İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Medyascope’ta gazeteci Ruşen Çakır’ın gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Akşener''in açıklamalarından satırbaşları şöyle:
“Seçmen kitlemizi çalışıyoruz. 2018’de aldığımız oylar önce partilerden geldi. 1,3 puan CHP’ye oy veren geçmişin seküler şehirli merkez sağ seçmeniydi. 1,5 AKP’ye oy veren özellikle İç Anadolu’da milliyetçi muhafazakâr seçmen kitlesi. Kalan 7,3’lük kesim MHP seçmeniydi.”
Akşener, aynı tarihte yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerini ise şöyle anlattı: “Biz 3 adaydık. Temel, İnce ve ben. Bir muhalif seçmen kitlesi vardı. AKP’yi bırakmak istiyordu. Öyle bir gürültülü seçim kampanyası oldu ki seçmen kitlesi matematiği unuttu ve 1. turda seçimin kazanılabileceği düşünüldü. O sevinçle beraber öfke çıktı ve bize gelmesi gereken 7,5 puan MHP’ye gitti. 7,3’ün yanına MHP’ye AKP’den giden 7,5’i de biz alsaydık Sayın İnce ikinci tura çıkardı ve ikinci turda da kazanırdı. O dönem CHP’ye ittifak teklifini biz götürdük.”
İYİ Parti lideri, 31 Mart seçimlerinin avantajını muhalefetin ne kadar kullanabildiğine ilişkin soruyu ise şöyle yanıtladı:
“Biz 31 Mart’tan sonra aşırı sevince kaçmadan merkezinde seçmenin olduğu bir anlayışın kazandığını ispat ettik. Ankara’da Mansur Bey’in seçimi kazanacağı belliydi ama İstanbul imkansız görünüyordu ve ben de Sayın İmamoğlu’nu tanıyan biri değildim. İnanmak işin yarısı ama biz ‘Bunu biz sağladık’ deyip bir mal paylaşımına girseydik, olmazdı. Altılı Masa buradan çıktı. Bu başarı olmamış olsaydı Altılı Masa olmazdı.
Akşener, İstanbul’un kazanıldığı seçimlerde İYİ Parti ve CHP’nin sandık güvenliğini sağlamasının önemine dikkat çekti:
“İstanbul seçimlerinde gördük ki biz, ıslak imzalı tutanaklar alınınca herkesin eli kolu bağlanıyor. Hem Sayın Canan Kaftancıoğlu hem de Buğra Kavuncu’ya defalarca teşekkür ettim. O sandıkların korunmasına dair sistemi takip etmemiş olsalardı 13 bin 500 giderdi, gidemedi.”
Akşener’in cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair ilk yorumu ise şöyle oldu: “Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayını seçeceğini sayın Kılıçdaroğlu belirtmişti. Kemal Bey’in adaylık kriterlerine katılıyorum, bir de kazanacak adayı seçmek lazım. Aday konusunu hiç konuşmadık. Aday çıktıktan sonra arkasında kaya gibi durulur.
Akşener, İstanbul’un kazanıldığı seçimlerde İYİ Parti ve CHP’nin sandık güvenliğini sağlamasının önemine dikkat çekti:
“İstanbul seçimlerinde gördük ki biz, ıslak imzalı tutanaklar alınınca herkesin eli kolu bağlanıyor. Hem Sayın Canan Kaftancıoğlu hem de Buğra Kavuncu’ya defalarca teşekkür ettim. O sandıkların korunmasına dair sistemi takip etmemiş olsalardı 13 bin 500 giderdi, gidemedi.”
Akşener’in cumhurbaşkanı adayının kim olacağına dair ilk yorumu ise şöyle oldu: “Altılı Masa’nın cumhurbaşkanı adayını seçeceğini sayın Kılıçdaroğlu belirtmişti. Kemal Bey’in adaylık kriterlerine katılıyorum, bir de kazanacak adayı seçmek lazım. Aday konusunu hiç konuşmadık. Aday çıktıktan sonra arkasında kaya gibi durulur.
Akşener, ortak aday konusundaki açıklamalarına şöyle devam etti:
“Muhalif seçmenleri taraftar etme hali çok sıkıntı bir durum. Bir arkadaşımızı aday gösterecekseniz, diğer arkadaşımızın da bilgisi olsun dedim. Daha sonra bunu TV’de söyledim. Sonra HT’de bunu anlattım. O günden bu güne iki arkadaşımızın da anketlere konulma eğilimi bitmedi, vatandaş nezdindeki popülaritesi arttı, böyle bir durumla karşı karşıyayız. Ben bir durum tespitiyle karşı karşıyayım.
Meral Akşener, “iktidardan hesap sorma” tartışmaları hakkında ise şöyle konuştu: “Elbette, ama siyasetçi hesap soramaz bu intikam olur. Yargıyı bağımsız objektif tarafsız hale getirirseniz zaten yargı hesap sorar. Benim evim basıldı ve beraat ettiler. Benim öfkemi hesap sormaya koyarsam olmaz.
Bu ülkenin aç kalmış çocuklarına yemek verelim dedik, reddettiler.
İYİ Parti lideri, 6 yaşındaki bir çocuğun “imam nikahıyla evlendirilerek” cinsel istismara maruz kalmasına ilişkin açılan davayı yakından takip edeceklerini de açıkladı: “Bunun takibini yapmazsan şerefsizim. Bunu bizzat yapıcam. Davaya İYİ Parti olarak müdahil olacağız. Bahadır Erdem bizim adımıza katılacak.”
Kendi iktidarlarında Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar döneceğini de ifade eden Akşener, “Bu güruhun talebiyle Erdoğan İstanbul Sözleşmesi’nden çıktı. Gelir gelmez İstanbul Sözleşmesi’ni getireceğiz” dedi."