Halil Yatar/ YENİÇAĞ- ÖZEL HABER
Vatandaşın pandemi sürecinde ekonomik ve sosyal anlamda çok ciddi sorunlar yaşadığını dile getiren Dikbayır, “Vatandaş zaten geçim sıkıntısı yaşıyordu. Pandemi ile birlikte vatandaşın geçim sıkıntısı katmerlendi. İktidar vatandaşa destek olmak yerine İBAN atıyor veya düşük faizli kredi veriyor. Böyle ülke yönetilmez. Partili Cumhurbaşkanlığı denilen ucube sistemle Türkiye Maliye ve Hazine Bakan’ı Berat Albayrak’ın dediği gibi şahlanmaz. Açıklanan paketlerde vatandaşın derdine çözüm yok ya erteleme ya yeni borç verme var. İktidar ne yazık ki ülkeyi yönetemiyor, savruluyor” diye konuştu.
VATANDAŞIN HİSSESİNE İBAN VE KREDİ DÜŞTÜ
Türkiye Cumhuriyeti’nin kazanımlarının AKP iktidarı döneminde maalesef özelleştirildiğini ve bu özelleştirmelerden vatandaşın hissesine yeni vergi ve faizler düştüğünü ifade eden Dikbayır şunları kaydetti:
“AKP iktidarı Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kazanımlarını sattı. Bu özelleştirmelerin devlete getirisi ise 59 milyar 900 milyon Dolar oldu. Elde avuçta ne varsa satan bu iktidar özelleştirmeden elde edilenlerle yeni fabrikalar açarak vatandaşa iş imkânı sağlamak yerine 40 Milyar Doları Suriyelilere harcandı, geri kalanı ise yandaşlara ve Katarlılara Tank-Palet Fabrikasında olduğu gibi peşkeş çekti. Suriyeli mülteciler konusunda artık acil olarak Esat’la görüşülmeli ve mültecilerin güvenli bir şekilde evlerine dönmeleri sağlanmalı. Çiftçinin hali ortada zararına üretim yapıyor. Memur, işçi kredi batağında. Ülkede tek kazananlar yandaşlar. Tank Palet Fabrikası için bulunamayan kaynaklar sözde ‘Mega Projeler’ için bulunabiliyor”
SORUNLARIN ÇÖZÜMÜ PARLAMENTER SİSTEME DÖNMEK
Türkiye’nin sosyal ve ekonomik sorunlardan kurtuluşunun ‘İyileştirilmiş ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’dir diyen Dikbayır, “Sosyo-ekonomik bunalımdan kurtulmamız için yabancı sermayeyi ülkemize çekmeliyiz. Fakat iktidarın yönetiminden ve sisteme güvensizlikten ne yazık ki bırakın yabancı yatırımcı çekmeyi yerli yatırımcımızı da kaybettik. Kaybettiğimizi geri kazanmak için yargıda reform yapılmalı. Mevcut haliyle adalete kendi vatandaşımız güvenmezken yabancı yatırımcı nasıl güvensin ve ülkemize yatırım yapsın? Yatırım yapılması için güven duyulması gerekir. Bunun yolu da dediğim gibi yargı reformundan geçer.
Ayrıca biz İYİ Parti olarak ‘3T’ dediğimiz tarım, turizm ve teknoloji alanlarına ağırlık verilmeli. Ülkemizde tarım, turizm ve teknoloji için gerekli her şey var. İktidarın bu alanlarda çalışanlara yük bindirmek yerine önünü açacak yöntemler geliştirmesi gerekiyor. Fakat bırakın destek olmayı vergilerle, kredilerle çalışmamaları için iktidar elinden geleni yapıyor. Hepsinden önemlisi ise yönetime duyulan güvensizlik.
“İYİLEŞTİRİLMİŞ PARLAMENTER SİSTEM ŞART”
Anket sonuçlarında da vatandaşın yaklaşık yüzde 60’ı Partili Cumhurbaşkanlığı denilen bu ‘Ucube’ sisteme güvenmiyor ve istemiyor. Tabi bu da yatırımcıda da güven kaybına neden oluyor. Ülkenin siyasi olarak rahatlaması için Güçlendirilmiş ve İyileştirilmiş Parlamenter Sisteme geçilmesi şart. Bu konuda birçok çalışmalarımız var ve diğer partilerle görüşüyoruz. Bunu her platformda dile getiriyoruz.
Başkanlık sisteminden öncesi ve sonrası fiyatlara bakarsak zaten her şey ortada. Bu sistemin ve israfın sonunda vatandaşta sosyal patlama yaşanacağına daha önce de dikkat çekmiştim. O zaman söylediğim her şeyi şimdi tek tek yaşamaya başladık. İnsanlar faturalarını ödeyemeyip intihar ediyor, pazara gidecek para bulamayıp canına kıyıyor. Tekrar söylüyorum bizim çıkış yolumuz parlamenter sisteme geri dönmek” dedi.