CHP'den gelen 15 milletvekilinin ardından vekil sayısı 20'ye ulaşan ve Meclis'te grup kurma hakkı kazanan İYİ Parti'de, Isparta Milletvekili Nuri Okutan açıklamalarda bulundu.
İYİ Parti Grubu adına konuşan Okutan, milletin varlığının teminatı olan ahlakın çökertildiğini, İslam alemi ve Türk dünyasının ümidi olan Türkiye Cumhuriyetinin bekasının tehlikeye düşürüldüğünü söyledi.
Nuri Okutan, İYİ Parti’nin kuruluşu ve seçime katılmasıyla bozulan dengelerin yerine oturacağını belirterek “İyi Parti kurulmuştur ve seçimlere de katılmaktadır. Merkezde güçlü bir şekilde yerini alan partimiz, iktidar partisini siyasi yelpazede ait olduğu yere döndürecektir. Siyaset bu sayede rahatlayacaktır. Dengeler yerine oturacak ve siyaset normal bir düzene kavuşacaktır. Biliyoruz ki partimiz ilk seçimlerde güçlü bir şekilde TBMM’ne girecektir. Partimizin TBMM’ne güçlü bir şekilde girişiyle birlikte “tek parti sistemi” yerini zorunlu olarak “çoğulcu parti sistemi”ne bırakacaktır” dedi.
Konuşmasına TBMM’nin kuruluşunun 98. Yıldönümünü ve Atatürk’ün çocuklara armağan ettiği Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutlayarak başlayan Okutan, “İki güzel olayın kaynaştığı bu müstesna günün milletimize, Meclisimize, ülkemize ve tüm dünya çocuklarına mutluluklar getirmesini temenni ediyorum” dedi.
MİLLİ EGEMENLİK BAYRAMINDA, EGEMENLİK TEHDİT ALTINDA
İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, 23 Nisan’ın sadece bir çocuk bayramı değil aynı zamanda egemenlik bayramı olduğunu da hatırlatarak, ulusal egemenlik, demokrasi ve ülkenin durumuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Okutan şöyle devam etti: “Bugün itibarıyla ülkemize, demokrasimize ve ulusal egemenliğimize baktığımızda gördüğümüz şudur. Milletimizin varlığının teminatı olan ahlak çökertilmiştir. İslam âleminin ve Türk dünyasının ümidi olan Türkiye Cumhuriyetinin bekası tehlikeye düşürülmüştür. Ülkemizin geleceği tehlikededir. İnsanımız kutuplaştırılmıştır. Ordumuzun caydırıcılığı zayıflatılmıştır. Devlet kurumlarının içi boşaltılmıştır. Türk devleti kuruluş felsefesinden uzaklaştırılmıştır. Laikliğin içi boşaltılmıştır. Türkiye Cumhuriyetinin sembolleri saldırı altındadır. Türkiye’nin dış itibarı bitirilmiştir. “Tek adam-tek parti sistemi” ve “parti devleti anlayışı” hakim hale gelmiştir. Meclis millet iradesinin tecelli yeri olmaktan ve ülke kaderine hükmeder olmaktan çıkarılmak üzeredir. Demokrasi ağır yaralıdır. Adil ve serbest seçim ilkesi rafa kaldırılmıştır. Hukuk ve yargı tanınmaz ve bilinmez haldedir. Hak ve özgürlükler askıdadır. Basın özgürlüğü ayaklar altındadır. “Kapalı devre, merkezi hortum düzeni” ile yolsuzlukta çağlar üzeri bir sıçrama yapılmıştır. Üniversite bitme noktasındadır. Devlet görevlileri kıskaç altındadır. İş dünyası korku içindedir. Türkiye yönünü kaybetmiştir. Hangi yöne gideceğini bilemez hale düşürülmüştür. Kontrolsüz Suriyeli göçü ülkemiz ve milletimiz için büyük bir sorun haline gelmiştir. Türkiye enerjisini boşa harcar haldedir. Ekonomi dışarıya ve yabancılara çalışır haldedir. Eğitim boşluktadır. Kültür ve sanat ihmal edilmiştir. Dine ve dindara güven ağır yara almıştır. İslam’ın şiddetle ve terörle özdeşleştirilmesine gerekli karşılık verilememiştir. Batı’nın İslam ve Türk düşmanı politikalarına çanak tutulmaktadır. Irak ve Suriye sınırlarındaki belirsizlik tehlike saçmaktadır. İnsanımız ağır borç altında yaşamaya alıştırılmıştır. Kamu imkânları yandaşlara aktarılmaktadır. Muhaberat ve polis devleti olma yolundayız Yeni rejim ve yeni devlet tartışmaları gündemdedir. Bugün ülkemiz doludizgin bir felakete doğru sürüklenmektedir.”
