İYİ Parti'den ittifak çıkışı

İYİ Parti'den ittifak çıkışı

İYİ Parti Başkanlık Divanı toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Parti Sözcüsü Kavuncu, yerel seçimlerde ittifaka ilişkin bir soruya "Gündemimizde bir ittifak çalışması yok" diyerek cevap verdi.

İYİ Parti haftalık Başkanlık Divanı sonrasında Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mehmet Saltuk Buğra Kavuncu, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Partisi adına açıklama yapan Kavuncu, Varlık Fonu'ndaki yönetim değişikliğine değindi. Fon başkanlığının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, başkan vekilliğinin ise damadı Berat Albayrak'a verilmesini eleştiren Kavuncu, "Başkanlığın Cumhurbaşkanına, başkan vekilliğinin damada verilmesiyle adeta mülkün bir aileye kaydığı hissini vermektedir. Felaket tellallığı yapmak istemiyoruz, ancak milletimize doğrular anlatılmıyor" dedi.

Yerel seçim gündemine ilişkin soruları da cevaplandıran Kavuncu, parti gündeminde ittifak çalışmalarının olmadığını söyledi.

12 Eylül 1980 darbesine ilişkin de açıklamalarda bulunan Kavuncu, "İYİ Parti olarak bir kez daha sesleniyoruz; Darbe kim tarafından, kime karşı yapılırsa yapılsın, asla kabul edilemez" ifadelerini kullandı.

Kavuncu'nun açıklamaları şöyle:

"DARBE, ASLA KABUL EDİLEMEZ"

"Sayın basın mensupları,

Eylül 1980 askeri darbesinin yıl dönümü olan bugün buradan İYİ Parti olarak bir kez daha sesleniyoruz; Darbe kim tarafından, kime karşı yapılırsa yapılsın, asla kabul edilemez. Darbelerin ve darbe teşebbüslerinin, demokrasimizi nasıl sekteye uğrattığını, toplumsal yapımızda nasıl kapanamaz yaralar açtığını, vicdanları nasıl derinden sızlattığını ve kutuplaşmayı önlemek iddiasıyla yapıldıkları halde, kutuplaşmayı nasıl daha da keskinleştirdiğini bugün tüm çıplaklığıyla görmekteyiz."

VARLIK FONU TEPKİSİ

"Türkiye, döviz kurlarındaki büyük artışın tetiklemesiyle, derin bir ekonomik krize sürüklenmektedir. Bundan sırasıyla tüm kesimler nasibini almaya başladı. Firmalar iflas ediyor, her alanda fiyatlar yükseliyor, işsizlik artıyor. Zaten halkımız, iktidarın verdiği sözlere rağmen piyasaların hala düzelmemesi ve art arda gelen zamlarla, durumun vahametini yavaş yavaş anlamaktadır. Dün açıklanan büyüme rakamlarına bakıldığında, büyümenin temel belirleyicisi, ne yazık ki yine üretim artışı sağlayacak yatırımlar değil, devletin ve vatandaşımızın tüketim harcamaları olmuştur. Ekonomi büyürken, tarım sektörümüzün %1,5 küçülmüş olması ise ülkemizi tarımda dışa bağımlı hale getiren bu hükümet için büyük bir utanç kaynağıdır.

Dün açıklanan 'fonsuz' varlık fonu yeni yönetim kurulunda, başkanlığın Cumhurbaşkanına, başkan vekilliğinin damada verilmesiyle adeta mülkün bir aileye kaydığı hissini vermektedir. Felaket tellallığı yapmak istemiyoruz, ancak milletimize doğrular anlatılmıyor.

Diğer yandan derinleşmekte olan krizi çözmek, hasarını azaltmak, süresini kısaltmak mümkündür.

- Öncelikle, ekonomi yönetimi, işin ehline bırakılmalıdır.

- Merkez Bankası tam bağımsız olarak hareket edebilmeli, verdiği kararlar etkisizleştirilmemelidir.

- Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu, yargı bağımsızlığı konusunda hiçbir tereddüt bulunmadığını tüm dünyaya gösterecek adımlar atılmalıdır.

Biz bunları bıkmadan usanmadan anlatacağız. İlk somut adımı da milletimiz, önümüzdeki yerel seçimde, sandıkta atacak. Türkiye’yi düştüğü bu çıkmazdan, milletimiz kurtaracaktır."

"İYİLİK KERVANI YOLLARDA"

"İYİ Parti olarak, uzun ve engebeli bir süreçten alnımızın akıyla çıktık. En önemli odağımız, artık yerel seçimlerdir. Geçen hafta da belirttiğimiz gibi genel başkan yardımcılarının başkanlığında, milletvekillerimiz, Genel İdare Kurulu ve Kurucular Kurulu üyelerimizden oluşturulan komisyonlar, 17 Eylül’den itibaren illere dağılacak. Komisyon üyelerimiz, illerde yenilenen teşkilatları ziyaret edecek, bölgenin STK’ları ve yerel basınla temas kuracak; yerel seçimler öncesi, teşkilatlarımızla birlikte bölgenin ihtiyaç ve beklentilerini tespit edecek. Komisyon üyelerimiz ayrıca gittiği illerde, ülkenin sürüklenmekte olduğu derin ekonomik krizi, nedenlerini ve çözüm önerilerini anlatacak.

