İYİ Parti Bursa Milletvekili Prof. Dr. İsmail Tatlıoğlu TBMM’de basın toplantısı düzenlendi. Tatlıoğlu, yaşanılan ekonomik kriz, fakirleşme ve bunların doğurduğu sosyal yapı tahribatına dikkat çekti. Konuşmasının devamında Tatlıoğlu, “İşsiz sayısı 8 Milyon 180 Bine, işsizlik oranı ise yüzde 23’e yükselmiştir. Ekonomideki gerçek işsiz sayısı 120 ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır” ifadelerini kullandı.
İsmail Tatlıoğlu’nun konuşmasının tamamı şu şekilde:
“TÜRKİYE’NİN BİRİNCİL SORUNU EKONOMİK KRİZDİR”
“Ankara- İstanbul sendromundan kurtulamayan siyasal iktidar, ülkenin gündeminde yer alan bu sorunlara bir türlü dönememektedir. TBMM’si 31 Mart’tan bu yana çalışmamaktadır. Türkiye’nin birincil sorunu ekonomik krizdir ve bu krizin yönetilemediği her zaviyeden görünür hale gelmiştir. Türkiye, aynı grup içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkelerden de negative ayrışmaktadır.”
“IMF’NİN RAKAMLARINA GÖRE…”
“IMF’ nin rakamlarına göre, gelişmekte olan ülkeler, son 5 yıllık dönemde ortalama yıllık %4,5’ lik büyüme oranı elde ederken, Türkiye yalnızca %3,0 büyüyebilmiştir. Yine gelişmekte olan ülkelerde ortalama yıllık enflasyon %4,5 seviyesinde gerçekleşirken, ülkemizde bu oran %13,5’ tir. Kaldı ki, bu kez tek sorun ekonomik daralma da değildir. Daralmaya karşı politika geliştirmeyi zorlaştıran yüksek enflasyon ve yüksek faiz ekonominin slumpflasyon içine düştüğünü ortaya koymaktadır.”
“MERKEZ BANKASI’NIN DÜNKÜ KARARINA YÖNELİK…”
“Merkez Bankası’nın dünkü kararına yönelik tepkilerden anlaşılıyor ki, Merkez Bankası piyasanın oldukça uzağındadır ve ekonomi yönetimine yönelik güven sorunu derinleşerek devam etmektedir. 2008 den itibaren yavaşlayan ekonomi, geçtiğimiz dönem itibariyle daralmaya dönüşmüştür. Ekonomimiz için 2019 yılı beklentileri % 2.5 küçülme olarak tekrar aşağı yönlü revize edilmiştir. Fert Başına Milli Gelir tahminleri 8.500 dolardır ve bu 10 yıl öncesine göre 160 milyar dolar fakirleşmemiz anlamına gelmektedir.”
“BAŞKA TEHLİKELİ SÜREÇ OLARAK ÖNÜMÜZDE DURMAKTADIR”
“Krizin ortaya çıkardığı işsizlik, fakirleşme ve sosyal yapı tahribatı bir başka tehlikeli süreç olarak önümüzde durmaktadır. 19,7 olarak açıklanan enflasyon oranı, toplam nüfusun %65’ini oluşturan yaklaşık 55 milyon orta-dar gelirli vatandaşımızın bütçesinin büyük ağırlığını oluşturan temel tüketim maddelerinde %29,7’ dir. Kapalı ekonomi modelini çağrıştıran tanzim satış uygulamasına rağmen “Yaş Meyve ve Sebze” enflasyonu yıllık %70,6’ ya yükselmiştir. Bu başlıklardaki yüksek enflasyon oranları, zaten bozuk olan gelir dağılımında orta-alt gelirli gruplar aleyhine bozmaktadır.”
“ŞİDDETLİ MADDİ YOKSUNLUĞUN EN YOĞUN YAŞANDIĞI ÜLKE OLARAK GÖRÜLMEKTEDİR”
“Ev kirasını, elektrik, su, gaz faturalarını ve kredi kartını planladığı gibi ödeyemeyen ve beslenme giderlerine yeteri kadar harcama yapamayan hane sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu nedenlerle, Türkiye'de yaşayan çocukların yüzde 34,6’sı, diğer bir deyişle 7 milyon çocuk şiddetli maddi yoksunluk içerisindedir. Ülkemizdeki her 3 çocuktan biri yeterli beslenme olanaklarından yoksun durumdadır. Bu oranlarla Türkiye, Avrupa ülkeleri arasında şiddetli maddi yoksunluğun en yoğun yaşandığı ülke olarak görülmektedir. Sendikalar tarafından hesap edilen 4 kişilik bir ailenin açlık sınırı 2.014 TL ile asgari ücretle denk hale gelmiştir. Bekar bir çalışanın yaşam maliyeti asgari ücretin de üzerine çıkmıştır. Makro göstergelerdeki bozulmanın yarattığı yaygın işsizlik, 14,7 olarak gerçekleşmiştir."
“İŞSİZ SAYISI 120 ÜLKENİN TOPLAM NÜFUSUNDAN DAHA FAZLADIR”
“4 Milyon 668 Bin ile cumhuriyet tarihi boyunca ölçülmüş en yüksek işsiz sayısıdır. Genç İşsizlik %26.7 ile (15-24 yaş arası) TÜİK tarafından ölçülen en yüksek orana ulaşmıştır. Son bir yılda kayıtlı işsiz sayısındaki artış 1 Milyon 259 Bin kişidir. Bu sayıya iş bulmaktan umudunu kestiği için aramayanlar dahil edildiğinde işsiz sayısı 6 Milyon 979 Bine ulaşmıştır.”
“TÜİK İŞGÜCÜ istatistiklerinde istihdama dahil edilen ‘çırak, stajyer ve kursiyerler’ de eklendiğinde, işsiz sayısı 8 Milyon 180 Bine, işsizlik oranı ise %23’e yükselmiştir. Ekonomideki gerçek işsiz sayısı 120 ülkenin toplam nüfusundan daha fazladır.”
“Bu rakama, işgücü hesaplamalarına dahil edilmeyen yaklaşık 3 milyon çalışma çağındaki Suriyeli göçmeni de dahil ettiğimizde, 147 ülkenin nüfusundan daha fazla sayıda insanın işsiz olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalmaktayız. Fakirleşmenin sosyal maliyetlerini azaltacak kamu ve özel harcama kanalları neredeyse işlevsiz hale gelmektedir.”
“TÜRKİYE'DE ‘YAPISAL TIKANMA’ SÜRECİ YAŞIYOR”
“Yaşanılan yapısal tıkanma ve ekonomik göstergeler bu oranın daha da artacağını göstermektedir. Ortaya çıkan ‘Yaygın işsizlik’ ile beraber fakirleşmenin toplumsal düzeyde ortaya çıkaracağı sorunları konuşmak, tespit etmek ve çözümler üretmek parlamentonun başta gelen görevlerinden biridir. Bu bakımdan, konunun Meclis bünyesinde kurulacak bir komisyon tarafından araştırılması gerekliliği ortadadır. Bu çerçevede hazırladığımız araştırma önergesini TBMM Başkanlığına sunmuş bulunmaktayız. İYİ Parti Türkiye’ deki (ekonomi dahil) büyük sıkışıklığı yapısal tıkanma olarak tarif etmektedir ve sürecin ancak yapısal reform programı ile aşılabileceğine inanmaktadır.”
