İYİ Parti, o fotoğrafları hatırlatarak, MHP’ye yüklendi

İYİ Parti, o fotoğrafları hatırlatarak, MHP’ye yüklendi

İYİ Parti Genel Sekreteri Cihan Paçacı, Başkanlık Divanı toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, AKP’nin sözde çözüm sürecinde yapıklarını hatırlatarak, “İşte MHP’nin kayıtsız şartsız desteklediği Ak Parti budur” dedi.

İYİ Parti Genel Sekreteri Mustafa Cihan Paçacı, Başkanlık Divanı sonrası basın toplantısı düzenledi. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin yerel seçimlerde de destekleme kararı aldığı AKP’nin sözde çözüm sürecinde yaptıklarını hatırlatan Paçacı, “Türkiye’ye “Habur rezaleti”’ni yaşatan, PKK’lı teröristlere hem de 29 Ekim’de, geçit merasimi yaptıran, HDP ile Dolmabahçe’de federasyonu konuşan, Bölücübaşı posteri önünde, Diyarbakır meydanında Megri Megri diye çığlıklar atan kimdir? AK Parti değil midir? İşte MHP’nin kayıtsız şartsız desteklediği Ak Parti budur” ifadelerini kullandı.

Paçacı, Başkanlık Divanı sonrası yaptığı açıklamalarda şu ifadeleri kullandı:

“VATANDAŞIN BİRLİK VE BÜTÜNLÜĞE İHTİYACI VARDIR”

Karşılıklı suçlamalar ve söylenen ağır ifadelere rağmen AK PARTİ ve MHP yeniden Cumhur İttifakı'nı kurmaya karar vermişlerdir.

Partilerin ittifaklar kurarak seçime girmeleri kendi takdirleridir. Düşüncemiz sorulursa, kararlarına saygılı olduğumuzu söyler “Hayırlısı olsun” deriz. Halka ve demokrasiye inancımız bunu gerektirmektedir.

Ülkeyi yönetenler, insanlarımızın içinde bulunduğu zorlukları kavrayıp daha müşfik, daha kucaklayıcı bir tavır sergilemek zorundadırlar. İnsanları ötekileştiren nefret söylemleri, zaten ekonomik krizle, hayat pahalılığıyla boğuşan insanımızı psikolojik açıdan olumsuz etkilemektedir.

Anayasamız Cumhurbaşkanı’nın Türk milletinin birlik ve beraberliğini temsil ettiğini, söyler.

Maalesef Sayın Cumhurbaşkanı’nın kullandığı dil ve benimsediği üslup son derece ayrıştırıcı, bölücü hatta kışkırtıcıdır.

Kendisi “Gerginlik Politikası” izleyerek hükümet etme yöntemini seçmiştir. Bu yüzden insanlarımız birbirine hasım haline getirilmiş, birçok kamplara bölünmüştür. Üzülerek görüyoruz ki, bu tahrip edici üsluba, MHP de ayak uydurmuştur. Kendileri gibi düşünmeyen herkes hasım, adeta alt edilmesi gereken düşmandır.

Hem Ak Parti’nin hem de MHP’nin millet ittifakına, hakaretvari bir üslupla, ZİLLET İTTİFAKI demeleri, son derece kaba ve saygı sınırlarını aşan bir yakıştırmadır.

Anayasa’da milli birliği temsil ettiği ifade olunan siz Sayın Cumhurbaşkanı! Bu ifade size yakışıyor mu? Temsil ettiğiniz yüce makamın ağırlığı ile örtüşüyor mu?

50 yıllık bir partinin Genel başkanlığını yapan siz Sayın Bahçeli! Bu nitelemeyi kendinize yakıştırıyor musunuz? Bu üslupla nereye varacak, neyi başaracaksınız?

Bu yakışıksız niteleme, sadece partilere değil, onlara oy veren milyonlarca seçmene ve millet varlığına hakarettir. Milletimiz aşağılanmaya değil yüceltilmeye layıktır. Bu yüzden hem milletimize duyduğumuz saygı, hem de temsil ettiğimiz misyon gereği bu basitliğe cevap vermeyeceğiz.

İYİ Parti olarak biz; bölmek ve ayrıştırmaktan değil, birleştirmek ve bütünleştirmekten yanayız.

İYİ Parti olarak biz; nefret ve hakaret dilinin değil, sevginin ve huzurun dilini benimsiyoruz. Vatandaşın kavgaya değil huzura, ayrışmaya değil birlik ve bütünlüğe ihtiyacı vardır.

“İŞTE MHP’NİN DESTEKLEDİĞİ AK PARTİ BUDUR”

AK Parti ve MHP'nin bir başka gerçek dışı yönlendirmesi de, İYİ Parti ve CHP'nin görüşmelerini sürdürdüğü “Güçbirliği platformu” nda, HDP'nin de bulunduğunu sık sık söylüyor olmaları ve üç partinin isminin yan yana anmalarıdır. Bu iftira siyasi ahlak ve dürüstlükle bağdaşmamaktadır.

Kendileri de, milletimiz de gayet iyi bilmektedir ki, PKK'nın siyasi uzantısı HDP ile partimizin yan yana geldiğini iddia etmek abesle iştigaldir.

Oysa İYİ Parti olarak bizler, MHP’nin ittifak ortağı AK Parti ile HDP’nin birlikteliğini belgelemek adına, onlarca veriye sahibiz.