Dün güçlüydük, bugün daha güçlüyüz, yarın daha da güçlü olacağız.

Türk seçmeni yıllardır iki kutuplu bir yapıya zorlanmıştır. Milletimiz de 16 yıldır bu iki zihniyetin arasındaki kavgada, bir tarafı seçmek zorunda bırakılmıştır. Halbuki çağı yakalayan, geçmişin kısır tartışmalarından ülkeyi kurtaracak yeni bir söyleme ihtiyaç vardır. Endüstri 4.0’ın, dijitalleşmenin, robotik fabrikaların konuşulduğu, teknoloji çağının yaşandığı bir dünyada, biz hala çok temel meseleleri konuşuyoruz. Türkiye bir an önce temel meselelerini aşıp, çağı yakalamalıdır. Türk milliyetçiliği, bu hedefe bir an önce ulaşmayı gerektirir. İYİ Parti farklıdır, yenilikçidir ve Türk milliyetçisi refleksiyle, Türkiye Cumhuriyeti kimlik kartına sahip her vatandaşın mutluluğunu ve huzurunu düşünür. Yerel seçimlerdeki çalışmalarımız da bu çerçevede şekillenecektir."

"EYYYY AMERİKA MI YOKSA EYYYY ÇİN Mİ?"

"7 Eylül’de Tahran’da yapılan Erdoğan-Putin-Ruhani Zirvesi, Türkiye’nin genelde Ortadoğu, özelde Suriye politikalarının iflasının belgelendiği bir toplantı olmuştur. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın kamuya açık bir ortamda gerçekleştirilen oturumdaki ateşkes çağrılarına kulak asan olmadığı gibi, Putin’in adeta “Çatışanlar burada olmadığına göre siz kimin adına konuşuyorsunuz?” yönündeki sorusu, Türkiye’nin içine düşürüldüğü çaresizliğin nişanesi olmuştur.

Savunma Bakanı Sayın Hulusi Akar'ın dün yaptığı, "İdlib'de ateşkes sürecinin mutlaka devam ettirilmesini istiyoruz. İdlib'e karadan ve havadan saldırılar durmalı, ateşkes sağlanmalı" yönündeki açıklama ise İdlib konusunda Rusya ile artık farklı yönlere baktığımız ve farklı koridorlarda koştuğumuzun da ifadesi olmuştur. Tahran’da sadece sorun belirsiz bir vadeye ötelenmiş oldu. Bunun süresini Putin belirleyecektir.

Göç riskine gelince; iktidarın tüm imkanlarıyla İdlib’den çıkış yapmak isteyenleri, Suriye içinde ve Zeytin Dalı ve Fırat Kalkanı operasyonlarından bu yana kontrolümüz altında bulunan bölgelere yönlendirmesi, önem taşıyacaktır.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Türklerine yönelik olarak uyguladığı baskılar, Partimizce 7 Eylül günü yapılan basın açıklamasıyla kınanmıştır. Çağrılarımıza iktidar kanadından herhangi bir tepki gelmemiş, açıklamamızdaki kaygılarımız maalesef teyit edilmiştir.

Bu arada ABD yönetiminin de Çin Halk Cumhuriyeti’nin Uygur Türklerine yönelik işlediği insan hakları ihlallerinden dolayı bu ülkeye yaptırım hazırlığında olduğu ortaya çıkmıştır. “Dünyanın beşten büyük olduğunu” savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu durumda “Eyyy Amerika mı yoksa Eyyy Çin mi’’ diyeceğini büyük bir merakla bekleyeceğiz."

'GÜNDEMİMİZDE YEREL SEÇİMLERLE İLGİLİ OLARAK BİR İTTİFAK YOK'

Basın açıklamasının ardından soruları cevaplandıran Kavuncu, bir gazetecinin, ''Yerelde ittifak konusunda dün Kılıçdaroğlu il başkanları toplantısında İYİ Parti, Saadet Partisi, HDP bir araya gelip tek bir aday çıkartabilir, önemli olan belediyeleri almak ifadesini kullandı. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?'' sorusuna şöyle yanıt verdi:

''Biz yerel seçimlere tek başımıza katılacakmışız gibi tüm hazırlıklarımızı yapıyoruz. Gündemimizde yerel seçimlerle ilgili olarak bir ittifak çalışması yok. Ancak gündemimizde olması şu anlama gelmiyor; böyle bir ihtiyaç tezahür ederse, kamuoyundan bu konuda böyle bir baskı olur ya da böyle bir teklif gelirse, bu partinin ilgili kurullarında değerlendirilir. Ancak şu an gündemimizde böyle bir şey yok. Hem il, hem ilçe teşkilatlarımızda 31 Mart'taki yerel seçimlerle alakalı çok sıkı ve ciddi bölgenin, yörenin içerisinde tanınan kendini ön plana çıkarmış adayların tespiti anlamında çalışmalarımız var."

Kavuncu, son olarak yerel seçimlerle ilgili projelerinin adının 'İYİ'lik Kervan Yola Çıkıyor' olacağını açıkladı.

İlgili Haberler