İYİ Parti Grup Başkanvekili ve Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, hükümete çağrıda bulundu.
İYİ Parti olarak terörle mücadelede hükümetin yanında olduklarını söyleyen Türkkan, "Bölücü terör örgütü PKK ile mücadeleye, gerek kentlerde, gerekse kırsalda, vatandaşımızın huzur ve güvenini korumaya, azami özen göstererek, kararlı bir biçimde devam edilmelidir" ifadelerini kullandı.
Ekonomik krizle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Türkkan, hükümetin parlamentoda bulunan partilerle işbirliği içerisinde olması gerekiğini savundu.
Lütfü Türkkan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
"TERÖRLE MÜCADELEDE HÜKÜMETİN YANINDAYIZ"
Hükümet'in terörle mücadelesinde; evrensel hukuk kuralları çiğnenmeden, ama ülkenin geleceğine kasteden tüm terör örgütlerine karşı etkin mücadele konusunda hükümete sonuna kadar destek vermeye kararlıyız.
FETÖ ile mücadelede etkin ve kararlı şekilde sürdürülmelidir. FETÖ'nün siyasi bağlantıları ortaya çıkarılıp, yargıya teslim edilmelidir.
Bölücü terör örgütü PKK ile mücadeleye, gerek kentlerde, gerekse kırsalda, vatandaşımızın huzur ve güvenini korumaya, azami özen göstererek, kararlı bir biçimde devam edilmelidir.
"SICAK PARAYA MAHKUM BİR YAPIYLA KARŞI KARŞIYA BIRAKILDIK"
Mevcut ekonomi yönetimin, yalpalayan ve yozlaşan uygulamaları, israf ve istismar eden yönetim anlayışı, bilgisiz, ilkesiz ve istikrarsız siyasi yaklaşımı, kursalsız, ölçüsüz ve tutarsız politikaları sonucu, sanayisiz kalan, aşırı borçlanan Türkiyemiz; yoksullaşan, yağmalanan ve sıcak paraya mahkum bir yapıyla karşı karşıya bırakılmıştır.
Ekonominin bu kadar sıkıntılı döneminde; tasarruf tedbirlerinin bir an önce alınması, bazı uygulamaların bir an önce hayata geçirilmesi çok büyük önem arz ediyor.
"GÜVEN, EKONOMİNİN ANA TEMASIDIR"
Türkiye'nin karşı karşıya kaldığı ekonomik krizin çözümü konusunda sadece ülkeyi yöneten mevcut koalisyonun çabaları yetmez. Bu konuda öncelikle parlamentoda bulunan partilerle işbirliği yaparak ülkenin iktidarı ile muhalefeti ile milli birlik ve beraberlik içerisinde hareket etme sağlanmalıdır.
En başından beri savunduğumuz güven meselesi, ekonominin olmazsa olmaz ana temasıdır.
Ülke, tarihinin en büyük kriziyle karşı karşıya kalırken siyasetin ayrıştırıcı dilden bir an önce uzaklaşması, birliğimizi pekiştirecek söylem ve adımlara ivedilikle geçilmesi gerekmektedir.
Bununla beraber; demokrasi, insan hakları, evrensel hukuk ve adalet, ekonominin doğru yönetilmesi için oluşturulacak iklimin ihtiyacı olan şeylerdir.
Yukarıda saydıklarım sağlanmadan sadece ekonomik tedbirlerin devreye alınması ile ekonomide istikrarı sağlamak, asla ve kata mümkün olmayacaktır.