TEK ADAM REJİMİNDEN KURTULMAK İÇİN ÜLKESİNİ SEVENLER GÜÇBİRLİĞİ YAPMALI
İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan, ülkede devlet, demokrasi, hukuk, din ahlak ve benzeri kavramların çivisini çıkaranların sağlam bütün kurum ve dayanak noktalarını yıkarak, çürüterek ve içini boşaltarak milletin ve devletin tek adamlığa ve büyük bir kaosa götürüldüğünü söyledi.
Şaibeli bir referandumla yolu açılan bu sistemin, kötülüğün geri dönülemez bir şekilde kurumsallaşmasına ve kalıcılaşmasına neden olacağını belirten Nuri Okutan, Türkiye’nin an itibarıyla uçurumun kenarında olduğunu ifade etti.
İYİ Parti Isparta Milletvekili Nuri Okutan konuşmasına şöyle devam etti: “Tek adam - tek parti sisteminin ve parti devleti anlayışının yıkılmasında üzerimize büyük görevler düştüğünün bilinci içerisindeyiz. Türkiye, bugün her anlamda uçurumun kenarına kadar gelmiştir. Türkiye’yi uçurumdan kurtarmanın yolu; ülkesini gerçekten seven, ona kol kanat germek isteyen insanlarımızın bir araya gelmesinden ve güç birliği yapmasından geçmektedir. Bunun için her şeyden önce inanç, cesaret ve kararlılık gerekmektedir. Seçim ve sandık güvenliği ile seçim sonuçlarının korunabilmesi için alınması gerekli tedbirler konusunda demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlüklerden yana olan kesimler arasında mutabakat ve işbirliği yapılması gereklidir. Denetimsiz ve gözlemsiz tek bir sandık ve kurul bırakılmamalıdır. Hileli hiçbir sonucun kabul edilmeyeceği ve böyle bir durumda meşru bütün imkânların kullanılarak karşı çıkılacağı şimdiden bilinmelidir. Tek adam yönetimine karşı, demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlüklerden yana olan herkes evrensel ilkeler etrafında mutabakata çağrılmalıdır.”
İYİ PARTİ GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE PARLAMENTOYA GİRECEK, ESKİ DÜZEN DEĞİŞECEK
Nuri Okutan, İktidarın acımasızlığı karşısında mağdur ve mazlum durumunda olan geniş kesimlerin yüzde yüz kabul edeceği temel konuların hukuk devletinin ihyası, demokratik düzenin ihyası ve haklar ve özgürlükler düzeninin olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Acil el atılması ve düzeltilmesi gerekli hususların gereğinin yapılacağı ve kısa zamanda parlamenter sisteme dönüleceği deklare edilmelidir. Mevcut siyasi partiler sistemi Türkiye’yi tek adam rejimine taşıyan bir mahiyet arz etmektedir. Türkiye’de siyasi partiler arasındaki yarış, sınırlı sayıdaki atın katıldığı ve bu nedenle de sürekli aynı atın kazandığı bir yarışa dönüşmüştür. İktidar kendi alanında ve merkezde bir başka siyasi oluşumun öncelikle ortaya çıkmasını her türlü imkânla engellemiş, her şeye rağmen ortaya bir siyasi oluşum çıkmışsa yine her türlü güç ve metodu kullanarak onu saf dışı etmiştir. Ancak kaderden kaçış yoktur. İyi Parti kurulmuştur ve seçimlere de katılmaktadır. Merkezde güçlü bir şekilde yerini alan partimiz, iktidar partisini siyasi yelpazede ait olduğu yere döndürecektir. Siyaset bu sayede rahatlayacaktır. Dengeler yerine oturacak ve siyaset normal bir düzene kavuşacaktır. Biliyoruz ki partimiz ilk seçimlerde güçlü bir şekilde TBMM’ne girecektir. Partimizin TBMM’ne güçlü bir şekilde girişiyle birlikte “tek parti sistemi” yerini zorunlu olarak “çoğulcu parti sistemi”ne bırakacaktır. Çünkü TBMM’de bir partinin her şeyi belirleyecek gücü elinde toplayacak düzen bozulmuş olacaktır. “
