İYİ Parti İsveç hükümetini mahkemeye veriyor. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu açıkladı

İYİ Parti İsveç hükümetini mahkemeye veriyor. İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu açıkladı

İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim’i yakılması ile ilgili “İsveç’teki temsilciliğimiz üzerinden harekete geçiyoruz. Bu hafta içinde Stockholm’de bir yerel mahkemede İsveç hükûmetine karşı dava açıyoruz. Dava nihayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidecektir.” dedi.

İYİ Parti, İsveçli aşırı sağcı politikacı Rasmus Paludan’ın Türkiye’nin Stockholm Büyükelçiliği önünde Kuran-ı Kerim’i yakması ile ilgili İsveç hükûmetine karşı dava açıyor.

Çirkin provokasyon ile ilgili açıklamada bulunan İYİ Parti Sözcüsü Kürşad Zorlu, “Hafta sonunda Stockholm Büyükelçiliğimizin önünde kutsal kitabımız Kur’an-ı Kerim’in yakılması eylemine izin veren İsveç yetkililerini kınıyoruz. Olayın hemen öncesinde tepkimizi gösterdiğimiz üzere bu eylem hiçbir şekilde ifade özgürlüğü kapsamında görülemez ve bir nefret suçudur.  Bu çirkin olay yönelik Türkiye’nin her kesiminden, siyasetin her renginden benzer tepkilerin geldiğini görüyoruz.” dedi.

“Bir daha bu tarz eylemlerin tekrarlanmasını önlemek için kararlı ve ciddi adımlar atmak yerine bir iç siyaset malzemesine dönüştürme çabası ne milletin isteği ne de diplomasi ile açıklanabilir.” diyen Zorlu şu ifadeleri kullandı:

“Biz bu oyunu 2017 referandumu sırasında da yaşadık. O zaman da düşman Hollanda idi. Milletin ve neredeyse tüm siyasi partilerin ortaklaştığı bir konu, seçimlerde bir araç olarak kullanılamaz.

Bu temel doğrultusunda İYİ Parti olarak biz adım atıyoruz. Bu adımımız İsveç Savunma Bakanı’nın ülkemize gelişini ertelemekten veya yandaş kanallara çıkıp İsveç Başbakanı’nı eleştirmekten çok daha sonuç alıcı olacaktır. 

Kur’an-ı Kerim’in yakılması, İsveç’in de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AIHS) kapsamında korunan bir özgürlük değildir olamaz. Bu şiddete yol açabilecek bir nefret suçudur. İsveç hükûmeti olayın gerçekleşmesine izin vermek suretiyle bu kapsamındaki yükümlüklerini ihlal etmiştir.” 

İYİ PARTİ DAVA AÇIYOR

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in bilgisi doğrultusunda İsveç’teki parti temsilciliği üzerinden harekete geçildiğini belirten Zorlu, “Bu hafta içinde Stockholm’de bir yerel mahkemede İsveç hükûmetine karşı dava açıyoruz. Dava nihayetinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AIHM) gidecektir. AIHS kapsamında korumakla yükümlü oldukları hâlde söz konusu eylemin gerçekleşmesine imkân tanıdıkları için ihlal davasına öncülük edeceğiz. Özellikle dini özgürlüklerle ilgili AIHS’nin 9. Maddesi ile ifade özgürlüğüne dair AIHS’nin 10. Maddesi temelinde bu eylemi yapacağız.” ifadelerini kullandı.

Zorlu sözlerine şöyle devam etti:

“Mayıs’ta Türkiye’nin yönetimini devralacağımız bilinci ve sorumluluğu ile İYİ Parti olarak biz bu yolu açıyoruz. Bu yolla İsveç üzerinde kendi iç yasalarını yeniden tanzim etme ve bu yöndeki menfur eylemlere bir daha müsaade etmemesine yönelik gerçek bir baskı oluşacaktır.

Umarız ki AKP hükûmeti de bu başvurumuza destek verir! Samimi olup olmadıklarını hep birlikte göreceğiz.

Ama hukukun üstünlüğünü yeniden tesis etmeye ant içmiş bir siyasi hareket olarak bizim için yol bellidir. Bizim iktidarımızda Türkiye’nin diplomatik üstünlüğünün hukuka saygısı ile eş zamanlı olarak da gelişeceğini ifade etmek isterim. Bu hamlemiz de bu hedefimizi taçlandırmak yönünde bir adımdır.

Bildiğiniz gibi hafta sonu partimizin 2. Olağan Kongre süreci kapsamında, Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in katılımlarıyla Diyarbakır ve Şanlıurfa il kongrelerimizi gerçekleştirdik. Büyük bir heyecan ve coşku içerisinde geçen kongrelerimizde halkımızın değişime olan arzusunu ve partimize yönelik artan teveccühü bir kez daha görme fırsatımız oldu. 

