Halil Yatar / YENİÇAĞ – ÖZEL HABER
Türkiye’de kalkınma için tarımın en kolay yol alınabilecek alanların başında geldiğini ifade eden Tatlıoğlu, “Ortalama 40-42 Milyar dolar olan tarım hasılasını 110 milyar dolar civarına çıkarmayı düşünüyoruz. Tarım Türkiye’de en kolay yol alabilinecek sektör. Şuan itibariyle ortalama 17 milyar dolar toplam gıda içecek ve tarım dahil ihracat var ama 14 Milyar dolar da ithalat var. Ortalama 85 milyar dolarlık bir ihracat planlıyoruz. Bunun içerisinde gıda ve içecek sektörleri de dahil” diye konuştu.
TÜRKİYE’DE TURİZM GÜNEŞ VE KUMDAN İBARET
Türkiye’de ödemeler bilançosunun tedavi edici sektörlerinden biri olan Turizmin sadece, deniz ve kumdan ibaret kalmaması gerektiğini söyleyen Tatlıoğlu “Turizm Türkiye’nin dış ödemelerinde çok önemli bir gelir kaynağı. Ödemeler bilançosunun tedavi edici bir ayağı. Ülkemiz 1980’den sonra turizm konusunda önemli bir yol aldı.
Yüksek getirili turizm anlayışına bakıldığı zaman bizim vitrinimizde önemli şehirler var. İstanbul, Paris’ten aşağı kalmamalı. İstanbul’un yanına Bursa’yı, Hatay’ı, Mardin’i, Erzurum’u, Kayseri’yi, Nevşehir’i koymamız lazım. Turist başına bin 200 Doları aşan bir hedefleme gerek. Turizmi çeşitlendirmemiz ve renklendirmemiz sürdürebilir kalkınma açısında önemli” dedi.
TÜRKİYE’NİN İLERİ TEKNOLOJİ AÇIĞI 282 MİLYAR DOLAR
Türkiye’nin dış açığının neredeyse yüzde 60’nın teknoloji ithalatından kaynaklandığına dikkat çeken Tatlıoğlu şunları kaydetti:
“Teknolojik eksiklikleri gidermemiz gerek. 2003-2020 yılları arasında dış ticaretteki ileri teknoloji açığı 282 milyar dolar. Türkiye’nin toplam dış borcunun 450 Milyar dolar civarında olduğunu düşünürsek bu rakamın yaklaşık yüzde 60lara tekabül ettiğini görürsünüz. Bu alandaki dış açık miktarı da giderek açılıyor. Biz bu konuda kompakt bir sistem olarak teknoloji yoğun bir üretim üzerine çalışmamız var. Bu çalışmalarımız sadece ticaret ve üretim boyunda değil.
Yeni gelişen teknolojiye bizim yasalarımızın da yeterli olmadığını gördük. Yasal altyapı dünyadaki gelişmeleri özümsemiş değil. Teknoparkların geliştirilmesi ve yazılım ofisleri ile ilgili yeni yasal düzenlemeler yapılmalı. KOBİ’lerin alt düzeyde teknoloji kullananları üst düzey teknolojiye geçme konusunda bütüncül olarak ele alıyoruz. Yurtdışında dijital dönüşüm konusunda çok başarılı genç arkadaşlarımız var. Bilgi ekonomisi ve dijital dönüşüm konusunda İYİ Parti olarak çok iyi bir ekibimiz var ve kendi ekibimiz dışında da alanında uzman kişilerle dirsek teması içerisindeyiz.”