“KÜÇÜK HANIMLAR KÜÇÜK BEYLER HEPİNİZ GELECEĞİN GÜLÜ, YILDIZI VE IŞIĞISINIZ”
Konuşmasının son bölümünü çocuklara ayıran İYİ Isparta Milletvekili Nuri Okutan sözlerini şöyle tamamladı: “Ulu Önder Atatürk’ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklara armağan etmesi kuşkusuz çocuk sevgisinden öte anlamlar ifade etmektedir. 23 Nisan çocuklarımız için sadece bir bayram veya şenlik değil öncelikle çocuklarımıza kazandırmamız gereken egemenlik bilincidir. Çocukları elbette seveceğiz ve onlara değer vereceğiz ancak geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı egemenlik bilinciyle donatıp, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olmasını sağlayacağız. Nitekim bu bayramın çocuk bayramı olmasının yanında, aynı zamanda ulusal egemenlik bayramı olmasının altında yatan düşünce budur. Atatürk diyor ki: "Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir." Bugün kutladığımız bayramın adında da geçen egemenlik, sadece bir sözden ibaret değil, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diye Gazi Meclis’in duvarına yazılmış, milletimiz vicdanlarına kazınmıştır. Milletimiz ve onun bağrından çıkan temsilcilerin oluşturduğu Gazi Meclisi’miz bundan sonra da egemenliğimize yönelecek saldırılar karşısında tek bilek ve tek yürek olacak, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı sonuna kadar savunacaktır. Bu bayramı çocuklara armağan eden Ulu Önder Atatürk’ün sözleriyle konuşmama son vermek istiyorum: “Küçük hanımlar, küçük beyler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı ve istikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.” 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını tekrar kutluyor, açılışının 98. Yılında Gazi Meclisi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.
İYİ Parti Isparta Milletvekili Sayın Nuri Okutan’ın konuşmasının tamamı şöyle:
“Sayın Başkan
Değerli milletvekilleri
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin kuruluşunun 98. yıldönümü ile büyük Atatürk’ün çocuklarımıza armağanı olan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramınızı kutluyorum. İki güzel olayın kaynaştığı bu müstesna günün milletimize, Meclisimize, ülkemize ve tüm dünya çocuklarına mutluluklar getirmesini temenni ediyorum.
23 Nisan sadece Çocuk Bayramı değil aynı zamanda Ulusal Egemenlik Bayramı.
Bu vesileyle Ulusal Egemenliğimizin, demokrasimizin ve ülkemizin durumu ile ilgili bir değerlendirme yapmakta fayda var.
23 Nisan 2018’de; devletimizin, milletimizin ve demokrasimizin içinde bulunduğu durum ve şartlar nedir?
Bu konulardaki tespit, teklif ve düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.
Bugün itibarıyla ülkemize, demokrasimize ve ulusal egemenliğimize baktığımızda gördüğümüz şudur:
Milletimizin varlığının teminatı olan ahlak çökertilmiştir.
İslam âleminin ve Türk dünyasının ümidi olan Türkiye Cumhuriyetinin bekası tehlikeye düşürülmüştür.
EĞİTİM BOŞLUKTA, DİNE VE DİNDARA GÜVEN YARA ALDI
Ülkemizin geleceği tehlikededir.
İnsanımız kutuplaştırılmıştır.
Ordumuzun caydırıcılığı zayıflatılmıştır.
Devlet kurumlarının içi boşaltılmıştır.
Türk devleti kuruluş felsefesinden uzaklaştırılmıştır.
Laikliğin içi boşaltılmıştır.
Türkiye Cumhuriyetinin sembolleri saldırı altındadır.