Medeniyetler diyarı, tarihin sıfır noktası Şanlıurfa; Türkiye’nin en kalabalık 8. İli. Ama kişi başına düşen millî gelir sıralamasında 80. sırada yer alıyor. Özellikle Suriyelilerin gelişiyle beraber Şanlıurfa’da derinleşen bir yoksulluk var. Suriyelilerin nüfusa oranına bakıldığında Şanlıurfa en kötü 5 il arasında yer alıyor. 

Şanlıurfa’yı devlet tamamen unutup yoksulluğa terk etmiş durumda. Artık okullarda sabahçı ve öğlenci olacak şekilde her sınıfta yaklaşık 70-80 çocuğumuz okula gidiyor.  

Ama bu tabloya şaşırmıyoruz! Bakan Nebati ne diyor; ''Türk lirasını değerli hâle getirirseniz sanayi yavaşlar, işsizlik olur.'' 

Ve bununla da yetinmiyor. 2021 sonunda sözde yeni ekonomi modeli ile yaşanan dolardaki kur artışını itiraf ediyor.

Bir karar verin sayın Bakan; ‘Paramız daha ne kadar değersiz olabilir?'' diyordunuz. Şimdi de; ''Değerlenirse ekonomi çöker.’ diyorsun…

Pes diyoruz pes! Bunun adı epistemolojik değil, bariz bir sosyolojik kopuştur. Türk lirasını halkın cebinden alıp ranta, israfa, şatafata yatırmaktır.

Buna karşın belli ki siyasi iktidar 14 Mayıs üzerinden bir seçim senaryosu planlıyor. Fakat aslında 20 yılın sonunda milletin aşıyla, işiyle ve gönül gücüyle bağlarını kopardığı gerçek bir halk öyküsüyle yüzleşecektir. 

Öyle ki vatandaşlarımız tüm baskı ve dayatmalara karşın; ‘Yeter söz milletindir!’ demenin kararlılığındadır. O yüzden Genel Başkanımızın ifade ettiği; ''Mayıslar bizimdir; yaşasın hürriyet, kahrolsun istibdat!'' sözü seçimlerde bir karşı duruşun ve uyanışın birleştirici gücü olacaktır.

Çünkü bugün evladını doyurma derdine düşmüş analarımız, borç batağında boğulan babalar var.

Çünkü üç kuruşa mahkûm edilen emekliler, asgari ücretle geçinmeye çalışan milyonlarca emekçi var.

Çünkü siyasi iktidardan taraf olmadığı için mülakatta elenen gençlerimiz ve hatta üniversiten mezun olsa da iş bulamayan milyonlarımız var.

Çünkü hayatın her alanında adaletsizlikten yılmış koskoca bir millet var ve çünkü bugün aslında uçurumun kenarında bir ülke var!''

Biz İYİ Parti olarak yoksulluk ve yoksunlukla mücadele programını hemen devreye koyacağız. Devlet okullarında çocuklara bedava kahvaltı ve öğle yemeği hizmeti sunacağız. Bu projemizle hem çocuklarımızın eğitimdeki başarısını artıracak hem ailelerin üzerindeki mali yükü azaltacak hem de tarım ve gıda üreticilerinin iş hacminin artmasını sağlayacağız.

İYİ Yaşam Gelir Modelimizle 18-26 yaş arasındaki tüm gençlere ve yoksul hanelerdeki kadınların tamamına ayda 2.500 TL gelir desteği vereceğiz ve iki yıl içerisinde tüm sığınmacıları vatanlarına geri göndereceğiz.

Şanlıurfa Kongremizde bir kez daha gördüğümüz büyük sorunlardan biri de SMA’lı çocuklarımızın içler acısı durumudur. Genel Başkanımız; ''Evladımın gözlerimin önünde erimesini görüyorum, elim kolum bağlı böyle yaşayamıyorum.'' diye seslenen bir babayı kürsüye davet etti. Türk devleti bu soruna yüz çeviremez. Derhâl köklü bir çözüm getirilmelidir. 

İYİ Parti başta SMA’lı bireyler olmak üzere nadir görülen tüm hastalıklar için millî ve hızlı bir çözüm kararlılığındadır. SMA tedavisi konusunda tecrübeli uluslararası üniversiteler ile iş birliği yapılarak öncelikle ilgili merkezlerde ve en kısa zamanda da uzmanların eğitimi ve teknoloji transferi yoluyla çocuklarımızın tedavisi ülkemizde sağlanacaktır. Bu yolla ilaç dâhil tüm masraflar devlet tarafından karşılanabilecek duruma gelecektir. Ayrıca anne-babalar koruyucu ve önleyici sağlık hizmetleri kapsamında; evlilik öncesinde tüm çiftlerin testleri ücretsiz yapılarak genetik geçişli ve engelliliğe neden olabilecek hastalıklar erken teşhis edilerek engelliliğin önlenmesi ve tedavisi sağlanacaktır. Bu şekilde kas ve metabolizma hastalıkları, Down Sendromu, SMA, Kistik Fibroz, Talasemi ve Orak Hücreli Anemi gibi genetik hastalıkların nesilden nesle taşınması önlenecektir."

İlgili Haberler