İthal akiller göreve çağrıldı
Hayırlısı ile Ramazan ve bayram bitti. Şimdi geldi memleketin, Balyoz, Ergenekon, Silivri, hak, hukuk, adalet, ekonomi gibi önemsiz konularına.
Bu karışıklıklar sırasında, PKK’ya ülkeyi teslimle ilgili dikkatinizi, pek de çekmeyen önemsiz bir noktayı hatırlatmak istedim. PKK konusunda, başımıza bugünkü sorunları açan ve Özal döneminde sahneye konan bir planı, AKP hükümeti işlerlik kazandırdı.
Yıllar önce, Türkiye’de doğup, büyüyen, sonra ABD’ye yerleşen Musevi asıllı Henri Barkey, Cengiz Çandar, Hasan Cemal, Yasemin Çongar, Oral Çalışlar ve Ruşen Çakır gibi Kürtçülük davasının önde giden kalemleri ile yakın ilişki kurmuştu. Bu adam geçenlerde TÜSİAD toplantısı için Türkiye’deymiş.
Bu toplantıda yabancı akil adamlardan söz etmiş. Hazretin bu önerisi, aslında yıllar önce PKK tarafından Roj TV, PKK’lı haber ajanslarından gündeme getirilmişti. Adam, bu lafı eder, bizim Kamu Düzeni ve Güvenliği Bakanlığı durur mu? Derhal çağrıyı yapıp, listeyi basına sızdırmış.
Şimdi aklınızdan, adam uçuyor, ortaya bir şeyler attı diye geçebilir. Haber Akşam gazetesinde yayınlandı. Akşam gazetesi kimin? Hükümet talimatıyla, TMSF tarafından el konulan ve başına hükümet yanlısı gazeteci ve idareciler getirilen bir gazete. Yani en az TRT kadar resmi ve yandaş bir devlet basın yayın organı.
Ama işin garibi, haber bir saman alevi gibi çıktı ve derhal yayından çekildi. Ben üşenmedim yayınlanan haberleri buldum ve dikkat çekmeyen ayrıntılarına ulaştım. Neler mi?
Bir kere bu yabancı akil adamlarının başını, Finlandiya eski Devlet Başkanı Martti Ahtisaari çekiyor. Yeni nesil, kendisini hatırlamaz, bu zat PKK’nın en popüler arabulucu ismi. Ama Martti Bey’in özelliği AB tarafından Kosova olaylarında arabuluculuk yapılıp, Kosova’yı bağımsızlığa götüren planı sunması. Yani Yugoslavya’nın parçalanma sürecindeki önemli rolü unutulamaz.
Öteki isimler arasında yer alan Roger Kohen de karışık. ABD’nin Irak’ı işgalini onaylayan İngiliz asıllı bir Musevi gazeteci. İran ve Filistin konularında İslam dünyası içinde bir Truva atı olarak adlandırılıyor. Son önemli nokta Başbakanlığın davetlisi olarak Ekim 2010’da gelip akil adamlık seminerleri vermiş.
Üçüncü şahıs George Friedman. Bu zatı hatırlamanız beklenmiyor. Bu arkadaş ABD’de cılkı çıkan bir tezin “Türkiye, rotasını Avrupa Birliği yerine İslam dünyası ve ABD’ye çevirmeli” sözlerinin sahibi. (Ne kadar benzerlik Fuller ve Huntington teorileri ile.) Ayrıca, CIA’nın olduğu ileri sürülen Stratfor adlı istihbarat örgütünün kurucusu ve başkanı. Ne hikmetse Kosova olayları konusunda yaptığı tahminlerle öne çıkmış. Wikileaks skandalı sırasında da bu kurumun yediği naneler yayınlanmış.
Yabancılar arasında Pakistan eski Başbakanı Şevket Aziz, David Burrell, Mısırlı yazar Fehmi Hüveydi, Almanya ve İngiltere eski Dışişleri Bakanları Joschka Fischer ile Jack Straw var. Bu isimlerin özelliği, 2010 sonu, 2011 başında Türkiye’ye getirilip kamuoyunun tepkisi ölçülmüş.
Özetlersek; 2004 yılında Erdoğan’la ABD ziyareti sırasında görüşen Barkey’in, Gülen tarikatı toplantılarında da boy göstererek elini kuvvetlendirdiği ve son günlerde önerdiği planın, uygulamaya konmuş olması. Yani tahmin edeceğiniz gibi plan, AKP’nin değil, ABD’nin ve Barkey, PKK silahlarını Türk yetkililer yerine ABD’ye teslim etsin diyecek kadar pervasız.
Bu arada, Suudlu Prenslerin, Londra’da çıkardığı Asharq Al-Awsat gazetesinde yayınlanan haberde, Kandil’deki PKK’nın liderlik kadrosunun Türkiye’ye dönüp siyasete girmek istediği vurgulandı. Öcalan, iki yıl içinde çıkıp Başbakan yardımcısı ve AKP’nin koalisyon ortağı olacağı için yanında devleti yönetecek başka katillere de ihtiyaç olacaktır. Şimdi anladınız mı Silivri, Balyoz, Ergenekon tezgahlarını. Ne demişti Turgut Özal “alışırlar alışırlar”. Sizde şimdiden, açılıma, Öcalan’ın serbest kalışına ve PKK’nın siyasete girmesine, ülkenin parçalanmasına alışmış durumdasınız, hayırlı olsun.