Türkiye’nin dış itibarı bitirilmiştir.
“Tek adam-tek parti sistemi” ve “parti devleti anlayışı” hakim hale gelmiştir.
Meclis millet iradesinin tecelli yeri olmaktan ve ülke kaderine hükmeder olmaktan çıkarılmak üzeredir.
Demokrasi ağır yaralıdır.
Adil ve serbest seçim ilkesi rafa kaldırılmıştır.
Hukuk ve yargı tanınmaz ve bilinmez haldedir.
Hak ve özgürlükler askıdadır.
Basın özgürlüğü ayaklar altındadır.
“Kapalı devre, merkezi hortum düzeni” ile yolsuzlukta çağlar üzeri bir sıçrama yapılmıştır.
Üniversite bitme noktasındadır.
Devlet görevlileri kıskaç altındadır.
İş dünyası korku içindedir.
Türkiye yönünü kaybetmiştir. Hangi yöne gideceğini bilemez hale düşürülmüştür.
Kontrolsüz Suriyeli göçü ülkemiz ve milletimiz için büyük bir sorun haline gelmiştir.
Türkiye enerjisini boşa harcar haldedir.
Ekonomi dışarıya ve yabancılara çalışır haldedir.
Eğitim boşluktadır.
Kültür ve sanat ihmal edilmiştir.
Dine ve dindara güven ağır yara almıştır.
İslam’ın şiddetle ve terörle özdeşleştirilmesine gerekli karşılık verilememiştir.
Batı’nın İslam ve Türk düşmanı politikalarına çanak tutulmaktadır.
Irak ve Suriye sınırlarındaki belirsizlik tehlike saçmaktadır.
İnsanımız ağır borç altında yaşamaya alıştırılmıştır.
Kamu imkânları yandaşlara aktarılmaktadır.
Muhaberat ve polis devleti olma yolundayız
Yeni rejim ve yeni devlet tartışmaları gündemdedir.
Bugün ülkemiz doludizgin bir felakete doğru sürüklenmektedir.
Ülkemizde devlet, demokrasi, hukuk, din, ahlak vb. dahil her şeyin çivisinin çıkaranlar, sağlam bütün kurum ve dayanak noktalarını; yıkarak, çürüterek, içini boşaltarak milletimizi ve devletimizi tek adamlığa ve bir büyük bir kaosa doğru götürmektedir.
TÜRKİYE UÇURUMDADIR
Şaibeli bir referandumla yolu açılan bu sistem, kötülüğün geri dönülemez bir şekilde kurumsallaşmasına ve kalıcılaşmasına neden olacaktır. Türkiye an itibarıyla uçurumun kenarındadır.
Değerli Milletvekilleri,
Tek adam - tek parti sisteminin ve parti devleti anlayışının yıkılmasında üzerimize büyük görevler düştüğünün bilinci içerisindeyiz.
Türkiye, bugün her anlamda uçurumun kenarına kadar gelmiştir.
Türkiye’yi uçurumdan kurtarmanın yolu; ülkesini gerçekten seven, ona kol kanat germek isteyen insanlarımızın bir araya gelmesinden ve güç birliği yapmasından geçmektedir.
Bunun için her şeyden önce inanç, cesaret ve kararlılık gerekmektedir.
Seçim ve sandık güvenliği ile seçim sonuçlarının korunabilmesi için alınması gerekli tedbirler konusunda demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlüklerden yana olan kesimler arasında mutabakat ve işbirliği yapılması gereklidir.
DENETİMSİZ VE GÖZLEMSİZ TEK BİR SANDIK BIRAKILMAMALIDIR
Denetimsiz ve gözlemsiz tek bir sandık ve kurul bırakılmamalıdır.
Hileli hiçbir sonucun kabul edilmeyeceği ve böyle bir durumda meşru bütün imkânların kullanılarak karşı çıkılacağı şimdiden bilinmelidir.
Tek adam yönetimine karşı, demokrasi, hukuk devleti, hak ve özgürlüklerden yana olan herkes evrensel ilkeler etrafında mutabakata çağrılmalıdır.
