak kapasitemiz de yoğun bakımın üniteleri kâfi olmadığı bir duruma gelir ise bir turizm bölgesi üs haline getirilebilir. Turizm bölgelerimizde yatak kapasitemiz çok fazla çok rahatlıkla devlet inisiyatif alıp henüz turizm sezon açılmadığı için bir bölgeyi bu anlamda tehdit ve rehabilitasyon üssü haline getirebilir, bir pilot uygulama yapabilir” dedi.

“Evde Kalın” kampanyasının sosyal hayatı da etkileyecek çok ağır birtakım bedelleri olduğunu ve devletinde doğru hamlelerle bunu yönetmek zorunluluğu olduğunu ifade eden Ağıralioğlu, “Bu Sağlık Bakanlığı'nın bir virüs ve mücadele programı değil, bütün bakanlıkların el birliğiyle bir devlet politikası haline getirmesi gereken bir süreçtir. Dolayısıyla sağlık bakanlığımızın bize vermiş olduğu 14 madde üzerinden uyulması gereken “Evde kalın” kampanyasının şekil şartları itibariyle insanların evde kalmalarını temin edecek, teşvik edecek ekonomik şartlarında oluşturulması gerekiyor” dedi.

TAŞIYICI VE HASTA KAYIT SİSTEMİ OLUŞTURULMALI

Umre'den dönen vatandaşların 15 gün karantinada kalabilme şartlarını düşünen devletin yurt dışından gelenleri de bu şartlarda değerlendirme mecburiyeti olduğunu ifade eden Ağıralioğlu, “Yani Umreden gelenleri yurtlara yerleştirenlerin aynı zamanda yurtdışından gelen yolcuların da bu şartlarda tecrit edilebilecek ortamlarının oluşturulması gerekmektedir. Ben bu yakın zaman içerisinde yurt dışından gelenlerin çok rahatlıkla bir kağıt imzalayarak hayatlarına devam etme imkânı bulduklarını görüyorum. Dolayısıyla bunların da taşıyıcı olabilme ihtimali çok yüksektir” dedi.

Aynı zamanda ülkemizde yaşayan yaklaşık 20 bin Çinli vatandaşın durumuna dikkat çeken Ağıralioğlu, “Bizde çalışan Çinli vatandaşların seyahatleri ile ilgili bir bilgi var mı yok mu? Gidip gelişler kontrol altına alabildi mi? Onu bilmiyoruz bunlara da bakılması lazım” dedi.

Hasta kayıt sistemi ya da taşıyıcı kayıt sistemine geçmemiz gerektiğini belirten Ağıralioğlu, “Taşıyıcı kayıt sistemiyle beraber kim kiminle irtibatlı, test edebilme imkânı ve buna müdahale inisiyatifi de kuvvetlenecektir. Bu mekanizma içerisinde yurtdışından seyahatten dönenlerle temas edenlerin ya da kendisinde pozitif bir şey tespit edilenlerin hepsinin nerede konumlandığı, nerede oturdukları, akrabalık ilişkilerinin kimlerden oluştuğunun hepsinin kayıt altına alınması lazım. Çünkü 2 hafta geçecek 3 hafta geçecek ve 3 hafta sonra devletimizin elinde biz de bu virüsü taşıyanların oranı, bunların bulaşanlarının yaşları, yani kısacası toplumun ultrasonunun olması lazım” dedi.