İki yıla yakın hukuksuz, baskı ve tacizin yoğun yaşandığı bir dönemden sonra zorluklarla İyi Parti kuruldu.
Bu partide sadece ülkücüler yok, ülkenin ve partisinin gidişinden memnun olmayan çok değişik görüşlerde insanlar var. Siyasi partinin amacı, toplumun bütününü kucaklayarak iktidar olmaktır. Vatan haini olmayan tüm insanımızla birlikte olabilmek için (Vatanseverlik) ortak paydasında birleşen geniş kapsamlı bir milliyetçilik anlayışını benimsemeliyiz. Tabii ki biz Türk milliyetçisi ve Türk-İslam ülkücüsüyüz. Ülkenin mutluluk ve refahını bu partide gören farklı görüşlerdeki hiçbir kardeşimizi dışlamamalıyız. Milletdaşlık ölçümüz, devletimizi kuran Büyük Atatürk'ün "Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran halka Türk milleti denir" sözü olmalıdır. Bu tanımın dışında Türk milletini etnisitelere ayıran, bunu devamlı vurgulayan kişilerin ya Türklüğünden bir şüphesi vardır ya da hainane planların piyonudur. Çünkü etnisiteleri milli devletler aleyhine kışkırtmak süper gücün Yeni Dünya Düzeni'nin projesidir. İyi Parti'de herkes ehliyet ve liyakatine, çaba ve başarısına göre yönetim kademelerinde görev almalıdır. Ama şunu gördük, birçok arkadaşımız ilk milletvekilliği, il ve ilçe belediye başkanlığı seçimlerinde aday oldular. Daha kuruluşumuzun 9. ayında birçok il ve ilçe yönetim kurulu üyemiz aday olmak için istifa ettiler. AKP'den sonra en fazla aday adayı çıkaran parti olduk. Bu gerek parti tabanında gerekse diğer partiler nezdinde bir şeyler olmak isteyenlerin toplandığı bir parti izlenimi uyandırdı. Tabii bir başka bir açıdan baktığınızda, bu durum aday olan arkadaşların partimizi çok güçlü gördüklerinin de göstergesidir.
İYİ Parti henüz iki yılını doldurmamış bir partidir. Türlü engeller ve zorluklar çıkarılmasına, medyada yok farzedilmesine, henüz teşkilatlanmasını tamamlamamasına, kurumsallaşmasını tamamlamamasına rağmen bu süreçte üç seçime girmiştir. Bu kadar kısa sürede girilen ilk seçimde alınan 5 milyon seçmenin oyu, yüzde 10 oy oranı, 43 milletvekili çok büyük başarıdır. Ayrıca AKP'nin yerel yönetimlerdeki iktidarına son verilmesinde en büyük pay, İyi Parti'ye aittir. Parti teşkilatları giderek oturmaktadır. Üyelerde siyasi bilinç giderek güçlenmektedir. Parti içi demokrasi giderek gelişmektedir. Yapılan her kurultay bir öncekinden daha demokrasiye uygun olmuştur. Son kurultayda teşkilatları kuran kişinin bile üyelerin oylarının ancak yüzde 50'sini alabilmesi bile partideki demokrasi özleminin en büyük göstergesidir. İnşallah 2020 yılında yapılacak kurultay, ilçe ve il kongrelerinde seçilen yeni delegelerle daha demokratik olacaktır. Ama bu kongrelerden önce mutlaka ülke genelinde bir üye yapma seferberliği gerçekleştirilmelidir. En geniş katılımla kongreler yapılmalıdır. Bu süreci engellemeye çalışan art niyetli kişiler de mutlaka bertaraf edilmelidir.
İstikbalde AKP'nin alternatifi ve iktidarın en büyük adayı İyi Parti'dir. AKP bünyesinde kurulmaya çalışılan partilerin amacı, bana göre AKP'den İyi Parti'ye kayacak oyların önlenmesidir. Unutmayalım, İyi Parti'nin demokratikleşme süreci hızlandıkça iktidarı da yakınlaşacaktır.
