YENİÇAĞ // Antalya- İsmail Kömür
İYİ Parti İl Başkanı Mehmet Başaran, 19 Mayıs Atatürk''ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı nedeniyle Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen çelenk sunumu töreninde yaptığı konuşma büyük ses getirdi.
TÖRENLERİN SÖNÜK GEÇMESİNİ ELEŞTİRDİ
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı ile 10 Kasım törenlerinin sönük geçmesini eleştiren Başaran, “Antalya Valisi tören alanına iniyor. Valilik ve Büyükşehir Belediye Başkanlığı çelenk sunumunun gerçekleşiyor. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Sayın Valimiz dönüyor selam verip devam ediyor. Bu söylediklerim 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda yaşandı. Bunun anlamı ne? Bu ülkedeki insanların insan sayıldığı, özgürlüğümüzü, demokrasimizi Atatürk’ün bize hediye ettiği 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’dır. Günün anlamıyla ilgili devlet yönetiminin temsilcilerinden kimse bir kelime söz etmedi. 10 Kasım geliyor, aynı şekilde törende bu şekilde duruyoruz. Sayın Valimiz program başlamadan 2-3 dakika önce bu meydana geliyor, biraz önce anlattığım gibi Valilik ve Büyükşehir Belediyesi çelengi sunuluyor. Yine saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından Sayın Valimiz törene katılanlara dönüyor, selam veriyor ve gidip arabasına dönüyor. Bunu 10 Kasım’da yani ülkeyi kuran Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ölüm yıldönümünde yapıyor” dedi.
"BASIN BUNU DİLE GETİRMELİ"
Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkarak istiklal mücadelesini başlatan bir lider olduğunun altını çizen Başkan Başaran, “Ülkeyi 19 yıl yöneten insanlar bugün Cumhuriyet Meydanı’nda 1-2 kelime söylemez mi? ‘Keşke Yunanlılar kazansaydı’ diyen adamların bile cenazesine binlerce kişi gidiyor ve burada konuşmalar yapıyorlar. En azından bu insanların temsilcileri buraya gelip Atatürk için, cumhuriyet için bir konuşma yapsaydı. Atatürk’ün de dediği gibi, ‘bu kan bizim damarlarımızda mevcut. İnşallah bu Türk milleti, hepimiz ittifak halinde bir araya geleceğiz ve yeniden milli bayramlarımızı hep beraber büyük bir coşkuyla kutlayacağız. Demokrasilerde yasama, yürütme ve yargı var. Demokrasinin bir 4’ncü denetim kurumu da basındır. Sayın basın mensuplarının da bu konuyu Türkiye genelinde gündeme getirmelerini rica ediyorum” diye konuştu.