İYİ Parti Ankara Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Şenol Bal, Çorlu'da meydana gelen tren kazasının araştırılması ve vatandaşların mağduriyetin giderilmesine yönelik TBMM'ye Meclis Araştırması teklifinde bulundu.
Bal'ın araştırma önerisi için TBMM'ye sunduğu teklif dilekçesinde, "8 Temmuz Pazar günü Uzunköprü- Halkalı seferini yapan, içinde 362 yolcu ve 6 personel bulunan yolcu treni saat 17.00 sularında Tekirdağ’ın Çorlu ilçesi Sarılar Köyü yakınlarında devrilmiştir. Vahim kazada 24 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 338 vatandaşımız ise yaralanmıştır. Yaşanan faciaya neden olan ihmallerin belirlenmesi, sorumlu şahısların ortaya çıkarılması ve kazaya karışan vatandaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi amacıyla Anayasa’nın 98, İçtüzüğün 104 ve 105’inci maddeleri uyarınca Meclis Araştırması açılmasını arz ederiz" ifadelerine yer verildi.
İYİ Parti, araştırmaya gerekçe olarak ise şu açıklamada bulundu:
"Uzunköprü- Halkalı seferini yapan banliyö treninin Tekirdağ’ın Muratlı-Balabanlı bölgesinde menfez kesitinin yetersiz ve menfez üstüne yapılan dolgunun niteliksizliği nedeniyle sel sularının menfezde yer alan toprak dolguyu boşaltması ve raylarının askıda kalması ve kırılması sonucunda tren vagonları raydan çıkmıştır. Meydana gelen kazada 24 vatandaşımız hayatını kaybetmiş, 338 vatandaşımız ise yaralanmıştır.
"YENİ BİR FACİAYA YOL AÇTI..."
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından yapılan açıklamada; “Kazanın aşırı yağmur yağışları nedeniyle menfez ile ray arasındaki toprağın boşalması nedeni ile meydana geldiği tespit edilmiştir” denilmektedir.
Gerek Bakanlığın açıklamasından, gerekse kaza yeri görüntülerinden mühendisliğe önem vermeyen bir yapım hatasının yine bir faciaya yol açtığı açıkça görülmektedir.
Yapı yerindeki zeminin jeolojik-jeoteknik özellikleri ile bölgenin meteorolojik özellikleri dikkate alınarak yapılması gereken menfez kesit ve projeleri ile menfez üstü ve çevresinde taşkın sularına karşı yapılması gereken dolgu ve koruyucu duvarların usulüne uygun yapılmadığı görülmektedir. Facianın meydana geldiği bu menfez geçişinde yukarıda belirtilen mühendislik parametrelerinin dikkate alınmaması ve toprak dolgu yapılması kazaya adeta davetiye çıkarmıştır.
"ÖNGÖRÜLEBİLİR NEDENLER"
Çok hızlı tren mühendislik hizmetlerinin gerçekleştirildiği 21. Yüzyılda, basit mühendislik hatalarına dayalı ölümcül kazların yaşanması bilime, mühendisliğe önem vermeyen anlayışların bir ayıbı olarak maalesef tekrar tekrar ülkemizde ortaya çıkmaktadır. Bu facia da, pek ala öngörülebilir ve önlenebilir nedenlerle meydana gelmiştir.
Demir yolu projelerinin güzergâh seçiminden başlayarak, tünel, köprü, menfez gibi yol boyu büyük veya küçük bütün mühendislik yapılarında jeoloji bilim ve uygulamalarından başlayarak bilimin ve mühendisliğin gereklerinin yerine getirilmesinin hayati önem taşıdığı bu kazada bir defa daha görülmüştür. Güzergâh seçiminde, projelendirmede, yapım, izleme ve kontrol süreçlerinde çağın mühendislik bilim ve uygulamalarının dikkate alınmaması, 24 yurttaşımızın yaşamını yitirmesine, 338 yurttaşımızın yaralanmasına neden olmuştur.
Ayrıca, TCDD Yapım ile TCDD Taşımacılık dairelerinin 14 Haziran 2016 yılında ayrılması sonucunda; yapım ve taşımacılık plan ve hedeflerinin birlikte değerlendirilmediği, yapım aşamasında şartname kriterlerinin müteahhit firmaların insafına bırakıldığı, 2013 yılına kadar demiryolu güzergahlarında görevli olan ``YOL BEKÇİLERİ`` nin maliyet kapsamında işlerine son verilmesi ve rutin günlük kontrollerin yapılmaması yaşanan kazanın bir diğer önemli nedeni olarak görülmektedir. Şayet bu personeller olsaydı, menfez ile ray arasındaki dolgu ve balastın gitmiş olduğu görülecek ve ilgili tren seferi yapılmamış olacaktı.
"İHMAL VE VEBALİ BULUNAN KİM VARSA..."
Vahim facianın meydana gelmesinde ihmali ve vebali bulunan kim varsa ortaya çıkarılmalı, kamuoyu ile paylaşılmalı ve ivedi olarak cezalandırılmalıdır. Bununla birlikte kazada hayatını kaybeden vatandaşlarımızın yakınlarına ve yaralanan vatandaşlarımıza gereken tüm maddi ve manevi desteğin sağlanması gerekmektedir.
İhmallerin ortaya çıkarılması, sorumluların cezalandırılması ve mağduriyetlerin giderilmesi amacıyla verdiğimiz meclis araştırma önergesinin desteklenmesi bir nebze de olsa Türk Milleti’nin içine su serpecektir."