“Bana yol arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim” denir, Anadolu’da… AK Parti'nin yol arkadaşı PKK ve HDP olmuş, çözüm süreci yolunda beraber yürümüşlerdir.

Birkaç hadiseyi gelin birlikte hatırlayalım.

Çok değil, bundan sadece 10-15 gün önceydi.

Sayın Erdoğan “Andımız” a kafatasçı söylem deyip, “İslam dışı” bulmamış mıydı?

“Siz Türkçülük yaparsanız, birileri de Kürtçülük yapar” diye inancını ifade etmemiş miydi?

Türkiye’ye “Habur rezaleti”’ni yaşatan,

 PKK’lı teröristlere hem de 29 Ekim’de, geçit merasimi yaptıran, 

HDP ile Dolmabahçe’de federasyonu konuşan, 

Bölücübaşı posteri önünde, Diyarbakır meydanında Megri Megri diye çığlıklar atan, 

Kimdir?

Ak Parti değil midir?

İşte MHP’nin kayıtsız şartsız desteklediği AK PARTİ budur.

Tüm bunlara karşın İYİ Parti'nin HDP ile yan yana durduğunu iddia etmek insaf ve aklın sınırlarını aşan iftiralardır.

 Türkiye’nin birçok sorunu varken son günlerde yeni bir tartışma ortamı daha yaratılmıştır. Türkiye’nin Üniter yapısı sorgulanmaya başlanmış, AK Parti Milletvekilleri Almanya’nın federal sistemini incelemişlerdir. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanının görüşleri nettir. Sayın Cumhurbaşkanı geçmişte yaptığı bir televizyon konuşmasında Türkiye’nin bölgesel olarak eyaletlere ayrılmasının bir sakıncası olmadığını ifade etmiş ve örnek olarak Osmanlı Döneminde Lazistan ve Kürdistan eyaletinin bulunduğunu ifade etmiştir. Türkiye’nin üniter yapısını değiştirmek veya buna teşebbüs etmek Türkiye’nin parçalanması ile eş değerdir.

Bilinmelidir ki Türkiye’nin üniter yapısının korunması İYİ Parti'nin asla vazgeçmeyeceği kırmızı çizgisidir. Türk milleti emin olsun ki, İYİ Parti var olduğu sürece, Türkiye Cumhuriyeti’ni parçalayacak eyalet sistemine asla izin vermeyecektir.

“AK PARTİ ÜRETİCİNİN DÜŞMANIDIR”

17 yıllık AK Parti iktidarında görülmüştür ki, bu parti, üretimin ve üreticinin düşmanıdır. Ülkede üretim yapan hangi kamu tesisi varsa satmış, kim varsa canından bezdirmiş, tarımda kendisine yeten ülkelerden biri olan ülkemiz ziraat ve hayvancılık konusunda ithalat cenneti haline gelmiştir.

Her yıl binlerce aile geçim sıkıntısına düşüp tarımdan kopmakta, köyünden toprağından ayrılıp sadece karnını doyurmak için kentin varoşlarına göç etmektedir. Araştırmalar göstermiştir ki tarımdan ayrılan insanlar bir daha geri dönmemektedir.

Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı ülke sorunlarından, köylünün ve çiftçinin ızdıraplarından bihaberdir. Kendisinden çare üretmesini bekleyen çiftçilerimiz, Bakandan “Şu kadar ithalat yaptık” dışında, başka bir söz duymamaktadır.

Dünyayı yeniden keşfetmenin anlamı yoktur. Yapılması gereken şey girdi maliyetlerini düşürmek, çiftçinin yükünü hafifletmektir.

AK Parti'nin bildiği tek şey var, o da ithalattır. İthalat iznini verdiği şirketlerin de birçoğu yandaşıdır.

Çiftçi ağlıyor, esnaf ağlıyor, sanayici ağlıyor, memur ağlıyor, işçi ağlıyor! Varsın ağlasın!.. Yeter ki yandaşları mutlu olsun!.. İşte Ak Parti zihniyeti budur.

Ak Parti politikalarıyla, 17 yılda, ülkede iki sosyal kesim oluşmuştur.

Ak Parti’nin türedi zenginleri!..

Ve Ak Parti politikalarının mağdurları!..

Birileri için hayat, oh ne rahat!..

Diğerleri için sabır, metanet!..

“SINIR KOMŞULARIMIZ İLE İLGİLİ HADİSELERİ TAKİP EDİYORZ”

İYİ Parti olarak ülke güvenliğimizi ilgilendiren dış politika ile ilgili sorunları, özellikle sınır komşularımızla yaşanan hadiseleri yakından takip ediyoruz. Tespit ettiğimiz hususları iktidarı uyarma görevimiz gereği olarak TBMM’nin gündemine taşıyoruz. Destek ve eleştirilerimizi kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Suriye’de gündeme gelen İDLİB odaklı saldırılar, bölgede bugüne kadar yapılmış olması gereken hem terörist hem de ağır silah temizliğinin henüz sonuçlandırılamadığını ortaya koymaktadır. İDLİB’in temizliğinin Türk Silahlı Kuvvetleri’ne emanet edildiği bir ortamda gerçekleşen bu saldırılar ister istemez çözüm açısından Türkiye’ye bağlanan ümitleri de zayıflatmaktadır.

Bu konuda hükümeti uyarıyor. Bir an önce gereğinin yapılmasını beklediğimizi ifade ediyoruz.

İlgili Haberler