İYİ Parti Türk Dünyası’ndan Sorumlu Genel Başkan Danışmanı Vedat Yenerer, Genel İdare Kurulu Üyesi Binnur Karadağlı, İYİ Parti Kilis İl Başkanı Ağa Gündoğmuş, Gaziantep Şahinbey İlçe Başkan Yardımcısı Mehmet Şahin ve partililerden oluşan heyet Gaziantep, Kilis ve Öncüpınar Sınır Kapısında incelemelerde bulundu.
İYİ Parti heyeti incelemeler sonrasında İdlib’e geçerek, yapılan çalışmaları yerinde görmek istedi. Ancak bütün resmi müracaatların yapılmış olmasına rağmen güvenlik güçleri heyetin İdlib’e geçişine izin vermedi.
İdlib’e geçişlerinin engellenmesi üzerine İYİ Partililer, Öncüpınar Sınır kapısında basın açıklaması yaptı ve Suriyeli sığınmacılarla ilgili çok çarpıcı bilgileri kamuoyuyla paylaştı.
Açıklamada; “Kilis’te yaşayan 120 bin Türk vatandaşının üzerine tüm giderlerini yükleyerek ve Türk vatandaşlarının sahip olmadıkları hakları vererek, yaklaşık 250 bin Suriyeli sığınmacıyı yığarak şehirde nüfus patlamasına neden olan AKP ulusal güvenliğimizi tehdit etmektedir. Eğer böyle devam ederse Kilis’in adının birkaç yıl sonra 'Yeni İdlib' olarak değiştirilmesinin önüne hiç kimse geçemeyecektir. Hükümet, Suriyeliler tarafından açıkça ele geçirilmiş olmasına destek olunması nedeniyle oluşan tepkileri azaltmak için yeni bir skandala imza atmaya hazırlanmaktadır. Kilis’te yaklaşık 30-35 bin Sığınmacının bakıldığı konteyner kentte yaşayan Suriyelilere 'kamp kapanıyor boşaltın' talimatı verildi. AKP on binlerce Suriyeliyi sınırın diğer tarafında, ateşkes olan bölgelere, evlerine göndermek yerine bilerek ve isteyerek Türkiye’nin diğer illerine pimi çekilmiş bomba gibi gönderecektir. Türk milleti bundan haberdar değildir.” denildi.
Heyet açıklamasında yapılan incelemelerin sonucunda saptanan sorunlar ve çözümlerine de yer verdi:
15 yaş altı istismar ve gebelik için yasal işlem başlatılmalı ve uygulanmalıdır.
Suriyelilere T.C. kanunlarında tolerans göstermemelidir.
Çok ciddi güvenlik zafiyetlilerinin olduğu aşikardır. Kimlikler tek bir kurum tarafından elektronik ortamda verilmelidir. Parmak izi kimlik yöntemi uygulanmalı. Böylece sağlıklı veriye ve rakamlara sahip olabiliriz. Mevcut bilgiler ile anlaşılıyor ki asla gerçek sığınmacı sayısını bilmiyoruz. Bu akıl almaz uygulama ile anlaşılıyor ki AKP hükümeti gerçek rakamları ve gerçek kimlikleri Türk milletinden böyle saklamaktadır.
"Sınır Hastanesi ve Karantina Merkezi" sınırda kurulmalıdır. Geri gönderilecek bir sığınmacı içeri alınmamalı ve kesinlikle Türkiye topraklarına sızdırılmamalıdır.
Türkiye'de sığınmacılardan dolayı, cüzam, verem, menenjit, frengi, lösemi ve lenfoma gibi hastalıklar tekrar ciddi artış göstermektedir.
Sınırda ayni zamanda "Sınır Yetimhanesi" oluşturulmalıdır. Güvenlik açısından çocuklar orada bakılmalıdır.
Ülkemiz genelinde sayıları her yıl binlere ulaşan sahipsiz çocuklar organ mafyası, seks ve insan ticaretini besliyor ve şu an Türkiye cumhuriyeti bu konuda hiçbir tedbir almayarak, görmezden gelerek ve saklayarak topluma ihanet etmektedir.
Konteyner kentler Türkiye’de değil terörden temizlenmiş güvenli bölgelerde kurulmalı. Var olanlar da acilen oralara taşınmalıdır.
Tüm bunları yaparken de yurt dışından ve İslam aleminden ekonomik destek aranmalı ve bu yük Türk milletinin sırtından kaldırılmalıdır.
Açıklamada, “Kimlik verilen sığınmacılar gerçekte kimdir? Selefi, cihatçı, PKK’lı ya da diğer Türk düşmanı terör örgütü üyesi olup olmadıklarını kim denetliyor?” diye soruldu.