İttifak, yine ittifak ısrarla ittifak!..
Türkiye çok kritik bir seçim arifesinde... Tarihinin en önemli kararlarını verebilecek bir Meclis oluşacak... Dolayısıyla ’kimlerin seçileceğinden’ ziyade ’kimlerin seçilmemesi gerektiği’ daha büyük önem taşıyor...
Zaman zaman bizler MHP çatısı altında milliyetçi-muhafazakâr eksenli ittifakın değeri üzerine yazılar yazarak kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz... Çünkü AKP’den ’oy koparabilme potansiyeli’nin burada olduğunu gözlemliyoruz... Yine gözlemlerimize göre bu konuda parti tabanlarında konunun olgunlaşmış ve ülke için nasıl bir hassasiyet taşıdığının anlaşılmış olduğu rahatlıkla görülebiliyor...
İttifaklar kolay işler değil hiç şüphesiz... Fazlaca gel-gitler yaşanır, provokasyonlara da açık süreçlerdir... Bazen meram tam anlaşılmaz, hasımlarınızca çarpıtılabilir... Biz yine de bunun hayatiyetinin tam anlaşılması için son derece iyi niyetle görüşlerimizi sorularla pekiştirelim...
MHP’nin çatı olmak kaydıyla herhangi bir parti veya partilerle ittifak yaparak seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi rahatsız eder? Bir başka ifadeyle MHP’nin herhangi bir parti veya partilerle ittifak yapmadan seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi memnun eder?
2. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde o ona kadar adı gündeme gelmemiş bir kişi etrafında CHP’yle neredeyse bir gün içinde ittifak yapıp, daha fazla ortak paydaya sahip olunan partilerle Türkiye’nin bu en kritik seçiminde ittifak yapmamak nasıl izah edilebilir?
3. Son üç seçimdir sandıkta kilitlenme yaşanıyor... Ülkede gerçekleşen büyük travmalar bu kilidi kırmaya yetmedi... Bütün bu tecrübe yaşanmamış gibi davranmanın sonuca nasıl bir etki edeceği düşünülebilir?
4. En büyük siyasî rakibiniz her türlü manevrayı üstün propaganda gücüyle harekete geçirirken, MHP’nin konjonktür etkisiyle gerçekleşebilecek iki-üç puanlık kıpırdanmaları yeterli görüp, ülkeyi bölünme eşiğine getiren iktidar partisine karşı farklı adımlar atması zaruret değil midir?
5. Mevcut iktidarın yumuşak karnını ’milliyetçi-muhafazakâr’kitlenin içindeki memnuniyetsiz ve adres bulamadığı için tereddüde düşmüş seçmen grupları oluşturuyor... Böyle bir ittifakın bu gruplar için adres niteliği taşıyacağına dair şüphe var mıdır?
6. Kitlelerin büyük bir bölümü doğalarının gereği ’güç’etrafında toplanmayı severler... Seçimlere kısa bir süre kala, ’güç algısı’nı oluşturabilmek için en kestirme ve etkili yolun ’güç birliği’nin harekete geçirilmesi olduğunu görmek gerekmiyor mu?
7. Anketler yapmak ve bu seçmen grubundaki eğilimi görerek, ittifakın hangi süreçlerin tekerine çomak sokabileceğini, ittifakın önce puan anlamında neleri değiştirebileceğini, sonra da milletvekili dağılımına nasıl etki edebildiğini tespit etmek çok mu zor?
8. AKP, ’adı konulmamış’bir koalisyondur, ittifak partisidir ve sonuç almıştır... Geçtiğimiz seçimlerde PKK’nın uzantıları radikal solun çoğuyla ittifak yaparak sonuç almıştır... MHP bunlardan daha fazla ittifakla oy getirme potansiyeline sahipken eğer bu fırsat değerlendirilmezse hem ülke hem de parti adına bunun gelecekte izahı nasıl yapılacaktır?
***
Girişti ifade ettiğimiz gibi ’kimlerin seçileceğinden’ ziyade ’kimlerin seçilmemesi gerektiği’ bir süreçten geçiyoruz... Tekrarı ve telafisi olmayan bu seçimlerin sonuçları çok kahredici de olabilir, müjdeleyici de... Mühür sahipleri tarih önünde bu sorumluluğun gereğini yerine getirmelidirler diye temenni ediyoruz... Meramın kilit noktası olan şu soruyu tekrarlayarak bitiriyoruz:
MHP’nin çatı olmak kaydıyla herhangi bir parti veya partilerle ittifak yaparak seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi rahatsız eder? Bir başka ifadeyle MHP’nin herhangi bir parti veya partilerle ittifak yapmadan seçime girmesi en çok kimi ve hangi partiyi memnun eder?
Bu sorulara bulunacak sağlıklı cevaplar yolu aydınlatmaya yetecektir...
Gerisi gerçekten teferruattır...