Bize göre iktidarın acımasızlığı karşısında yıllardır mağdur ve mazlum durumda olan geniş kesimlerin kabul etmemesi imkansız % 100 kabul görebilecek temel konular şunlar olacaktır.:
-Hukuk devletinin ihyası,
-Demokratik düzenin ihyası,
-Haklar ve özgürlükler düzeninin ihyası.
Acil el atılması ve düzeltilmesi gerekli hususların gereğinin yapılacağı ve kısa zamanda parlamenter sisteme dönüleceği deklare edilmelidir.
Mevcut siyasi partiler sistemi Türkiye’yi tek adam rejimine taşıyan bir mahiyet arz etmektedir.
Türkiye’de siyasi partiler arasındaki yarış, sınırlı sayıdaki atın katıldığı ve bu nedenle de sürekli aynı atın kazandığı bir yarışa dönüşmüştür.
İktidar kendi alanında ve merkezde bir başka siyasi oluşumun öncelikle ortaya çıkmasını her türlü imkânla engellemiş, her şeye rağmen ortaya bir siyasi oluşum çıkmışsa yine her türlü güç ve metodu kullanarak onu saf dışı etmiştir.
KADERDEN KAÇIŞ YOKTUR
Ancak kaderden kaçış yoktur. İyi Parti kurulmuştur ve seçimlere de katılmaktadır.
Merkezde güçlü bir şekilde yerini alan partimiz, iktidar partisini siyasi yelpazede ait olduğu yere döndürecektir.
Siyaset bu sayede rahatlayacaktır. Dengeler yerine oturacak ve siyaset normal bir düzene kavuşacaktır
Biliyoruz ki partimiz ilk seçimlerde güçlü bir şekilde TBMM’ne girecektir. Partimizin TBMM’ne güçlü bir şekilde girişiyle birlikte “tek parti sistemi” yerini zorunlu olarak “çoğulcu parti sistemi”ne bırakacaktır.
Çünkü TBMM’de bir partinin her şeyi belirleyecek gücü elinde toplayacak düzen bozulmuş olacaktır.
Değerli Milletvekilleri,
Konuşmamın bu bölümünü, bu bayramın armağan edildiği çocuklara ayırmak istiyorum.
Ulu Önder Atatürk’ün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı çocuklara armağan etmesi kuşkusuz çocuk sevgisinden öte anlamlar ifade etmektedir.
23 Nisan çocuklarımız için sadece bir bayram veya şenlik değil öncelikle çocuklarımıza kazandırmamız gereken egemenlik bilincidir.
Çocukları elbette seveceğiz ve onlara değer vereceğiz ancak geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı egemenlik bilinciyle donatıp, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün işaret ettiği gibi Türkiye Cumhuriyeti devletinin ilelebet payidar olmasını sağlayacağız.
Nitekim bu bayramın çocuk bayramı olmasının yanında, aynı zamanda ulusal egemenlik bayramı olmasının altında yatan düşünce budur.
Atatürk diyor ki:
"Bütün cihan bilmelidir ki artık bu devletin ve bu milletin başında hiçbir kuvvet yoktur, hiçbir makam yoktur. Yalnız bir kuvvet vardır. O da millî egemenliktir. Yalnız bir makam vardır. O da milletin kalbi, vicdanı ve mevcudiyetidir."
Bugün kutladığımız bayramın adında da geçen egemenlik, sadece bir sözden ibaret değil, “egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” diye Gazi Meclis’in duvarına yazılmış, milletimiz vicdanlarına kazınmıştır.
Milletimiz ve onun bağrından çıkan temsilcilerin oluşturduğu Gazi Meclisi’miz bundan sonra da egemenliğimize yönelecek saldırılar karşısında tek bilek ve tek yürek olacak, özgürlüğümüzü ve bağımsızlığımızı sonuna kadar savunacaktır.
Bu bayramı çocuklara armağan eden Ulu Önder Atatürk’ün sözleriyle konuşmama son vermek istiyorum: “Küçük hanımlar, küçük beyler hepiniz, geleceğin bir gülü, yıldızı ve istikbal ışığısınız. Memleketi asıl ışığa boğacak olan sizsiniz.”
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını tekrar kutluyor, açılışının 98. Yılında Gazi Meclisi saygıyla, hürmetle selamlıyorum.”