ANKA''nın haberine göre, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tokat kent merkezinde vatandaşlara seslendi. Akşener şunları söyledi:
“PEK ÇOK SOSYAL KESİM UNUTULDU”
Esnaf, ülke ekonomisinin bel kemiğidir. Farkında olmadığımız kadar istihdam sağlar. Bu ülkede esnaf gibi, sizler de dahil pek çok meslek erbabı, pek çok sosyal kesim maalesef unutuldu.
Sokak sokak gezmeye karar verme nedenim şuydu: Bir gün harika bir konuşma yaptığımı düşündüm, gruptan çıktım, gazeteci arkadaşlar dizilmişler, haklılar; ben de zannediyorum ki konuşmamdan bir şeyler soracaklar. Bana neyi sordular biliyor musunuz? Sayın Erdoğan, Sayın Kılıçdaroğlu’na bir şey demiş, Sayın Kılıçdaroğlu da ona bir cevap vermiş. Bu iki liderin söylediklerine benim yorumumu sordular. O anda anladım ki Türkiye’de ilginç bir siyasi atmosfer oluşmuş. Bunu da maalesef başlatanın asla yapmaması gereken, Cumhurbaşkanı seçildiği için asla yapmaması gereken Sayın Erdoğan olduğunun da altını çizmek durumdayım. Hakaretler üzerinden, abuk sabuk gündemler üzerinden Türkiye siyaseti gördüm. O anda arkadaşlarıma dedim ki, ‘Ben gidiyorum, Anadolu’ya gidiyoruz.’
Bu gezilerde; şu dükkanlarda işsiz gençleri, atanamayan gençleri, öğretmenleri daha ilginci emeklileri gördüm. Hem de 1500 lira, 1800 lira, 2200 lira alan BAĞ-KUR ve SSK emeklilerini gördüm. 6 tane, 5 tane farklı emekli maaşı olur mu? Bu ülkede varmış, olmaz. Emeklinin maaşı en az asgari ücret kadar olmalıydı.
“RAHATLARI BOZACAĞIM”
3600 sözünü verdiler, yerine getirmiyorlar. O dükkanlarda 3600’ün çıkmasını bekleyen öğretmeni, polisi, imamı, hemşireyi; herkesi gördüm, dinledim. Verdiğiniz sözü tutacaksınız. Süt besiciliği yapan insanların ineklerini kestirmek durumunda kaldığını gördüm. Tarımın öldüğünü gördüm. Çiftçinin can çekiştiğini gördüm. Bunlar üzerinden konuşmam, ağaların işini, rahatını bozuyor. Halbuki bunlar üzerinden konuşmak, siyasetçinin işidir. Ben bu rahatları bozmaya yemin ettim. Rahatları bozacağım.
“KAZIĞI YİYEN SİZSİNİZ”
Rekabet yapan esnafın müşterisine bağırdığını, hakaret ettiğini gördünüz mü? Yapmaz. Türkiye’yi yönetenlerin dilinde, bazı partilere, bizim gibi, CHP gibi, yarın DEVA ve Gelecek Partisi gibi, Demokrat Parti gibi; yani Millet İttifakı’nın bileşeni veya bileşeni olmaya aday siyasi partilere oy verenlerin zillet olduğunu, illet olduğunu, FETÖ’cü olduğunu, PKK’lı olduğunu duydunuz mu siyasetçilerden? Esnaf bunu söyler mi? ‘Benim yan taraftaki dükkânın sahibi; şucudur, bucudur der mi? Müşterisine daha iyi hizmet etmeye çalışır. Kim kazanır, müşteri kazanır. Kazığı yiyen sizsiniz. Kaşı var, gözü var; deyip hizmet üzerinden siyasetin rekabetini ortadan kaldırdılar. Şart olsun, and olsun ki bu rekabeti el ele vereceğiz, beraber getireceğiz.
“ÇIRAK ÇIKAN SİZSİNİZ, SEFA SÜRENLER BAŞKASI”
Ben dahil herkes huzurunuzda hazır ola gelecek. Velinimet olmadığınız sürece çırak çıkıyorsunuz. Beş maaşlı, 10 maaşlı danışmanları konuşacağız. Senin oğlunun, senin kızının işsizliğini konuşacağız. Baygınlık geçiren anneleri konuşacağız. Ayağında, ekim ayının ortasında, ayakkabısı olmayan yırtık terlikli anneleri konuşacağız. Bunları konuşmadığımız sürece çırak çıkan sizsiniz, saraylarda sefa sürenler başkası. Hep birlikte el ele vereceğiz, sizinle.
“ZENGİNLEŞTİRİLMİŞ İNSANLAR VAR AK PARTİLİ, FAKİR FUKARA VAR HER PARTİLİ”
Anadolu’yu karış karış gezdim. Van’a gittim ilçe belediyeleri eliyle zenginleştirilmiş insanlar var, AK Partili. Tokat’ta aynısı. Fakir fukara var, her partili. İlçe belediyeleri eliyle kayırılmış, AK Partili. Çırak çıkmışlar var, fakir fukara var her partili. Bu üç kâğıdı beraber yırtacağız. Kutuplaşmanın, itişmenin dışına çıkacağız. 10 maaşlı, bir halta yaramayan liyakatsiz insanları, sizin emeğinizin cebine konduğu 5 müteahhidi konuşmaya devam edeceğiz. Her biri sizin önünüzde hazır ola duracak.”
Akşener daha sonra, elindeki mikrofonu; Tokatlılara verdi. Onların sorunlarını ve çözüm önerilerini dinledi.